| tatlım, bu harika ama Sarah Lawrence ülkenin öteki ucunda değil mi? | Open Subtitles | حبيبتي , ذلك عظيمُ، لكن ألَيستْ ساره لورنس على الجانبِ الآخرِ للبلدِ؟ |
| tatlım, burada güzel bir gece geçirmeye çalışıyorum... ama bu adam... | Open Subtitles | حبيبتي , أنا أحاول أن أحظى بعشاء جميل ولكن هذا الرجل |
| tatlım, sadece rahatla ve biraz dinlenmeye çalış, tamam mı? | Open Subtitles | حبيبتي .. فقط حاولي ان تحصلي على قسط من الراحة؟ |
| Merak etme hayatım. Sana en iyi program çözücüyü bulup alırız. | Open Subtitles | لاتقلقي، يا حبيبتي.سَنَحْصلُ لك على أفضل مبرمج يُمْكِنُ أَنْ يَشتريه المال. |
| Döndüğümde o şapkayı yatakta görmek istemiyorum. Tamam mı canım? | Open Subtitles | حينما أعود، لا أريد رؤية القبعة على السرير،حسنٌ حبيبتي ؟ |
| Mektubumu bitiriyorum aşkım... bu gece çocuklarımı yataklarında iyice ört. | Open Subtitles | لذا، باختصار يا حبيبتي الليلة، غطي الأطفال جيداً في الفراش |
| tatlım, içinde tutmak iyi değildir. Dışarı çıkmasına izin vermelisin. | Open Subtitles | حبيبتي ، ليس صحيا أن يحمله هكذا ، وسعي ثوبه |
| tatlım, Bahse Girerim Babanın Neden Yine İşte Olmadığını Merak Ediyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي ، مؤكد ان تتساءلين لمَ لم يذهب والدك للعمل ثانية |
| Hayır, tatlım. Gerçekte babanla aramızda geçen konuşmayı duydu sanırım. | Open Subtitles | لا ، حبيبتي ، في الحقيقة أعتقد أنه سمعنا أنا |
| Söylediklerini biliyorum tatlım, ama baban şu an bu şekilde olmasını istemez. | Open Subtitles | أعلم بأنهم فعلوا ذلك، حبيبتي ولكن والدكِ لا يريدها بهذه الطريقة الآن |
| Özür dilerim tatlım, çok kaba bir hastayla beraberdim, kalbi zırt pırt durdu. | Open Subtitles | أعتذر يا حبيبتي فقد كنت برفقة مريض وقح ،استمر قلبه بالتوقف توفي الآن |
| Az önce epey bir para kaybetmeme neden oldun, tatlım. | Open Subtitles | لقد كلفتِني الأن قدراً كبيراً من المال ، يا حبيبتي |
| tatlım, hayır, bu imkansız. İlk bebekler genellikle geç gelir. | Open Subtitles | حبيبتي ، لا ، هذا مستحيل الطفل الأول عادة يتأخر |
| Dinle, böyle konuştuğunu duymak istemiyorum artık tamam mı tatlım? | Open Subtitles | إسمعي , لا أريد أن أستمع لمثل هذا الكلام حبيبتي |
| Lizzie, hayatım, sen benim kızımsın, seni seviyorum, ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي ليزي .. أنتي ابنتي وأنا أحبك ، لكنك مخطئة |
| hayatım, benim için çok değerli oduğunuz için gitmeliyim. | Open Subtitles | حبيبتي ، أنت تعنين لي الكثير ولهذا أذهب لمواجهته |
| Hayır canım, sana Şükran Günü için güzel bir elbise almıştık ya. | Open Subtitles | لا يا حبيبتي , أشترينا لك ذلك الفستان الجميل الجديد لعيد الشكر |
| Telefon edip geldiğimi söylesem iyi olur. Kulübeyi görmeye sen gider misin canım. | Open Subtitles | من الأفضل أن أهاتف وأخبره أني هنا اجعليه يريكِ المقصورة، حبيبتي |
| Minibüs çalmak istiyorsan, sana yardım ederim aşkım ama zaten bir motorsikletimiz var. | Open Subtitles | أتريدين أن تسرقي الشاحنة فأنا معكِ يا حبيبتي ولكننا حصلنا علي دراجة بخارية |
| Çok para, bebek. Yeni bir çift ayakkabıya ihtiyacım var. | Open Subtitles | الكثير من المال حبيبتي, أحتاج إلى زوج جديد من الأحذية |
| Sevgilim dürüst olduğun için memnunum. Seni bunun için seviyorum. | Open Subtitles | حبيبتي أن مسرور لأنك صادقة و أحبك من أجل ذلك |
| Bak, aynı lafı mezuniyet balosunda eski kız arkadaşım da söylemişti. | Open Subtitles | حبيبتي السابقة اخبرتني بنفس الكلام في حفلة التخرج وكانت عاهرة كاذبة |
| Uh, Amber, bir tanem, bu beyler polis, ve benim pazar sabahı nerede olduğumu merak ediyorlar. | Open Subtitles | آمبر حبيبتي هؤلاء السادة من الشرطة وهم يتسائلون أين كنت في صباح الأحد |
| Merhaba, güzelim. Bu gün neşeli görünüyorsun. | Open Subtitles | مرحبا يا حبيبتي , لماذا تبدين مبتهجة اليوم |
| - Gel bakalım, güzel yavrum. - Dadıyla git. Dadı seni çok özledi, tatlım. | Open Subtitles | تعالي يا طفلتي الحبيبة لقد افتقدتك مامي يا حبيبتي |
| bebeğim, ben onu dolandırmadan çok önce, o beni dolandırmıştı. | Open Subtitles | حبيبتي ،ذالك الرجل احتال علي من قبل ان احتال عليه |