"تفهم أن" - Traduction Arabe en Turc

• olduğunu anlamıyor
• anlaman
• olduğunu anlıyor
• olduğunu anlamanız
• olduğunu anlamalısın

Dolaba kilitlenme nedenimin bilim kampı gibi şeyler olduğunu anlamıyor musunuz?
ألا تفهم أن أشياء كمخيم علوم هي السبب هي ما حبستني في خزانتي؟

Bu işin içinde başka insanların duygularının da olduğunu anlamıyor musun?
ألا تفهم أن مشاعر الناس لها علاقة بالأمر؟

Sorun değil. Ama şunu anlaman gerek, bir randevu değil.
ليست مشكلة، لكنني أريدك أن تفهم أن هذا ليس موعداً

anlaman lazım. Goeth muazzam baskı altında.
عليك أن تفهم أن القائد جوز عليه ضغط كبير

Bunun hüküm giydiğin cinayetle bağlantılı olduğunu anlıyor musun?
أنت تفهم أن هذا له صلة بإدانتك بجريمة القتل؟

Tırnak işareti kullanmadığı doğal ve normal bir yolu olduğunu anlıyor.
rlm; تفهم أن هناك طريقة طبيعية وعادية. rlm;

Arkadaşınız bana ulaşmaya çalışmış olabilir ama yazdığım makalenin insanların Tarsus'la ilgili gerçek bilgiye ulaşabileceği tek yaygın belge olduğunu anlamanız gerek.
لكن صديقك يمكن أن يكون قد حاول الاتصال بي. ولكن عليك أن تفهم أن مقالتي هي الوثيقة الرئيسية الوحيدة هناك

Ama tek geleceğin burada olduğunu anlamalısın.
لكن عليك أن تفهم أن المستقبل .الحقيقي الوحيد موجود هُنا

Vay. Bunun aslında olduğunu anlamıyor mu? Onun hiçbiri işi?
ألا تفهم أن هذا ليس من شأنها ؟

Ama neden doktor olduğumu anlaman lazım.
لكن يجب أن تفهم أن هناك سبب بأن أصبحت طبيبة

Bu avukatların maaşlarını ADM'in ödediğini anlaman gerekiyor.
يجب ان تفهم أن هؤلاء المحامين تدفع أجورهم من قبل الشركة

Ama olayın çığırından çıktığını anlaman gerek.
لكن يجب أن تعي هذا يجب أن تفهم أن المشكلة قد كبرت

Bu insanların bunlara alışkın olduğunu anlamanız gerek.
يجب أن تفهم أن هؤلاء الناس إعتادوا على ذلك.

Bir gün kral olacaksan kitapların da kılıçlar ve sabanlar kadar önemli olduğunu anlamalısın.
فعليك أن تفهم أن الكتب بنفس أهمية السيوف وأنصال المحاريث

Francis, bunun çok önemli olduğunu anlamalısın. Bu doğru değil.
(فرانسيس)، من الهام أن تفهم أن ما تقوله غير صحيح.