| Jordan'ın LeBron'dan daha iyi olduğunu düşünmesinin nedeni de aynı. | Open Subtitles | هذا هو سبب رؤيتها أن جوردن أفضل من لو برون |
| Bay Jordan ve ben senin nasıl olduğunu görmek istedik. | Open Subtitles | السّيد جوردن وأنا أردنا رؤية كيف تشعرين؟ |
| Mr Jordan demek istiyor ki biz bu çocuğu büyütmenin senin için ne kadar ağır bir yük olacağının farkındayız. | Open Subtitles | إن السّيد جوردن يعني بأنّنا مدركون للعبء لتربية الطفل تكون عليك |
| Bayan Gordon, söyler misiniz, neden bu sandalye onun için çok kıymetliydi? | Open Subtitles | آنسة جوردن ، اخبريني لم كانت تجلس طويلا على هذا الكرسي ؟ |
| Acımasız Ming, evrenin tartışmasız hakimi Flash Gordon'a bir Mongo krallığı teklif ediyor. | Open Subtitles | مينج القاسى حاكم الكونِ يعْرض على جوردن مملكة من مونجو لكى تصبح ملكه |
| Robert Jor- - Jordan "diye düşündü". "İspanyollara söyledim..." | Open Subtitles | هذا ما فكر فيه روبرت روبرت جوردن فى نفسه |
| "Robert Jordan" diye düşündü. | Open Subtitles | هذا ما فكر فيه روبرت روبرت جوردن في قرارة نفسه |
| Jordan Washington cebinde bir şey olmadan kılını kıpırdatmaz. | Open Subtitles | هيا, جوردن واشنطن لا يقوم بحركة دون صاروخ في جيبه. |
| Jordan Washington, koridorda ayak sesleri duyduğunda ne olup bittiğini anladı. | Open Subtitles | جوردن واشنطن علم ما الذي سيحصل في اللحظة التي سمع فيها خطى الأقدام في القاعة. |
| Jordan Washington'ın kapı açılmadan ateş ettiği doğru. | Open Subtitles | الأن, صحيح: جوردن واشنطن أطلق النار عبر الباب. |
| Hapse girebilirsin. Jordan da hapisten çıkabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تدخل السجن و يخرج جوردن إذا صدر الحكم. |
| Jordan veya Spikings'i tutuncaya kadar görünme. | Open Subtitles | أُريدُكِ منبطحه علي الأرض حتى أَصِلُ إلى جوردن أَو سبيكنجز |
| Jordan, Spikings'i kaseti gördüğü için vurdurdu. | Open Subtitles | ثمّ جوردن أطلق النار علي سبيكنجز لأنه رَأى الشريطَ |
| Aynı çapraz ateşte Milli Güvenlik Danışmanı Alvin Jordan Gizli Servis ajanı Spikings de vuruldular. | Open Subtitles | في نفس تلك المعركة المسلحه . . مستشار الأمن القومي ألفين جوردن. |
| BasketbaII manyakları Jordan'ın basketball kliniğine gidiyor. | Open Subtitles | محبّى كرة السلّة يرتادون عيادة مايكل جوردن |
| Yarın Gordon'a emri teslim edeceğine göre parayla ne yapacaksın? | Open Subtitles | تعرف، يفترض بأنّك تخدم جوردن غدا ماذا تذهب ليعمل بالمال؟ |
| Ama bu çiftin, Gordon'ın parasını aileye kazandırmak için bir plan yaptığını anlamıştın. | Open Subtitles | ولكنك كنت تعلم انهم كانوا يخططون ضد هذا الثنائى ليستعيدوا اموال جوردن للعائلة |
| Dr. Morgan telefona bakmaya gidince masasına Gordon'ın dosyalarını bıraktığını fark ettim. | Open Subtitles | عندما ذهب الدكتور مورغان ليجيب عن مكالمة رأيت ملفات جوردن على مكتبه |
| Oz haklıydı. Sen hala Gordon Shumway'sin, dolap çeviren adam. | Open Subtitles | آوز كان محقاً، أنت لا تزال جوردن شمواي ، المحتال |
| Benimkinde "Bayan Gordon Garrett eski hâliyle Bayan Mary Virginia Eshelman." yazıyordu. | Open Subtitles | و تحت صورتي كُتب السيدة جوردن جرانت الانسة ماري فيرجينيا ايشلمان سابقاً |
| Ve kalabalık çıldırdı! Ve Gordon'ın şey derken ki surat ifadesini hiç unutmam. | Open Subtitles | والجمهور جن جنونه وانا لن انسى النظره على وجه جوردن , عندما قال |
| Gordan çok yetenekli bir borsacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جوردن) يَخبرني بأنّـك) وكيل أسهم موهوب جداً |
| Hayır, ben sadece üstünde Charles Grodin'e benzeyen adamın olduğu sosu istiyordum. | Open Subtitles | لا انا اريد تلك التي على غلافها الرجل الذي يشبه تشارلز جوردن |