"تواجه" - Traduction Arabe en Turc

    • karşı
        
    • yüzleşmek
        
    • yüzleşmen
        
    • yüzleşmelisin
        
    • bakıyor
        
    • yüz yüze
        
    • yaşıyor
        
    • bakan
        
    • yüzleşiyor
        
    • yaşıyorsun
        
    • yüzleşeceksin
        
    • karşısına
        
    • yaşadığını
        
    • yüzleşmeye
        
    • yüzleşirken
        
    Göğsünde madalyalar taşıyan bir generale karşı koymak da çok zor. TED وسوف يكون من الصعب ان تواجه ذلك مع أحد الجنرالات الحربية
    Afrika'nın karşı karşıya bulunduğu mücadeleyi, yoksulluğun azaltılması denen bir çaresizlik mücadelesinden bir umut mücadelesi çerçevesine oturtmamız gerekiyor. TED نُريد إعادة تأطير التحديات التي تواجه أفريقيا من تحديات البؤس، البؤس الذي يُدعى الحد من الفقر، إلى تحديات الأمل.
    Hala insanların değişebileceğine inanıyorken, dünyadaki adaletsizlikle yüzleşmek gerçekten çok zor. TED من الصعب جداً أن تواجه الظلم المستشري في العالم، بينما تظلّ مؤمناً بقدرة الناس على إحداث تغيير حقيقي.
    Bulunduğun yerden kaçmak için bir kaç sınavla yüzleşmen gerekiyor. Open Subtitles لكي تهرب من هذا المأزق عليك أن تواجه عدة اختبارات
    Beyhude bir denemeyle onun hayatını kurtarmaya çalışacaksan sonuçlarıyla da yüzleşmelisin. Open Subtitles لقد اتيت الى هنا في محاولة لانقاذ حياتها سوف تواجه النتائج
    Odası kuzeye dönük ve Gondo'nun evine bakıyor. Open Subtitles غرفته في إتجاه الشمال و تواجه بشكل مباشر منزل كوندو
    Peki niçin gelişmiş ülkelerdeki milyarlarca insanın yüz yüze kaldığı küresel problemleri ele alan daha fazla girişim yok? TED فلماذا ليس هناك المزيد من هذه الشركات التي تعالج هذه المشاكل العالمية التي تواجه مليارات الناس في الاقتصادات النامية؟
    Şu anda tedavisi için mücadele ederken dünyadaki binlerce insanın, istismarını izlemeye devam ettiği gerçeğiyle yaşıyor. TED واليوم، بينما تكافح للتعافي، تواجه حقيقة أن الآلاف حول العالم مازالوا يشاهدون الإساءة لها.
    Halkın öfkesi büyürken polis krizin en büyüğüyle karşı karşıya... Open Subtitles ومع إزدياد غضب الرأي العام , فالشرطة تواجه أكبر أزمه
    Tomrukçuluk, yağmur ormanlarının karşı karşıya olduğu en büyük tehlikedir. Open Subtitles الاحتطاب هو واحدٌ من أخطر التهديدات التي تواجه الغابات المطرية
    Ama şu anda karşı karşıya olduğunuz şey, en az diğerleri kadar tehlikeli. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنك تواجه نوع من الخطر الآن وهو ليس أقل خطورةً
    Ve büyümek, problemlerinle yüzleşmek demek. Open Subtitles و كجزاء من التقدم في العمر عليك ان تواجه مشاكلك
    Kendini onun deli olduğuna inandırıyorsun ve böylece daha olası olan onun da seninle birlikte olmak istemediği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmıyorsun. Open Subtitles إذا فأنت تحاول إقناع نفسك بأنها مجنونة الآن حتى لا تواجه الأمر المحتمل بأنها لا تريد مواعدتك أيضاً
    Saldırganla yüzleşmen hikâyeni anlatırken sana yardımcı olacaktır diye düşündük. Open Subtitles ظننا أن جلب القرد هنا لكيّ تواجه المعتدي سيساعد القصة
    Birşeyden korkuyorsan, onunla yüzleşmelisin. Open Subtitles لو أنك خائف من شيئ ما عليك أن تقف و تواجه هذا الشيئ
    Sanırım senin için seçtiğimiz hücreyi beğeneceksin, Angel. Doğuya bakıyor. 4 saat sonra harika bir gündoğumu seyredeceksin. Open Subtitles ستحب زنزانتك إنها تواجه الشرق و لديها منظر رائع لشروق الشمس
    Her gün katillerle... yüz yüze gelmek nasıl bir duygu? Open Subtitles كيف تشعر يوما بعد يوم و انت تواجه القتله ؟
    Yaklaşık her üç kişiden biri su kriziyle karşı karşıya bir ülkede yaşıyor. TED وتقريبا واحد من كل ثلاثة يعيشون في بلد تواجه أزمة مياه.
    O parka bakan çok ev vardı. Biri illa konuşacaktır. Open Subtitles هنالك منازل كثيرة تواجه ذلك المنتزه، يجب أن يتكلّم أحدهم
    İki kadim hanemiz, sen ve aptallığın yüzünden yıkılma tehlikesiyle yüzleşiyor. Open Subtitles تواجه لدينا اثنين من البيوت القديمة انهيار بسببك والغباء الخاص بك.
    Uzun mesafeli ilişkinin cinsel kısmında sorun yaşıyorsun. Open Subtitles إنك تواجه مشكلةً في ممارسة الحب مع بعد المسافة
    Kampa ulaştığımızda disiplinle yüzleşeceksin! Open Subtitles سينبغي عليك أن تواجه تهمة الإنضباط عند وصولنا للمخيم
    Boynuzlu hayvanların karşısına çıkarsa diye küçük adamın eline bir şeyler vermeliyiz. Open Subtitles لو تواجه مع قط من الغابة او حيوان ذو قرون علينا ان نعطي الصغير شيئا
    Haberleri izliyorsanız birçok toplumun içme suyuyla ilgili sorun yaşadığını biliyorsunuz. TED ولو شاهدتم نشرات الأخبار، ستعرفون أن الكثير من المجتمعات المحلية تواجه مشكلة الحصول على مياه نظيفة للشرب.
    -Sadece onu oyalayacaksın ve babası sandığı adamla yüzleşmeye gideceksin. Open Subtitles هم يصرفوا أنتباهه بينما أنت تواجه الرجل الذي يعتقد أنه والده
    Steve bir erkeğin en büyük korkusuyla yüzleşirken, Miranda bir kadının en büyük korkusuyla yüzleşiyordu. Open Subtitles كما واجه ستيف شيء كل رجل يخشى، ميراندا تواجه شيء كل امرأة يخشى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus