"جيده" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi
        
    • güzel
        
    • Harika
        
    • iyiydi
        
    • iyidir
        
    • iyiyim
        
    • iyisin
        
    • - İyi
        
    • yolunda
        
    • mükemmel
        
    • uygun
        
    • iyiye
        
    Ona iyi becerdiği akşam hava durumunu sunmasına izin verdim. Open Subtitles تَركتُها تَعمَلُ تقرير حالة الجو المسائيه الذى كانت جيده فيه
    Bu iyi haber. Daha ne kadar kötüye gidebilir ki? Open Subtitles هذه اخبار جيده إذا ماهو الذي سيكون اسوأ من ذلك؟
    Gördün mü? Yastık almanın iyi bir fikir olduğunu söylemiştim. Open Subtitles اترى الم اقل لك ان تلك الوسائد ستكون فكره جيده
    Bilirsiniz, çocukları ve yaptıkları işleri görmek için güzel bir fırsat. Open Subtitles كما تعرفين، إنها فرصه جيده أن تري الأطفال و كل شيء
    - Hayır! İyi olmak istiyorum. - İffetli olmak istiyorum. Open Subtitles كلا , أريد أن أكون جيده أريد أن أكون صافيه
    Sağ salimim. Beni karşıki kıyıya tahliye ediyorlar. Kendine iyi bak, Sacha. Open Subtitles أنا بصحه جيده, لقد تم إجلائى للضفه الأخرى, إعتنى بنفسك يا صغيرى
    Seks hayatımız iyi olmadığından değil. Harikaydı. Ama ben erkeğim. Open Subtitles الم تكن حياتنا الجنسيه جيده انها كذلك سليم ولكني رجل
    Nakit kadar iyi ve taşıması kolay. Lokantanın adresini buldun mu? Open Subtitles جيده كالمال و اسهل فى حملها هل حصلتِ على عنوان المطعم
    Ne kadar kötü, ya da ne kadar iyi olursa olsun, bu değişmeyecek. Open Subtitles لذا لا يهم مهما كانت الامور ستصبح سيئه او جيده فهذا لن يتغير
    Bilmiyorum, ama uyandığımda sütyenim yoktu. Bu hiç iyi bir işaret değil. Open Subtitles لا أعرف , ولكنني أستيقظت دون صدريتي هذه ليست علامه جيده إطلاقاً
    - Elbette. İkiye sıfır durumundayken, bir fiyatına iki iyi fikir olur dedim. Open Subtitles منذ ان كنا صفر إلى إثنان ظننت ان الإثنان لواحد كانت فكره جيده
    Görüş açımız iyi. Ön kapı sadece 50 saniye uzaklıkta. Open Subtitles الرؤيه جيده من هنا يمكننا الوصول إليها فى 50 ثانيه
    Birlikte yaşamanın hala iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun? Open Subtitles أما زلت تظن أن عيشنا سويه هي فكرةٌ جيده ؟
    Ama eğer iyi bir araştırmacı olmak istiyorsan, benimle konuş. Open Subtitles ولكن إذا أردتِ أن تكونى مراسله صحفيه جيده تحدثي إلىّ
    Artık araba galerisi var. Hani belki iyi fiyata araba almak istersin. Open Subtitles إنها تمتلك وكالة سيارات الآن في حال كنت تبحث عن سيارة جيده
    Kuzenim Elflerin Perisi'ne danışabiliriz. Her zaman iyi tavsiyeler verir. Open Subtitles ابنت عمي ، جنية من الجنيات ،و هي جيده دائما
    Duş filan yok. Öyle de güzel kokuyorsun. Size doğru geliyorum. Open Subtitles لا تحتاج لأن تستحم، فرائحتكَ جيده أنا في طريقي إليك الأن
    Makaleleri kendisi mi yazıyor bilmiyorum ama orada çok güzel şeyler var. Open Subtitles لا أعلم لو أنها تكتب المقالات بنفسها لكن المجله بها مواضيع جيده
    Söz ver bana, güzel şeyler yaşamaya çalışırken kendini kötü hissetmeyeceksin, tamam mı? Open Subtitles عديني انكِ لن تشعري بالسوء في المحاولة في عيش أيام جيده . حسنا
    Güya Harika bir teklifi varmış. Open Subtitles على وعد منه أن الصفقة جيده جدا بحيث لا يمكننا رفضها
    Yapacağım şeyler var. Okuldayken notlarım iyiydi. Open Subtitles لدي اشياء لافعلها لقد كنت احصل علي درجات جيده في المدرسه
    Basit bırakmak her zaman iyidir. Open Subtitles الاشياء تبدو دائما جيده لو اتخذت منحى ابسط
    Çünkü bu işte iyiyim. Bana aptalmışım gibi davranıyorsun. Open Subtitles لأني جيده في عملي , لماذا تحاولين أن تصوري بأني حمقاء
    Hayır , cidden , gerçekten bunun peşini bırakmamalısın , yani , sen iyisin.. Open Subtitles لا، بجدية، أنت يجب أن حقا تتابعى فى هذا المجال أعني، أنت جيده
    - Soğuk, sert ve güçlü olmalıyım. - İyi plan. Open Subtitles يجب ان اكون بارده قاسيه للسماح له بالمرور خطه جيده
    Uzun bir süredir işler yolunda değildi, Russell. Open Subtitles الأشياء بيننا لم تكن جيده منذ فتره طويله يا راسل
    Referansları mükemmel. Sussex'te bir erkek lisesinde müdireymiş. Open Subtitles إن خبراتها جيده لقد كانت ناظرة مدرسه في ساسكس
    Balığın nereden geldiğini anlamak için etiketine bakmalısınız, ama sonuçta ucuzdur, ve herkes bunun uygun olduğunu düşünüyor. TED ينبغي عليك أن تقرأ الملصق لتكتشف من أين جائت لكنها تبقى رخيصه والجميع يظن انها جيده
    Görünüşe göre... kötü geçen günüm keskin bir dönüş yaptı ve gerçekten iyiye gitti. Open Subtitles انه يبدو ان ايامي السيئة تحولت واصبحت اياما جيده

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus