"حالته" - Traduction Arabe en Turc

    • Durumu
        
    • durumunu
        
    • durumda
        
    • durumunun
        
    • durum
        
    • durumunda
        
    • durumuna
        
    • kötü
        
    • haline
        
    • durumuyla
        
    • durumdayken
        
    • durumdaydı
        
    • hali
        
    • Hastalığı
        
    • tanısı
        
    Hastaya MPA için vermiştik ama Durumu kötüleştiğinde, uygulamaya son verdik. Open Subtitles عالجناه بذلك بسبب التهاب الأوعية المصغرة لكن عندما ساءت حالته أوقفناها
    Durumu şu an için ciddi fakat gelişme oldukça sizi bilgilendireceğiz. Open Subtitles حالته حرجة، ولكننا سوف تبقي لكم موقع كما حصلنا على التحديثات.
    İçinde olduğu Durumu gördük ve bu 2015'e doğru parçalanmadan önceydi. Open Subtitles لقد رأيتي حالته كيف كانت وهذا كان قبل إنشقاقه لعام 2015
    durumunu bize eğitim gereci olarak kullanmamıza izin verecek kadar da cömert. Open Subtitles لقد كان كريماً بما فيه الكفاية لسماحه لنا باستعمال حالته لغرض الدراسة
    Her zaman. Eve geri döndüğünde ne durumda olduğunu hayal bile edemezsiniz. Open Subtitles طوال الوقت , لا يمكنك أن تتخيل حالته عندما يعود إلى المنزل
    Kalbi çok zayıf fakat beni asıl endişelendiren genel durumunun kötü oluşu. Open Subtitles قلبه ضعيف جداً, و لكن حالته السيئة عموماً هي أكثر ما يقلقني
    12 yıl boyunca büyük babamın Durumu gittikçe kötüleşti ve onun özellikle başı boş gezinmeleri ailemi büyük bir strese sürükledi. TED خلال ال 12 سنة الماضية، تحولت حالته من أسوء لأسوء، وخاصة هيامه على وجهه تسبب في كثير من الإجهاد لأسرتي.
    Durumu öyle umutsuz hale gelmişti ki itfaiye istasyonundaki insanlar kanındaki enfeksiyonu azaltmayı umarak kan nakli için sıraya girmişti. TED أصبحت حالته ميؤس منها جدا حتى أن زملاؤه في العمل اصطفوا للتبرع له بالدم أملا في تخفيف العدوى المتدفقة في دمه.
    Durumu böyleyse kurtulmuş olur. Open Subtitles حالته خطيرة بالنسبة لحالته , هذا أفضل له
    Finansal Durumu demek istiyorsun, çünkü onun bundan başka bir Durumu yok. Open Subtitles تعنين حالته المادية، لأنها الحالة الوحيدة التي لديه
    Ama bugün için Durumu umutsuz. Umutsuz vaka, değil mi? Open Subtitles لكن الآن,هو ميئوس منه حالته ميئوس منها,اليس كذلك؟
    Sanırım Durumu çok ciddi. Open Subtitles منذ حوالي نصف الساعة مرض أحدهم بشدة ـ أعتقد أن حالته خطيرة ـ ماذا به ؟
    Daha da hastalanacağına, Durumu aynı kaldı. Open Subtitles بدلاً من أن يزداد مرضه، بقيت حالته على ماهي عليه
    Ama yine de, Durumu benden iyi. Open Subtitles لكن أشعر بطريقة ما أن حالته ستكون أفضل من دونها
    Felçten sadece 72 saat sonra, durumunu tamamiyle kabullenmişti. TED بعد 72 ساعة فقط من السكتة الدماغية، كان قد تقبل حالته بمجملها.
    Diğer nokta da, karşımızdaki bize kendi içsel durumunu, bizi anlayıp anlamadığını belirterek, sosyal etkileşimi yönlendirdi. TED الطرف الآخر يعبر عن حالته الداخلية سواء كان يستوعب مايجري أم لا, الذي بالتالي يؤدي إلى نوع من التواصل الاجتماعي.
    Evet efendim, fakat kritik durumda, bilinci yerinde değil, çok kan kaybetmiş. Open Subtitles نعم سيدي ولكن حالته حرجة، فهو فاقد الوعي، وفقد الكثير من الدماء
    Bu da durumunun fiziksel değil de psikolojik olduğunu düşündürüyor. Open Subtitles كان هذا يكفي لاحتمال أن حالته كانت نفسية لا جسدية
    Bir kere durum değiştikten sonra, siz değiştiresiye kadar aynı durumda kalıyor. TED وحين تتغير حالته يبقى كذلك حتى تغير حالته مجددا.
    Ama onun durumunda fiziksel açıdan ciddi bir olasılık olduğu için- Open Subtitles كنت سترميه من النافذة لكن بسب حالته التي تتمثل بخلل النمو
    Olağanüstü fiziksel durumuna rağmen o tamamen benimle beraberdi, yol gösteriyor, büyütüyor ve daha önce hiç olmadığı kadar babalık yapıyordu. TED رغم حالته الجسدية القاسية، كان حاضرا معي بشكل كامل، يرشدني، يرعاني كان أبي بقدر إن لم أقل أكثر مما كان عليه من قبل.
    Santrifüj dönmeyi kestiğinde, yumurta beyazı eski haşlanmamış haline dönmüş olacak. TED عندما يتوقف جهاز الطرد المركزي عن الدوران، يعود بياض البيضة إلى حالته الأصلية قبل السلق
    Yemekleri sıkı bir şekilde kontrol edildi. durumuyla öğünleri arasında korelâsyon yok. Open Subtitles كل طعامه مراقب جيداً لا علاقة بين طعامه و حالته
    Onunla yattığına inanamıyorum, özellikle o, bu durumdayken. Open Subtitles لا أصدق أنك مارستي الجنس معه خصوصاً بناءً على حالته
    Sizce, son zamanlarda ne durumdaydı? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ أنت تُخبرُنا عن حالته العقليةِ مؤخراً؟
    vücudunuz iyileştirilecek ve olduğu en sağlıklı hali ile size geri verilecek. TED أنه عند ذهابك الى الجنة تستعيدين جسمك في أفضل حالته الأصلية.
    Böyle bir Hastalığı varsa ve bir atak tetiklesen Durumu kötüye gitmez mi? Open Subtitles إن كان لديه هذا و أحدثت هجوماً سيزيد حالته سوءاً، صحيح؟
    Dünyada her 20 dakikada bir kişiye otizm tanısı konuyor ve dünyada en hızlı büyüyen gelişimsel hastalık olmasına rağmen bilinen bir tedavisi ya da çaresi yok. TED وعبر العالم, كل 20 دقيقة يوجد شخص جديد تشخص حالته على انها توحد وبالرغم من انه اسرع الاضرابات نموا في العالم لا يوجد له مسبب او علاج.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus