Avrupa'daki meslektaşlarınla bile iletişime geçeceğin zaman, insanlar birbirlerinden uzaktayken ne tür bir iletişim yolu izleyebilirler, bunu düşünüyorsun. | TED | حتى عندما تتواصل مع زملاء في أوروبا، تفكّر تلقائياً في: ماذا يستلزم لتنسيق التواصل مع أشخاص بعيدين؟ |
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun. | Open Subtitles | لا أصدّق أنانيتك يمكنك الصيد في أي وقت ولكننا أتينا لإنقاذ زواجنا أنت تفكّر في الصيد الآن؟ |
Tezgahın arasında hrika bir takım olduk. Ne düşündüğünü biiyorum. | Open Subtitles | لقد كنّا فريقاً رائعاً خلف البار . أعم بماذا تفكّر |
Şu an bir nevi yoğun alerjik reaksiyon... - ...gösteriyor olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | و الآن تفكّر بأنكَ تعاني من ردة فعل حـادة ناتجة عن حساسية. |
Artık bunları düşünme. Dinlenmeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | لا تفكّر أكثر في هذه الأشياء يجب أن ترتاح الآن |
Aklından geçeni bilmiyorum ama ikisinin de mutlu olmasını istiyorum. | Open Subtitles | وأيّما يكُن ما تفكّر فيه، فإنّي أودّ أن يسعد كلاهما. |
Bu olayı çok düşünüyorsun, üzrinde çok duruyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكّر في ذلك أكثر من اللازم، تضع الكثير من الضغط على نفسك |
Ne düşünüyorsun Perconte? Pantolonunu katlamayı mı? Kes Martin, tamam mı? | Open Subtitles | بيركانتي ، في ماذا كنت تفكّر عندما ارتدت سروالك بإهمال |
Herhalde büyük bir hayal gücüm olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | نعم . بالتّأكيد تفكّر أنّ لديّ خيال واسع |
Demek kod adı olmasına rağmen onu hâlâ Laura olarak düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا أنت ما زلت تفكّر بها كلورا، بالرغم من أنّ ذلك كان أسم شهرتها. |
Bir şeyi saklamak için birisinin onu öldürdüğünü düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكّر ذلك شخص ما قتلها لتغطية الشيء فوق. |
Kediler hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أودّ أن أعرف ما رايك بالقطط. أنا أودّ أن أعرف ما الذي تفكّر بالقطط. |
En çok bilmek istediğim şey, şuanda senin ne düşündüğünü bilmek. | Open Subtitles | الشيء الّذي أحبّه كثيراً هو أن أعلم و لو قليلاً فيما تفكّر به |
Kızım intiharı düşünüyor, benim hiçbir şey yapmamam mı bekleniyor? | Open Subtitles | أجد أن ابنتي تفكّر بالإنتحار؟ ولا أستطيع أن افعل شيئاً |
Artık bunları düşünme. Dinlenmeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | لا تفكّر أكثر في هذه الأشياء يجب أن ترتاح الآن |
Aklından geçeni bilmiyorum ama ikisinin de mutlu olmasını istiyorum. | Open Subtitles | وأيّما يكُن ما تفكّر فيه، فإنّي أودّ أن يسعد كلاهما. |
Her ne düşünürsen düşün, ben burdan çıkıp gideceğim ama sen asla. | Open Subtitles | مهما كان ما تفكّر به سأخرج من هنا وأنت لن تخرج أبداً |
Ona yapabileceğimiz şeyleri düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تفكّر بشأن كلّ الأشياء التي اعملنها لها |
Niye söylemiş olabileceğine dair aklına gelen bir sebep var mı? | Open Subtitles | يمكن أن تفكّر بأيّ سبب لماذا أنت لربّما قلته؟ |
Yani bunun bizim birlikte almamız gereken bir karar olduğunu düşünmedin? | Open Subtitles | ألم تفكّر في أنّ هذا قرار كان ينبغي أنْ نتّخذه معاً؟ |
Ona yatırım için para vermeyi düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكّر في إعطائه أيّ مال لإستثماره، أليس كذلك؟ |
Sanırım, ilk etapta evinin nasıl saldırıya uğradığıyla ilgili düşünmen gerekiyor. | Open Subtitles | أظنّكّ عليك أن تفكّر كيف تمّت مهاجمة مأمنكَ في المقام الأوَّل. |
Bu yüzden bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Speranza'nın Neech'i yönlendirebileceğini mi düşündün ? | Open Subtitles | تفكّر سبيرانزا حصل على بعض يذبذب مع نيتش؟ |
Sence Teğmen Nilsen ölmeyi hakediyor muydu? | Open Subtitles | هل تفكّر الملازم أوّل نيلسون مستحقّ للموت؟ |
Bir adım atmadan önce bunu iyice düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكّر فى هذا من جانب لآخر قبل أن تبدأ بتحرّك |
Senin gibi karmaşık biriyle... derin, ömür boyu sürecek... bir ilişki kurmayı düşünmüyor. | Open Subtitles | هي لا تفكّر بالدخول في علاقة ملتزمة عميقة مع شخص معقّد مثلك |