"تنمو" - Traduction Arabe en Turc

    • yetişen
        
    • yetişiyor
        
    • yetişir
        
    • büyümeye
        
    • büyümesini
        
    • büyüyüp
        
    • büyümesi
        
    • büyüyor
        
    • büyüyecek
        
    • yetişmiyor
        
    • büyümüş
        
    • büyüyebilir
        
    • büyüdüğü
        
    • büyümesine
        
    • yetiştiğini
        
    kırsal çevrede yetişen taze bitkilerden en leziz yemekleri yapıyor TED ولكنها تصنع الطعام الاكثر لذة والتي تصنعه من الاعشاب التي تنمو في الريف المحيط بها
    Yani şeftali, erik, kayısı, nektar ve kiraz; hepsi bir ağaçta yetişiyor. TED بحيث أن الخوخ والبرقوق والمشمش والنكتارين والكرز تنمو جميعها على شجرة واحدة.
    40 metre 130 adım uzunluğundaki Kanopi ağaçları bu bölgede sıkça yetişir. TED الأشجار الكانوبية الكثيفة، طولها 40 متر، 130 قدم، تنمو هناك بكثافة.
    çok hızlı bir şekilde büyümeye başlıyor. TED انها ذات اقتصاد ناشئ انها بدأت تنمو بشكل هائل.
    Hiçbir müdahalede bulunmanız gerekmiyor, tam anlamıyla, yalnızca büyümesini izliyorsunuz. TED لا يتوجب علينا القيام بأي شيء؛ فقط نشاهدها تنمو حرفيا.
    Meyvenin dalda büyüyüp, olgunlaşmasını ve toplanmaya hazır oluşunu seyretmek. Open Subtitles تراقب الفاكهة وهى تنمو وتنضج على الأغصان لتصبح جاهزة لإلتقاطها
    İlginç olan bir diğer şey de Dracorex'in kafasının arka kısmındaki sivri yapıların da hızla büyümesi. Stygimoloch'un kafasının arkasındaki sivrilikler TED المثير للاهتمام هي الشوكة على ظهر الدراكوريكس كانت تنمو بسرعة ايضاً الاشواك على ظهر الستيجيمولوك
    Ve elbette çok hızlı büyüyor, bazen büyüme sancıları oluyor. TED وبالطبع , انها تنمو بسرعة , أحيانا هناك بعض المتاعب
    Bu dünyada yaşadığımız her gün size olan sevgimiz ve bilgeliğimiz büyüyecek. Open Subtitles كل يوم نعيشهُ على هذه الأرض قد تنمو مقدرة حكمتنا وحُبنا لك
    İnanın ya da inanmayın, tütün bitkisinin hücrelerinde yetişen bir maddeyle, gribe karşı bir aşı geliştirme denemeleri devam etmekte. TED صدق أو لا تصدق، بأن هنالك محاولة مخبرية جارية للقاح ضد الانفلونزا التي كانت تنمو في خلايا نبات التبغ.
    Mayalar temel olarak herhangi bir bitki şekerini fermente edeceğinden, eski insanlar yaşadıkları yerde yetişen herhangi bir ürün ve bitkiden alkol elde ettiler. TED لأن الخمائر بشكل عام سوف تخمر أي نبات سكري، قام القدماء بتصنيع الكحول من أي محصول وأي نباتات كانت تنمو في أرضهم.
    Temiz kalpli Güneyli bilgeliği buralarda ağaçta falan yetişiyor olmalı. Open Subtitles تنمو الحكمة الجنوبية على الأشجار قريباً من هنا، أليس كذلك؟
    Tekrar gittiğimizde, yeni evler buluyoruz ve mısır yeniden yetişiyor. Open Subtitles عدنا إلى هناك وجدنا منازل جديد و الذرة تنمو من جديد
    Hmm. Yıldız yapraklar, bol suyun olduğu yerde yetişir. Open Subtitles نجوم الشجرة تنمو حيث يوجد الكثير من الماء
    - Leylak çiçeğidir. Bu tür sadece California'da yetişir. Oysa buraya ilk kez geliyorsunuz. Open Subtitles لَكنها تنمو فقط فى كاليفورنيا وهذه زيارتك الأولى هنا
    Değişime hazır ve coşkulu devlet çalışanları ittifakı büyümeye ve şekillenmeye başladı. TED تحالف الموظفين الحكوميين الذين كانوا متحمسين ومستعدين لإحداث التغيير قد بدأت تنمو وتتشكل.
    Ona bunu ekeriz ve adaletin büyük çiçeğinde büyümesini izleriz. Open Subtitles نزرع لهم عليه ، ويراقبه تنمو لتصبح زهرة كبيرة للعدالة.
    Yıllar boyunca kendi gerçek ailesinin büyüyüp geliştiğini uzaktan izlemek... Open Subtitles مشاهدة، كما في السنوات الماضية، تنمو أسرة والده الحقيقية وتزدهر.
    Vermikülit toprak kondisyonlayıcı olarak, bitkilerin daha hızlı ve iyi büyümesi için kullanılıyordu. TED الفيرميكيوليت كان يستخدم كمحسِّن للتربة، لجعل النباتات تنمو أسرع وأفضل.
    California'da kıyıya doğru inişte sekoya ormanı 40 kat yüksekliğe kadar büyüyor. TED وهنا على الساحل في كاليفورنيا، غابة الخشب الأحمر تنمو بارتفاع 40 طابقاً.
    Zamanın tohumlarına bakıp, anlayabiliyorsanız hangi tane büyüyecek, hangisi kalacak, bana da söyleyin. Open Subtitles إن تمكنتن النظر إلى بذور المستقبل ومعرفة البذرة التى تنمو والبذرة التى لا تنمو تكلمن معى
    Ama ağaçlar ikiye dörtlük ya da 8, 10, 12lik boyutlarında yetişmiyor TED حسنا ولكن الأشجار لا تنمو بمقاس 2 بوصة فى 4 بوصات بطول 8، 10و 12 قدم.
    Oraya gidiyoruz. Mısırlar büyümüş oluyor ocaklar yanıyor ama ortalıkta kimse olmuyor. Open Subtitles ذهبنا هناك وجدنا الذرة تنمو و توجد نيران بالمواقد و لا يوجد أحد
    Bu aile hayatı alışılmadık görünebilir ama yavrular ancak bir arada büyüyebilir. Open Subtitles الحياة العائلية قد تكون غير مألوفة ولكن التماسيح تنمو في رفقة بعضها
    Sonra içinde patates köklerinin büyüdüğü, tepesinden pancar kökleri çıkan, ve çok güzel pirinçten bir başparmağı olan topraktan bacaklar yaptık. TED وبعدها صنعنا هذه الأرجل الملقى بها في التراب مع جذور البطاطا تنمو فيها وبنجر من فوق وأصابع زرع جميلة جدا
    Tümörlerin bu kadar hızlı büyümesine neden olan tek şey radyasyondur. Open Subtitles الإشعاع هو الشئ الوحيد الذي يجعل الأورام تنمو بسرعة
    Hangi türün en hızlı yetiştiğini anlamada, ortak olarak çok başarılı olduk ve ben başarımızdan dolayı şaşkına döndüm. TED لقد نجحنا كشركاء في معرفة الأنواع التي تنمو أسرع، ولقد ذهلت من مدى نجاح هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus