ويكيبيديا

    "تَقُولُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • diyorsun
        
    • söylüyorsun
        
    • dersin
        
    • söylüyor
        
    • diyor
        
    • Söylediğin
        
    • söyledin
        
    • diyorsunuz
        
    • dedin
        
    • göre
        
    • söyledi
        
    • dersiniz
        
    • söylersin
        
    • söylüyorsunuz
        
    • söylemiyorsun
        
    Yani sen, ben de bu çıkıntından istiyorum mu diyorsun? Open Subtitles ماذا تَقُولُ أنا تَحصَلُ عَلى أنت أحد تلك الصدماتِ؟ ؟
    Şimdi öyle diyorsun ama bir buçuk ay sonra bana kilo ver diyeceksin. Open Subtitles نعم، حَسناً، تَقُولُ الذي الآن. في ستّة أسابيعِ، أنت سَتُخبرُني لفَقْد الوزنِ.
    Wolfram ve Hart'ın bu adamı ele geçirdiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles ماذا، أنت تَقُولُ بأن ولفرام آندهارت قضت على هذا الرجلِ؟
    - Ama uzun süre dayanmaz. - Buradan birlikte çıkmaya ne dersin? Open Subtitles لَكنَّها لَنْ تتحْملَ طَوِيِلاً ماذا تَقُولُ عن كلنا نخرج من هنا ؟
    Karısı kriz gelmeden hemen önce bir örümceğin ısırdığını söylüyor. Open Subtitles زوجته تَقُولُ بأنّه عُضَّ مِن قِبل عنكبوت مباشرةً قبل يموت.
    O kadar kötü kokuyormuşsun ki, annen "kutumu" kapatacağım diyor. Open Subtitles مومي تَقُولُ بأنّك تَشتمُّ سيئةَ جداً بأنّها تُغلقُ حصنَ كثيفَ.
    Yani bütün kadınlar fahişe mi diyorsun? Saçmalama. Open Subtitles أوه، لذا، أنت تَقُولُ كُلّ النِساء هَلْ العاهرات؟
    Sadece kelimeleri daha dikkatli seçmeliyim mi diyorsun? Open Subtitles أوه، تَقُولُ أنا يَجِبُ أَنْ فقط أَختارُ كلماتَي بعناية أكثر، هَلْ بأنّه؟
    Sen anayoldan gidelim diyorsun, ben kestirmeden gidelim diyorum. Open Subtitles هناك .نصيحة. تَقُولُ تمسّكَى بالطريق السريعِ. أَقُولُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَسْلكَ طريقى المختصرَ.
    Bütün bu rakamların benim için iyi olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles اذا أنت تَقُولُ أن كُلّ هذه الأعدادِ جيدة بالنسبة لي؟
    Bu yüzüğün bir şey yaptığını mı söylüyorsun? Open Subtitles هل تَقُولُ بأنّ الخاتمِ لَه علاقة مافي الموضوع؟
    Öleceğini söylüyorsun, ve bir volkanın içine atlayacağını. Open Subtitles تَقُولُ بأنّك تَمُوتُ، و ذْاهبُ للقَفْز فى بركان. عقلى فارغُ.
    Daha sonra Purple Pit'de buluşmaya ne dersin? Open Subtitles ماذا تَقُولُ بأنّنا نَجتمعُ لاحقاً في حفرة إرجوانية؟
    Daha sonra Purple Pit'de buluşmaya ne dersin? Open Subtitles ماذا تَقُولُ بأنّنا نَجتمعُ لاحقاً في حفرة إرجوانية؟
    Ameliyat olalı 8 gün oluyor ve hemşiren yerinde durmadığını söylüyor dinlemen lazım! Open Subtitles كَانتْ 8 أيامَ منذ العمليةِ والممرضة تَقُولُ بأنّك لَنْ تَبْقى بل تَحتاجُ للراحة
    Sonra sürekli randevuları iptal ediyorsun. Arayacağım diyor, aramıyorsun. Open Subtitles لكن ثمّ تَلغي التواريخَ دائماً وأنت تَقُولُ بأنّك سَتَتّصلُ وأنت لا.
    - Bana Söylediğin o berbat sözlerden sonra benim için sürpriz oldu. Open Subtitles هو لا يُفاجئَني بكُلّ هذا التغوّطِ المخيفِ أنت تَقُولُ لي.
    -Bunu neden söyledin? Open Subtitles أَعْرفُك إثنان كُنتُما شدّةَ جميلةَ. لماذا تَقُولُ ذلك؟
    Davada kendinizi korumak için böyle diyorsunuz. Open Subtitles تلك الذي تَقُولُ لتَفادي a دعوى -
    Neden bana, hayatında hiç ciddi olamaz mısın sen, dedin? Open Subtitles لماذا تَقُولُ باني لا استطيعُ اخْذ أيّ شئ بجدية؟
    Gazetelerde yazdgna göre, karnz kendi istegiyle yalan testinden geçmis. Open Subtitles الآن، الصُحُف تَقُولُ بأنّ زوجتَكِ تَطوّعَت لأَخْذ إختبار كشف الكذب.
    Amy'den 96 dolarını istedi, kız da parasının olmadığını söyledi. Open Subtitles يَسْألُ أيمي ل96$ ه وهي تَقُولُ بأنّها ما عِنْدَها هي.
    Böyle yemeyi bırakmaya ne dersiniz? Open Subtitles الذي تَقُولُ بأنّنا نَتوقّفُ أكل مثل هذا؟
    Sanırım kalbinin derinliklerinde sen de benim için aynı şeyi söylersin. Open Subtitles في قلبِكَ مِنْ القلوبِ أنت تَقُولُ نفس عنيّ.
    Adamlarımın yarısından fazlasının öleceğini söylüyorsunuz. Open Subtitles أنت تَقُولُ أن أكثر مِنْ نِصْف رجالي سيُقتَلون؟
    Yetimhane dışında olmayı tercih ettiğini söylemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تَقُولُ بأنّك تُفضّلُ أَنْ لا تَكُونَ في ملجأِ الأيتام ، أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد