"جالسة هنا" - Traduction Arabe en Turc

    • Burada oturup
        
    • burada oturmuş
        
    • burada otururken
        
    • burada oturuyorum
        
    • burada oturuyordum
        
    • burada oturuyor
        
    Burada oturup kendime, üzgün olmanın ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه
    Burada oturup kendime, üzgün olmanın... ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه
    Ayrıca ikinizle de burada oturmuş, sizi tanımıyormuş gibi davranıyorum. Open Subtitles وبدلاً من هذا، إنه بخير .. وأنا جالسة هنا معكما
    Önemli olan, burada oturmuş, babam için de aynı şeyi düşünüyor olmam. Open Subtitles لا يهم رده المهم أنني جالسة هنا أفكر نفس التفكير بأبي
    Mesaj ben burada otururken geldi. Elimde olmadan duydum. Open Subtitles الرسالة أتت عندما كنت جالسة هنا ولم يكن بوسعي إلا سماعها
    Sabahtan beri burada oturuyorum... Open Subtitles إني جالسة هنا منذ الصباح الباكر
    Çünkü burada oturuyordum ve bir işaret bekliyordum ama henüz almadım. Open Subtitles لأني كنت جالسة هنا في انتظار إشارة ما، ولكني لم أتلقَّ واحدة
    Neden burada oturuyor ve orada duruyorum? Open Subtitles ماذا افعل جالسة هنا وواقفة هناك
    Annen Burada oturup bu kadar şeker yediğini biliyor mu? Open Subtitles هل تعلم والدتك أنك جالسة هنا ؟ تأكلين السكريات ؟
    Burada oturup ağladığını, baban bilsin istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن يعرف والدك أنك كنت جالسة هنا تبكين، أليس كذلك؟
    Şimdi Burada oturup annen sana ceza verirken ne yapıyorsan onu yapmaya devam et. Open Subtitles حسناً, إبقي جالسة هنا وإفعلي ما تفعلينه دائماً تعرفين عندما تُعاقِبكِ أمكِ
    Tv açıktı, muhtemelen Burada oturup tırnaklarına oje sürüyordu. Open Subtitles كان التلفاز شغالاً لذا كانت جالسة هنا على الأرجح تدرّم أظافرها
    Bir peri masalındaki lanetlenmiş prenses gibi burada oturmuş diğerleri gibi fuara gitmek yerine dikiş yapıyorum. Open Subtitles بينما أنا جالسة هنا أخيط مثل أميرة ملعونة في حكاية خرافية ولستُ ذاهبة للمعرض مع الآخرين
    Gitti ve unuttu, ben ise burada oturmuş salak gibi onu bekliyorum. Open Subtitles ذهب ونسي انني جالسة هنا انتظر مثل المغفلات
    burada oturmuş boşluğa bakıyordun neyin var diye sorduğumda da cevap vermiyordun. Open Subtitles كنتِ جالسة هنا تحدقين ولم تجيبي عندما سألتك ما بك ؟
    Ben de burada oturmuş seni tekrar bırakmaya hazırlanıyordum. Open Subtitles لذا كنت جالسة هنا بالخارج أتجهز لأتركك ترحل مجدداً
    Aslında burada otururken çok garip bir anımı hatırladım. Open Subtitles في الحقيقة أغربُ ذكرى راودتني عندما كنت جالسة هنا
    Ben burada otururken sen gidip vergi işlerini yapan birine 100 dolar harcayacaksın. Open Subtitles لكي يقوم أحدهم بتسديد ضرائبك بينما أنا جالسة هنا.
    Ama şehirde olduğunu biliyordum ve biz burada otururken, sen içeri girdin Curtis'e "Tanrım, bak bu o!" dedim. Open Subtitles لكني علمتُ أنك في المدينة كنتُ جالسة هنا ثم رأيتُك و أنت قادم و قلت لـ (كرتس) : "ها هو النجم"
    Haku çoktan ölmüş olabilir, ve ben burada oturuyorum. Open Subtitles قد يكون هاكو ميت الآن وانا جالسة هنا
    On iki saattir burada oturuyorum. Open Subtitles -ماذا يحدث؟ -أنا جالسة هنا منذ اثني عشر ساعة!
    Hey, burada oturuyorum sadece yüzüğümü takmış benim güzel yüzüğüm. Open Subtitles انا جالسة هنا مرتدية خاتمي خاتمي الجميل
    Bende bütün akşam burada oturuyordum. Open Subtitles كنت جالسة هنا طوال الليل أيضأ أتعلم
    O yapıcı eleştirilere açık biri ve tam olarak burada oturuyor. Open Subtitles أنها متقبلة للنقد البناء وهي جالسة هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus