Yani sen, ben de bu çıkıntından istiyorum mu diyorsun? | Open Subtitles | ماذا تَقُولُ أنا تَحصَلُ عَلى أنت أحد تلك الصدماتِ؟ ؟ |
Şimdi öyle diyorsun ama bir buçuk ay sonra bana kilo ver diyeceksin. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، تَقُولُ الذي الآن. في ستّة أسابيعِ، أنت سَتُخبرُني لفَقْد الوزنِ. |
Wolfram ve Hart'ın bu adamı ele geçirdiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | ماذا، أنت تَقُولُ بأن ولفرام آندهارت قضت على هذا الرجلِ؟ |
- Ama uzun süre dayanmaz. - Buradan birlikte çıkmaya ne dersin? | Open Subtitles | لَكنَّها لَنْ تتحْملَ طَوِيِلاً ماذا تَقُولُ عن كلنا نخرج من هنا ؟ |
Karısı kriz gelmeden hemen önce bir örümceğin ısırdığını söylüyor. | Open Subtitles | زوجته تَقُولُ بأنّه عُضَّ مِن قِبل عنكبوت مباشرةً قبل يموت. |
O kadar kötü kokuyormuşsun ki, annen "kutumu" kapatacağım diyor. | Open Subtitles | مومي تَقُولُ بأنّك تَشتمُّ سيئةَ جداً بأنّها تُغلقُ حصنَ كثيفَ. |
Yani bütün kadınlar fahişe mi diyorsun? Saçmalama. | Open Subtitles | أوه، لذا، أنت تَقُولُ كُلّ النِساء هَلْ العاهرات؟ |
Sadece kelimeleri daha dikkatli seçmeliyim mi diyorsun? | Open Subtitles | أوه، تَقُولُ أنا يَجِبُ أَنْ فقط أَختارُ كلماتَي بعناية أكثر، هَلْ بأنّه؟ |
Sen anayoldan gidelim diyorsun, ben kestirmeden gidelim diyorum. | Open Subtitles | هناك .نصيحة. تَقُولُ تمسّكَى بالطريق السريعِ. أَقُولُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَسْلكَ طريقى المختصرَ. |
Bütün bu rakamların benim için iyi olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا أنت تَقُولُ أن كُلّ هذه الأعدادِ جيدة بالنسبة لي؟ |
Bu yüzüğün bir şey yaptığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تَقُولُ بأنّ الخاتمِ لَه علاقة مافي الموضوع؟ |
Öleceğini söylüyorsun, ve bir volkanın içine atlayacağını. | Open Subtitles | تَقُولُ بأنّك تَمُوتُ، و ذْاهبُ للقَفْز فى بركان. عقلى فارغُ. |
Daha sonra Purple Pit'de buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا تَقُولُ بأنّنا نَجتمعُ لاحقاً في حفرة إرجوانية؟ |
Daha sonra Purple Pit'de buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا تَقُولُ بأنّنا نَجتمعُ لاحقاً في حفرة إرجوانية؟ |
Ameliyat olalı 8 gün oluyor ve hemşiren yerinde durmadığını söylüyor dinlemen lazım! | Open Subtitles | كَانتْ 8 أيامَ منذ العمليةِ والممرضة تَقُولُ بأنّك لَنْ تَبْقى بل تَحتاجُ للراحة |
Sonra sürekli randevuları iptal ediyorsun. Arayacağım diyor, aramıyorsun. | Open Subtitles | لكن ثمّ تَلغي التواريخَ دائماً وأنت تَقُولُ بأنّك سَتَتّصلُ وأنت لا. |
- Bana Söylediğin o berbat sözlerden sonra benim için sürpriz oldu. | Open Subtitles | هو لا يُفاجئَني بكُلّ هذا التغوّطِ المخيفِ أنت تَقُولُ لي. |
-Bunu neden söyledin? | Open Subtitles | أَعْرفُك إثنان كُنتُما شدّةَ جميلةَ. لماذا تَقُولُ ذلك؟ |
Davada kendinizi korumak için böyle diyorsunuz. | Open Subtitles | تلك الذي تَقُولُ لتَفادي a دعوى - |
Neden bana, hayatında hiç ciddi olamaz mısın sen, dedin? | Open Subtitles | لماذا تَقُولُ باني لا استطيعُ اخْذ أيّ شئ بجدية؟ |
Gazetelerde yazdgna göre, karnz kendi istegiyle yalan testinden geçmis. | Open Subtitles | الآن، الصُحُف تَقُولُ بأنّ زوجتَكِ تَطوّعَت لأَخْذ إختبار كشف الكذب. |
Amy'den 96 dolarını istedi, kız da parasının olmadığını söyledi. | Open Subtitles | يَسْألُ أيمي ل96$ ه وهي تَقُولُ بأنّها ما عِنْدَها هي. |
Böyle yemeyi bırakmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | الذي تَقُولُ بأنّنا نَتوقّفُ أكل مثل هذا؟ |
Sanırım kalbinin derinliklerinde sen de benim için aynı şeyi söylersin. | Open Subtitles | في قلبِكَ مِنْ القلوبِ أنت تَقُولُ نفس عنيّ. |
Adamlarımın yarısından fazlasının öleceğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تَقُولُ أن أكثر مِنْ نِصْف رجالي سيُقتَلون؟ |
Yetimhane dışında olmayı tercih ettiğini söylemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تَقُولُ بأنّك تُفضّلُ أَنْ لا تَكُونَ في ملجأِ الأيتام ، أليس كذلك؟ |