| tıpkı evlenirken elini bana verdiğinde... hayatımın en güzel günü olduğu gibi. | Open Subtitles | تماما مثلما كان أفضل يوم في حياتي حين أعطيتني يدكِ عند زواجنا |
| Bir şeyler saklıyor. tıpkı insanlar gibi. | Open Subtitles | إنها تخفي شيئا ما، تماما مثلما يفعل البشر |
| tıpkı Andre Benson davasında izmariti yerleştirdiği gibi. | Open Subtitles | تماما مثلما زرع دليل الحمض النووي على تلك السيجارة في قضية |
| 5 yıl önce Florida'daki evlerde olduğu gibi işte. | Open Subtitles | الأمر تماما مثلما حدث مع منزلي فلوريدا منذ 5 سنوات |
| Aynı bizim olmamızı istediğin gibi işte. | Open Subtitles | تماما مثلما تريديننا ان نكون |
| tıpkı Hilda'ya yaptığın gibi kaygılarını giderebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تطمني المنكوبين تماما مثلما عملتي مع هيلدا |
| Her şeyi babamdan almışım tıpkı senin babandan aldığın gibi. | Open Subtitles | انا ورثت كل شيء منه تماما مثلما ورثت انت عن والدك |
| Ona göz kulak olacağım tıpkı sana olduğum gibi. | Open Subtitles | سوف اعتنى بها جيد, تماما مثلما اعتنيت بكى |
| tıpkı Abe Ryland gibi, o da sırra kadem bastı. | Open Subtitles | اختفت فجأة ايضا تماما مثلما فعل آبى ريلاند |
| Vaatu kaçmayı başarsa bile tıpkı Avatar Wan'ın yaptığı gibi onu hapishanesine geri göndereceğim. | Open Subtitles | , حتى إذا هرب فاتو , سأعيده مباشرة إلى سجنه تماما مثلما فعل وان |
| Hayır, sen onları köleleştirdin. tıpkı bizi de köleleştirmek istediğin gibi. | Open Subtitles | لا , أنت أستعبدتهم , تماما مثلما تريد أن تستعبدنا |
| Onu tıpkı bana öğrettiğin gibi kilit altına aldım. | Open Subtitles | وأنا أحجزها تماما مثلما دربتني للقيام به. |
| Evet Marjorie, tıpkı daha önce olduğu gibi bir rahibe, Geena Davis ve USDA müfettişi gibi davrandım. | Open Subtitles | نعم مارجوري ، تماما مثلما في اوقات اخرى تظاهرت انني راهبة جينا دايفز و مفتشة لحوم تابعة لوزارة الزراعة |
| tıpkı baban gibi sen de, doğuştan bir romantiksin | Open Subtitles | لقد ولدت رومانسى تماما مثلما كان والدك |
| Ailesi ile Sacramento, Kaliforniya'ya yerleştiler ve harika iş çıkartıyorlar tıpkı dediğin gibi. | Open Subtitles | هم يستقرون الآن مع العائلة في ساكرامينتو , كاليفورنيا العمل عظيم = تقصد أحوالهم رائعة تماما مثلما أنت قلت |
| ...tıpkı 60 larda Başkan Richard'ın.. | Open Subtitles | تماما مثلما فعل الرئيس "ريتشارد نيكسون .." في الفيتناميون |
| tıpkı puding kabıma yaptığın saldırı gibi. | Open Subtitles | تماما مثلما انتهكت الحلوى الخاصة بي |
| Duyduğun gibi işte. | Open Subtitles | شا... تماما مثلما تنطق. |