Büyükbaban sonunda bana yeterince güvenip bu yerin anahtarını vermişti. | Open Subtitles | جدّك إئتمنني أخيراً بما فيه الكفاية لإعْطائي مفتاح معتكفه السري |
Büyükbaban, yarattığı yaratıklara bunu çalardı. | Open Subtitles | جدّك كان يعزفها إلى المخلوق الذي كان يصنعه |
Senin deden daha bez kullanırken, ben galaksiyi kurtarıyordum. | Open Subtitles | كنتُ خارجًا لإنقاذ المجرّة عندما كان جدّك في حفاضات. |
Birçok büyülü şey yapabiliyorum ama ne yazık ki dedeni hayata döndürmek onlardan biri değil. | Open Subtitles | يمكني فعل الكثير من الأشياء السحرية لكن للآسف إرجاع جدّك ليس أحدهم |
Biz çocukken asıl Dedenin bir sene boyunca sanatoryumda kaldığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلميِن أن جدّك الفعليّ قضَى سنَة كاملة في المصحّة عندما كنّا أطفَال؟ |
Büyükbaban o gün Büyük ödülü kazanınca, ona 100 dolar verdi. | Open Subtitles | بعد أن فاز جدّك بالجائزة أعطاه مائة دولار، |
Büyükbaban hakkında konuşmaman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأنّه ليس من المفترض أن تتكلم عن جدّك |
Büyükbaban öldü diye insanları kucaklayabileceğini sanma. | Open Subtitles | لا تعني وفاة جدّك أنه مسموح لك بنشر الفوضى |
Büyükbaban istemediği için yardımcısı olmadım. | Open Subtitles | جدّك.. لم يطلب منّي التّوقيع على صفتي مندوبًا قطّ |
İtimat etmek zorundayım. Büyükbaban konuşmayı sever. | Open Subtitles | عليّ التحلّي بالإيمان جدّك يحبّ الكلام فحسب |
deden bunları Alman Nazilerin elinden almıştı, değil mi? | Open Subtitles | جدّك أحضر سكين من الحرب الألمانية النازية، أليس كذلك ؟ أجل كانت رائعة |
Baban, ya da deden olacak yaşta. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يكون أباك أو جدّك هكذا. فهمت؟ |
deden kari pesinde. | Open Subtitles | جدّك عليه أن يتحدث إلى بعض النساء الفاتنات |
Birçok büyülü şey yapabiliyorum ama ne yazık ki dedeni hayata döndürmek onlardan biri değil. | Open Subtitles | يمكني فعل الكثير من الأشياء السحرية لكن للآسف إرجاع جدّك ليس أحدهم |
İddia ediyorum, Dedenin cebinde beş dolar bile yoktur. | Open Subtitles | أنا واثق من أن جدّك لا يملك 5 دولارات في محفظته |
Gel de gerçek büyükbabana saygılarımızı sunalım. | Open Subtitles | سنذهب من أجل أن ندفع جزية جدّك الحقيقيّ. |
Ben senin büyükbabanım ve anlaşılan senin de, evladım. | Open Subtitles | .أنا جدّك .وعلي ما يبدوا جدك ايضاً, يا عزيزتي |
Gizli bir şekilde senin Büyükbabanın, Sangmin'in ninesine karşı hisleri vardı. | Open Subtitles | سرّا جدّك كان عنده مشاعر للجدّة سانجماين |
Gené ve büyükbabanla birlikte. Onları kumsala götürdü. | Open Subtitles | إنها مع جيني و جدّك لقد أخذهم إلى الشاطئ |
Bak, dedene zaten elimden bir şey gelmeyeceğini söyledim. | Open Subtitles | سبقَ و أخبرتُ جدّك لا أستطيع فعل أيّ شيء |
Diyorum ki, dedeniz bu işi kurdu ama başında duracak pozisyonda değil artık. | Open Subtitles | أقول أن جدّك كوّن هذا العمل ولم يعد قادراً على إدارته |
Herkes Büyükbabanı bir daha göremeyeceği için çok üzgün. | Open Subtitles | الجميع حزينٌ جدًّا لأنّهم لن يروا جدّك مُجدّدًا. |
Hem büyükbabanız hem de büyükanneniz ecelleriyle böyle buluşmadılar mı? | Open Subtitles | أليست هذه هى الطريقة التى لقى بها والدك وأنت و جدّك قَدَرهم؟ |
Dedenle dans ettim. Bunu kaçırmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أن ترقصين مع جدّك لا أريدك أن تفوتين ذللك |
Ama büyükbabanızın çalışmalarının temelinde bu yatmıyor muydu, efendim? | Open Subtitles | لكن ألم تكن تلك قاعدة عمل جدّك.. سيدى ؟ |