güzelliğimi armağan etmek çok arzuladığım o güzelliği almak anlamına geliyorsa ya? | Open Subtitles | وماذا لو كان جعل جمالي هدية يعني أن أتلقى الجمال الذي أشتهيه؟ |
Partnerimin bana güzelliğimi göstermesini beklediğim ilişkilerim oldu. | Open Subtitles | دخلت في علاقاتي، متوقعة من زميلي أن يريني جمالي |
Ama ben sponsoru ne zaman kabiliyetimle buldum ki? güzelliğim sayesinde buldum. | Open Subtitles | لكن منذ متى و أنا أكسب معيشتي بعملي كان دائماً بسبب جمالي. |
güzelliğim, zekam, bikiniye hazır vücudum, beni kolay bir hedef yapıyordu. | Open Subtitles | جمالي , ذكائي وشكل جسمي في البكيني جعل منِّي هدفاً سهلاً |
İki yapalım şunu, Güzellik rejimimi biraz aksattım. | Open Subtitles | أو بالأحرى بعد ساعتين، قد أكون متأخّرة قليلاً بعملية تحسين جمالي |
Yeni bir duygusal ve estetik eğitimi kazanmalı ve teşvik etmeliyiz. | TED | لابد لنا أن نكتسب و نروج لتعليم جديد جمالي و خالد |
Aman Tanrım! Güzelliğimin bir felakete sebep olacağını biliyordum. | Open Subtitles | يا الهي لقد علمت ان جمالي سيكون لعنه |
Yakınlarda güzelliğimi yaymam için bekleyen, uygun eşlerle dolu bir parti var . | Open Subtitles | هنالك حفلة قريبة مليئة بالخاطبين المؤهلين الذين ينتظرونني لنشر جمالي |
Çok anlamsız. Tabii tarifsiz güzelliğimi duyduysa o ayrı. Senin hakkında duyduğu tek şey senin Clark Gable'ın evinde daha çok kalmak için ona muamele çeken umarsız bir şıllık olduğundur sadece. | Open Subtitles | لا يبدو الامر منطقيا الا اذا سمع عن جمالي المذهل سمع انك العاهرة التي عرضت نفسها على كلارك جيبل |
...hafta içi tekrar gelin ve size güzelliğimi tek başına yansıtan bir parçamı vereyim. | Open Subtitles | عد خلال أسبوع وسوف أعطيك جزءا مني والذي وحده يوضح جمالي. |
Dünyayı kurtaramayacağını ama güzelliğimi sonsuza kadar muhafaza edip beni kurtarabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لا يمكنه أن ينقذ العالم, قال,لكن يمكنه أن ينقذني, الحفاظ على جمالي إلى الأبد, |
Her sabah, güzelliğim solmadan ölmek için dua ediyorum. | Open Subtitles | كل صباح، أدعو أن أموت قبل أن يخبو جمالي. |
Kendimizle baş başa kaldığımızda, soruyoruz "beni nasıl terk etti?" "güzelliğim ne zaman solmaya başladı?" "dostum neden değişti?" "gerektiği kadar iyi bir anne oldum mu?" | Open Subtitles | وتركتناتلكالحياةلنسألأنفسنا.. كيف تركني؟ متى بدأ جمالي يتلاشى؟ |
Çünkü benim güzelliğim Miss Kore'yi geçer. | Open Subtitles | هذا لأن جمالي يتغلب على جمال ملكة جمال كوريا |
Bu gece olmaz. Güzellik uykusuna ihtiyacım var. İğrenç görünüyorum. | Open Subtitles | ليس الليلة , جمالي يحتاج للنوم , انا بشعة |
Ve bu komik ve hakkında konuşmak anlamına gelir Bir gelin olarak Güzellik ... ve en önemlisi, garanti bu sizin çalıştırmak değildir. | Open Subtitles | وتتكلمين عن جمالي واهم شئ لا تجعلين الوقت وقتك حسناً ؟ |
Tamam, artık Güzellik sırrımı biliyorsun. | Open Subtitles | حسنا الآن عرفت سر جمالي لقد بعت لي قطعة من الخردة |
Su sümbülünü değerli, estetik, dayanıklı, çetin, elastik olarak görmek, | TED | رؤية ورد النيل كشيء ذو قيمة كرمز جمالي دائم وقوي ومرن. |
"Güzelliğimin baharı burada... işte ona ben gönlümü verdim" | Open Subtitles | ..ربيع جمالي هنا لأنني فقدت قلبي إليك |
Önceki gün işteyken şu cildiyeci Katie Finestatt ofisine benim eşantiyon dosyamı götürürken ne kadar yakışıklı göründüğümü söyledi. | Open Subtitles | أَعْني،قبل أيام في العمل، أخصائية الجلد تلك كيتي فاينستات علقت عن مدى جمالي |
Hiç komik değil. Benim özelliğim, doğal güzelliğimdi. | Open Subtitles | حسناً، هذا ليس مضحكاً بطاقة تعريفي كانت جمالي الطبيعي |
Dış güzelliğimden öte, içimdeki güzelliği gördün. | Open Subtitles | رأيت جمالي الداخلي إلى حد أبعد من كل جمالي الخارجي |