Fatura evinden 1,6 kilometre uzaktaki bir silah dükkanına ait. | Open Subtitles | فاتورة البيع تعود إلى متجر على بعد ميل من منزله |
Eğer sonrasında buraya Ölmek için dönmek istersen, sorun değil. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أن تعود إلى هنا لتموت فلا بأس |
Neden FBI Sağlık Birimi'ne gidip seni tedavi etmelerine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعود إلى المركز الطبي في المكتب و تدعهم يعالجوك |
Şimdi, beni dinle, Walter Smith'in evine geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن اسمعنى جيداً أريدك أن تعود إلى بيت ولتر سميث |
Ya saygı borcunu öde, ya da davaya geri dön. | Open Subtitles | إمّا أن تقدّم احتراماتك وإمّا أن تعود إلى هذه القضية |
O zaman hemen konuya giriyorum. Emekliliğe geri dönmen gerek. | Open Subtitles | إذن سأدخل مباشرة في الأمر ينبغي أن تعود إلى تقاعدك. |
O eve geri dönüp her ne boksa onu aramak mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تُريد أن تعود إلى هذا البيت وتبحث عن أياً كان ما نسيناه؟ |
Hikayeye dönsen iyi edersin, sinsi herif. | Open Subtitles | حسناً، من الأفضل، أن تعود إلى القصة أيها الماكر |
En kısa zamanda eve gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى بدلتي. أود حقا منك أن تعود إلى المنزل بأسرع وقت. |
Yok, önemli değil. döndüğünde yersin diye birazını ayırır, fırına koyarım. | Open Subtitles | لا بأس، سأترك شيئًا على الفرن لك عندما تعود إلى المنزل |
O izin, artık var olmayan bir ele ait olduğunu kanıtlamak için... | Open Subtitles | و لكن ما زال أمامك لإثبات أن تلك البصمة تعود إلى إصبع |
Bu çaldığınız atlar, zor şartlarda hayatını kazanan yerleşimcilere ait. | Open Subtitles | تلك المهور تعود إلى المستوطنين الذين سرقتها منهم |
Ama şelâlenin yukarı tarafı hâlâ Tanrı'ya ve Guarini'lere ait. | Open Subtitles | لكن فوق تلك المرتفعات، فهى ما زالت تعود إلى الله والجواراني |
Çıktığında, Ivan'a geri dönmek istedi... ama o seninleydi. | Open Subtitles | وعندما خرجت أرادت أن تعود إلى إيفان ولكنه كان معك |
Wallbrook'a geri dönmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | لا تريد أن تنصت أتريد أن تعود إلى والبورك، أهكذا الأمر؟ |
Harlem'e gidip Bumpy'ye kızının iyi olduğunu söyle. | Open Subtitles | سوى أن تعود إلى هارلم وتخبر بامبي أنها بخير |
Orada durup da hiçbir şey olmamış gibi aileye geri dönmeni gülümseyerek izleyemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني الوقوف والإبتسام، وأُشاهدك تعود إلى هذه العائلة وكأنّ شيئًا لم يحدث. |
Ormana geri dön ve bulabildiğin tüm elfleri ve devleri bir araya getir. | Open Subtitles | أريدك أن تعود إلى الغابة وتجمع كل الجن والعمالقة الذي يمكن أن تجدهم. |
Ve benim gibi, emirlere uyman gerekir. Şimdi sana verile emir üsse geri dönmen. | Open Subtitles | ومثلي الآن لديك أوامر والأوامر هي أن تعود إلى القاعدة |
Tavsiyem ofise geri dönüp yazmaya başlayalım. | Open Subtitles | نصيحتي هي أن تعود إلى المكتب وتبدأ الكتابة. |
Evet, öyle. Okuluna dönsen iyi olur evlat. | Open Subtitles | أجل هذا صحيح، من الأفضل لك أن تعود إلى المدرسة أيّها الصغير |
Şimdi eve gidip sakin olmanı ve öğleden sonra 4'te buraya gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | لذا أريدكَ أن تعود إلى المنزل وتلزم الهدوء وارجع إلى هنا عند الرابعة مساء اليوم |
Yok, önemli değil. döndüğünde yersin diye birazını ayırır, fırına koyarım. | Open Subtitles | لا بأس، سأترك شيئًا على الفرن لك عندما تعود إلى المنزل |
simdi, zamanda tekrar geriye gitmeni istiyorum, ama onceki kadar geriye degil. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تعود إلى الماضي ثانية ولكن ليس بعيدا كالمرة السابقة |
Bunu yapmanın en sofistike tekniklerinden biri 2,500 yıl önce Antik Yunan'a kadar uzanıyor. | TED | واحدة من التقنيات الأكثر تفصيلاً للقيام بهذا تعود إلى ما قبل 2500 سنة إلى اليونان القديمة |
Bu yüzden, otele falan dönmene gerek yok. | Open Subtitles | لذا ليس من الضروري أن تعود إلى الفندق أو أي شئ |
Bütün lezzetli hatırlar geri dönüyor. | Open Subtitles | كل هذه الذكريات اللذيذة تعود إلى ذاكرتي الآن |
Miami'ye geri dönmesi gerekiyor, ve bunu dediği gibi yap. | Open Subtitles | يريد منك أن تعود إلى ميامي وتفعل ما يأمرك به |