"تفريق" - Traduction Arabe en Turc

    • ayrı
        
    • bölmek
        
    • ayırmak
        
    • ayırmaya
        
    Kızları ayrı tutma konusunun üstünden çok çabuk geçtik bence. Open Subtitles اعتقد أننا تسرَّعنا كثيراً في قبول ذلك الاتفاق مع الأخصائية في تفريق الفتيات؟
    Aileleri ayrı tutmak için yapmayacakları yok. - Bir tane daha yolla. Open Subtitles اختبار شكلي، أيّ شئ من أجل تفريق العائلة، مرة أخرى
    Biliyorsun ki takımlarımızı belli bir nedenden dolayı ayrı tutuyorlar. Open Subtitles يتم تفريق الفرق لأسباب إن كنت تعلم،
    Sohbetini bölmek istememiştim, sadece kendimi tanıtmak istiyorum. Open Subtitles لا أريد تفريق هذا اللقاء وجهاً لوجه أردت فقط أن أقدّم نفسي
    Bu yönetim bizi, aileleri ayırmak ve çocukları gözaltına almak zorunda olduğumuza, çünkü bunun daha fazla sığınmacının sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor. TED هذه السياسة تجعلك تعتقد بأنه يجب علينا تفريق العائلات وحجز الاطفال، لأن هذا سيوقف قدوم اللاجئين لحدودنا.
    Ama böyle mükemmel bir çifti birbirinden ayırmaya dayanamadım. Open Subtitles نادراً ما أشذّ عن خطةٍ ما ولكن قلبي لم يطاوعني على تفريق
    İki tüfeğin ayrı durması gerekir. Open Subtitles توجب علينا تفريق كِلا البتدقيتين
    - Kimi ayrı tuttuğumu? Open Subtitles تفريق من؟
    Tekrar birleşmenizi bölmek istemem ama Korra'nın başı dertte. Open Subtitles أكره تفريق جمع شمل المحبين ولكن كورا فى مشكلة
    Kavuşmanızı bölmek istemem ama bizi öldürmek isteyen bir kurtadam sürüsü var. Open Subtitles أنا أكره تفريق هذا اللقاء الصغير ولكن لدينا حفنة من المستذئبين يحاولون قتلنا
    Konuşmanızı bölmek istemem ama, Open Subtitles لم أكن أقصد تفريق اللحظة
    Yüce Tanrım aileleri ayırmak istemeyiz. Open Subtitles الرب العظيم نحن لا نريد تفريق شمل العائلات
    Şimdiden Dwayne ve Dougie'yi iki kez ayırmak zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا تفريق "دوين" عن "دوغي" مرتان حتى الآن.
    Bu dünyayı aydan, ...şimşeği gök gürültüsünden ya da Oates'i Hall'den ayırmak gibi olur. Open Subtitles انه مثل تفريق الأرض عن القمر أو الرعد عن البرق أو (هال) عن (اوتس)
    Bekle, çocukların grubunu ayırmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles إنتظري, أنت تحاولين تفريق فرقة للأطفال؟
    Bilmedikleri şey ise davetiyelerin daha önce neredeyse Xu Xian'ı öldüren, genç aşıkları ayırmaya çalışan, yanlış yola sapmış bir keşiş olan Fa Hai'den başka birinden gelmemesiydi. TED ما لم يعرفوه، هو أن هذه الدعوات جاءت من فا هاي... الراهب المضلل الذي حاول تفريق العاشقين الشابين، وكاد يقتل زو شيان في تلك الأثناء.
    Biri Linda ile Memur Moran'ı ayırmaya çalışıyormuş. Open Subtitles كان هناك شخص يُحاول تفريق (ليندا) والضابط (موران).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus