Sakin ol. Kafasını uçurduğum Elizabeth Scott kadar gerginsin. | Open Subtitles | هلا تهدئ انت متعصب كما كانت اليزبيث سكوت قبل ان افجر عقلها |
Dostum, lütfen biraz biraz Sakin ol. | Open Subtitles | يا رجل، هل يمكنك فقط.. فقط أن تهدئ من أعصابك |
Zor olduğunu biliyorum ama Sakin olmaya çalış. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب أن تحاول أن تهدئ من روعك |
Biraz dinlenip sakinleşmen gerek. | Open Subtitles | عليك أن تهدئ وتحصلين على بعض الراحة |
Sizden biraz daha sessiz olmanızı rica edeceğim. | Open Subtitles | ارجوك ان تهدئ وتظل ساكنا. |
Evet, ölümcül olmayan doz 18 kiloluk memelileri sakinleştirir. | Open Subtitles | أجل إنها جرعة غير قاتلة مفترض أن تهدئ ثدييات بوزن 40 باوند. |
Onu su odasına götürelim de Sakin bir duş alsın, olur mu? | Open Subtitles | لما لا نأخذها لكي تهدئ قليلاً في غرفة المعالجة المالية؟ |
Bu hıyarları ben de sevmem. Ama Sakin olman lazım. | Open Subtitles | إنيّ أكرهُ هؤلاءِ الحمقى أيضًا، لكنك عليك بأن تهدئ |
- Hayır. Sakin ol. | Open Subtitles | كلا، ليس خليلى، لماذا لا تهدئ يارجل؟ |
- Şimdi Sakin ol. - Burada olanlar hakkında hiçbir fikrin yok! | Open Subtitles | هل يمكنك ان تهدئ - ليس لديك ادنى فكره ما الذى تواجهه - |
Sakin olun biraz. Bildiğim her şeyi söyledim. | Open Subtitles | يجب أن تهدئ لقد أخبرتك بكل ما أعرفه |
Bana inanmalısın. Sakin olmalısın. | Open Subtitles | لكن عليك أن تصدقني عليك لن تهدئ |
Hardcase, bir kere olsun Sakin olamaz mısın? | Open Subtitles | هاردكيس , هل يمكنك ان تهدئ للحظة؟ |
- Seni küçük pislik. - Gus, Sakin olmalısın. | Open Subtitles | أيها الدخيل الأرعن - عزيزي, عليك أن تهدئ من روعك - |
Evet, amına koyayım. Sakin olman gerek. | Open Subtitles | نعم, أيها اللعين تحتاج أن تهدئ أعصابك |
- Dawn, sakinleşmen gerek. | Open Subtitles | دون.. أعتقد أنكِ بحاجة إلى أن تهدئ |
Dinle bak, biraz sakinleşmen gerekiyor. | Open Subtitles | إستمع لي , يجب أن تهدئ |
sakinleşmen lazım ortak. | Open Subtitles | عليك أن تهدئ يا صاحبي. |
Sana sessiz olmanı söylemiştim. | Open Subtitles | طلبت منك ان تهدئ |
Zenciler bile sinemada Sophie'ye sessiz olmasını söylüyor. | Open Subtitles | حتّى النّاس السّوداء في السّينما يخبرون (صـوفي) أن تهدئ. |
Özür dilerim. Biraz sessiz olur musunuz? | Open Subtitles | - اسفه هل لكي ان تهدئ قليلا ؟ |
Seni canlandırır, sakinleştirir. | Open Subtitles | تلتقطك و تهدئ من روعك |