| Genç adam, bundan bir doz alacaksın ve çabucak iyileşeceksin. | Open Subtitles | أيها الشاب ، جرعة واحدة من هذه وسوف تشفى تماماً |
| Kendi büyükbabam, tek bir doz antibiyotiğin böbreklerini iflas ettirmesi sonucu öldü. | TED | بعد جرعة واحدة من المضادات الحيوية مما تسبب في تعطيل كليتيه. |
| Her şırınga sadece tek bir doz içeriyor, o yüzden dikkatli kullan. | Open Subtitles | , كل حقنة تحتوي على جرعة واحدة لذا استخدميها بحكمة |
| Fakat bir hafta öncesinden verilmiş Tek doz direnç artırıcı, depresif davranışı tamamen önler. | TED | لكن إعطاء جرعة واحدة من محفز المرونة قبل أسبوع يمنع كليًّا السلوك الاكتئابي. |
| Senin için bir shot bebeğim. | Open Subtitles | جرعة واحدة لك صغيرتي |
| Sadece büyük bir doz adrenalin, hepsi bu. | Open Subtitles | إنها فقط جرعة واحدة من الأدرينالين هذا كل ما بالأمر |
| Hayır. Michael bunu kendi yapıyordu, her seferinde bir doz,.. | Open Subtitles | مايكل كان يديرها بنفسه جرعة واحدة في وقت واحد |
| Dur, yapma, Tommy, bir doz yeterli olacaktır. | Open Subtitles | لا، الانتظار، جرعة واحدة هي أكثر من كافية. |
| Onu solunum cihazı ile güvene alınca büyük bir doz nabız düşürücü ile kalp atışı ve nabzı, bırak çatışmayı en iyi şartlarda bile zar zor fark edilecek bir seviyeye düşürdük. | Open Subtitles | بمُجرد أن كانت بأمان على جهاز التنفس الإصطناعي جرعة واحدة كبيرة من حاصرات بيتا ساعدت في خفض مُعدل نبضات قلبها إلى مستوى |
| Her gün bunlardan bir doz alman gerek. | Open Subtitles | تحتاجين لتناول جرعة واحدة من كل من هذه كل يوم |
| bir doz ve saat tıkır tıkır çalışmaya başlar. | Open Subtitles | جرعة واحدة ويبدأ الوقت حتى تعمل |
| Küçük bir doz onu ölüme götürdü. | Open Subtitles | جرعة واحدة صغيرة كانت كافية لتقتلها |
| Tereus, elimde bir doz kaldı; ama bedenimi en iyi ben bilirim. | Open Subtitles | .تيريوس"، بقيت لديّ جرعة واحدة" و لكني أعرف جسدي |
| - Biliyorum,Mr. Monk. bir doz tetracycline beni öldürebilir. | Open Subtitles | جرعة واحدة من التتراسيكلين يقتلني. |
| Yani, ufacık bi oral yaparsan hepiniz Bay Tatlı Rüyalar'dan bir doz alabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك عليك أن تلتهمي واحدة ، إذا فعلتها جرعة واحدة سأبعد عنك هذا ولكن إذا كنت لم ... |
| bir doz metronidazol. | Open Subtitles | مسببة الخراب جرعة واحدة من ميترونيدازول |
| Çok fazlasına ihtiyacımız yok, sadece tek bir doz. | Open Subtitles | لا نحتاج إلى الكثير فقط جرعة واحدة |
| - Elimdeki Tek doz bu. İlacın tek bir dozu, belki iki. | Open Subtitles | إنه كل ما لدينا، جرعة واحدة من العلاج، ربما اثنتين |
| Veterinerden Tek doz aldık, efendim. | Open Subtitles | لا, لقد حصلنا على جرعة واحدة من البيطرى |
| - Tamam, bir shot daha. | Open Subtitles | -حسناً، فقط جرعة واحدة أخيرة |