"جزءً من" - Traduction Arabe en Turc

    • parçası
        
    • bir parçasıydı
        
    • bir kısmını
        
    • bir parçasını
        
    • bir parça
        
    Bu yüzden, kadınlara ulaşmak için özel bir kampanya tertipleyeceğim ki yer alabilsinler, ki böylece sürecin bir parçası olabilsinler. TED من الممكن أن أبتكر حملة معينة خاصة لتوعية النساء لأتاكد من قدرتهن على المشاركة، وأن يكنّ جزءً من العملية الانتخابية.
    Ve meydana gelişinde bir parçası olmak istediğiniz toplulukla ilgili düşünmenizi istiyorum. TED وأريدكم أن تفكروا في المجتمع الذي تريدون أن تكون جزءً من صنعه
    Evet, oldu ve sahnede komedinin bir parçası olmak hoş bir şey değildi. Open Subtitles نعم,هذا ماحدث,ولم يكن أمراً مبهج أن تكون جزءً من عرض كوميدي على المسرح.
    Günah haftamız sadece beni ikna etme planının bir parçasıydı. Open Subtitles وأسبوع الخطيئة الذي قضيناه معاً كان جزءً من خطته لإقناعي
    Belki bir şeyi yanlış duydun ya da konuşmamızın sadece bir kısmını duydun ve-ve yanlış anladın. Open Subtitles لعلّكِ فهمتِ شيئاً على نحو خاطيء أو سمعتِ جزءً من المُحادثة فحسب و أساءتِ فهم الأمر
    Sanat eserim bir gün kaybolacak, şu an İbrahim amcanın evinin önünde birisi, evine ikinci bir kat ekliyor. Yani projenin bir parçasını kapatıyor ve geri dönüp üzerini boyamam gerekecek. TED في نقطة ما، ستختفي تلك القطعة الفنية وستتلاشى، وفي الواقع هناك شخص يبني طابقًا ثانيًا قبالة منزل العم إبراهيم، وبهذا سيغطي جزءً من الرسم، لذا فربما علي أن أعود لأعيد رسمه.
    Kan gruplarımız aynı. Bu bana karaciğerinden bir parça verebilirsin demek. Open Subtitles لدينا نفس الفصيلة، ما يعني أنّه يمكنكَ منحي جزءً من كبدكَ
    Büyükbabanızın, hayatımızın bir parçası olma şansı vardı ve o olmamayı seçti. Open Subtitles اتيحت لجدك فرصة ليكون جزءً من عائلتنا ولقد اختار بأن لا يكون
    Onun hakkında hatırladığım tüm şey, bir kahvaltının parçası olduğuydu. Open Subtitles كل ما اتذكره عنه انه كان جزءً من طعام الفطور
    Sistemi öyle bir bozduk ki, artık kimse parçası olmak istemiyor. Open Subtitles لقد أحرجنا النظام ولا أحد يريد أن يكون جزءً من هذا
    Burada olduğum ve bu özel olayın parçası olduğum için. Open Subtitles أن أكون هنا وأن أكون جزءً من هذا اليوم الميمون
    Hal böyleyken buradaki mevcudiyetimin geçmişin bir parçası olacağını biliyorsun. Open Subtitles وأنتِ تعرفين ما سيجعل وجودي هنا يُصبِح جزءً من الماضي
    O gece anlamlı olan her şeyin bir parçası olmazdın. Open Subtitles وما كنتِ لتكوني جزءً من كل ما عنته تلك الليلة
    Ya yedek planın parçası olursun ya da burada kalırsın. Open Subtitles أما أن تكوني جزءً من هذه الخطة أو تبقين هنا
    İnsan ilişkileri yaratmada ya da bunun bir parçası olmada acizim. Open Subtitles أنا عاجزة عن خلق أو أن أكون جزءً من علاقة إنسانية.
    Buradaki işimizin bir parçası olmana izin verdim. Değil mi? Open Subtitles وإني أسمحُ لكِ بأن تكونين جزءً من عملنا هنا، صحيح؟
    Dünya üzerindeki tüm insanlar tek bir devasa organizmanın parçası olacaklar. Open Subtitles كل إنسان على كوكب الأرض سيكون جزءً من كائن عملاق واحد.
    Ama şunu bilmeli ve inanmalıyız ki, bir çözüm var, bu çözümün bir parçası olmak bizim görevimiz. TED لكن دعونا ننتبه ونقتنع بوجود حل. وبواجب أن نكون جزءً من هذا الحل.
    Okul, çeyizimin bir parçasıydı. Demem o ki onu da alacağım. Open Subtitles المدرسة كانت جزءً من أملاكى لذلك سأستردها
    Eskiden İtalya'nın bir parçasıydı, sanırım. Open Subtitles في الحقيقة كانت جزءً من ايطاليا على ما اعتقد
    Ne zaman hayatımın bir kısmını elime alsam diğer kısmı elimden gidiyor. Open Subtitles في كل مرة أشعر بأنني أمسكتُ زمام أمور جزءً من حياتي جزءٌ آخر يقع
    Hayatta kalmak için başka bir insanın bir parçasını yiyecek olsanız, neyi yerdiniz? Open Subtitles إذا كان عليكم أن تأكلوا جزءً من جسد شخص للبقاء حياً أي جزء ستأكلون ؟
    Bir gün karım, elinde bıçakla yanıma geldi. Kurt da kolundan kocaman bir parça kopardı. Open Subtitles عندما هاجمتني زوجتي بالسكين، لقد ألتهم جزءً من ذراعها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus