"حبيبها" - Traduction Arabe en Turc

    • sevgilisi
        
    • erkek arkadaşı
        
    • sevgilisini
        
    • sevgilisinin
        
    • sevgilisiyle
        
    • erkek arkadaşını
        
    • sevgilisinden
        
    • aşığı
        
    • erkek arkadaşının
        
    • aşkı
        
    • erkek arkadaşından
        
    • aşkıyla
        
    • sevgili
        
    • arkadaşıyla
        
    • erkek arkadaşıyım
        
    Bir gün, sevgilisi "O"yu hiç gitmedikleri bir yere götürdü. Open Subtitles يوم من الايام حبيبها أْخذُ أو بمكان عمرهم ما راحوة
    Yeni sevgilisi onları sevmiyor diye bir annenin, çocuklarını boğduğunu gördüm. Open Subtitles إنني أرى أما وحيدة تغرق أبناءها بسبب حبيبها الجديد،، ألم يعجبك؟
    Karen'ın, erkek arkadaşı Benjamin ile seyahate çıkmasıyla ilgili ne hissediyorsun? Open Subtitles نعم, كيف تشعر بشأن كارين وهي ذاهبة برحلة مع حبيبها بنجامين؟
    Yeşil noktalar onun ders programı ve kırmızı noktalar da erkek arkadaşı Zane'nin. Open Subtitles النقط الخضراء هى جدولها و النقط الحمراء هى المساحة التى يتواجد بها حبيبها
    sevgilisini hiçbir yerde bulamayınca nasıl üzülüp telaşlandığını düşünün. Open Subtitles تخيل حزنها و ذعرها عندما حبيبها الوحيد وجد ليس في أي مكان.
    Margarita'nın, sevgilisinin yarıda kalmış hayaline olan bağlılığı, şeytani arkadaş grubunun maceraları ile arasında tuhaf bir bağlantı doğuruyor ve hikâyeyi gerçeküstü bir doruk noktasına sürüklüyor. TED والتي يحمل إخلاصها لحلم حبيبها المتروك علاقةً غريبة بمغامراته الشيطانية. ما له أن يأخذ الحكاية إلى ذروتها السريالية
    Lisedeki sevgilisiyle evlenip üç çocuk doğuran ve sonra da başka neler olabilirdi diye merak eden o kızlardan biri olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون كواحدة من تلك الفتيات التي تتزوج حبيبها من مدرسة الثانوية ثم تلد ثلاثة أطفال وتندم على ما حدث
    -...sevgilisi rolünü oynatamam. Open Subtitles و أن يجعــــل الصديـــــق يتظاهر بأنه حبيبها
    Şeytanın sevgilisi olduğunu ve onu her gece yatağına aldığını itiraf etti. Open Subtitles أعترفت بأن الشيطان كان حبيبها وجاء إلى سريرها كل ليلة.
    Kız üzgün çünkü sevgilisi ona 12 altın para verdi. Ama sonra büyücü tuz çuvalına deldi. Open Subtitles إنها حزينة لأن حبيبها أعطاها 12 عملة معدنية، ولكن الساحر شقّ حقيبة الملح..
    O dedi ki Sen onun sevgilisi değilmişsin Open Subtitles هي تقول انك لست حبيبها ولا تعرفك و لا تحبك
    Yukarı kattaki küçük fahişe Amber ve erkek arkadaşı Bay Z'nin parasını çalmışlar. Open Subtitles أظن أنك سمعت أن آمبر, تلك العاهرة الصغيرة في الطابق العلوي و حبيبها سرقوا من السيد زي
    Evet, herşey küçük bir iyilikle başlar, ve bir sonraki şey, bir kaseye işersin, erkek arkadaşı işine devam eder. Open Subtitles أجل , يبدأ الأمر بشيء بسيط ثم تجد نفسك تتبول في كأس كي يحتفظ حبيبها بوظيفته
    Annemin o zamanki erkek arkadaşı ile sevişmesini izliyordum. Open Subtitles كنت أشاهد أمي تفعلها مع حبيبها في اللحظة
    Eğer, cep telefonunu, video dükkanında markette, kuaförde, kuru temizleyici de ya da bilinmeyen numaralar servisinde çalışan sevgilisini aramak için kullanmış olsaydı, bir şey çıkardı. Open Subtitles إذا أخذت ذلك الهاتف للاتصال على حبيبها فهي تعمل في متجر الفيديو محل الخضروات، الحلاق، المغسلة
    Yani, yanlış bir bağlılık sebebiyle, Maria Gambrelli eski sevgilisinin adını ifşa etmez. Open Subtitles فبسبب الولاء الخاطىء .. ماريا .لن تكشف عن إسم حبيبها السابق
    Biricik kızımızın beceriksiz sevgilisiyle karı koca gibi yaşamasını sorun etmiyorsan öyle olsun. Open Subtitles اذا كنت لا تمانع بإن ابنتنا الغالية تمضي الوقت مع حبيبها ليكن ذلك
    Hey, erkek arkadaşını terkedip giden... ve lise öğretmeniyle düzüşen kişi ben değilim. Open Subtitles لست انا من تخلت عن حبيبها لتحصل على علاقة مثيرة مع معلم الانجليزية
    Kız sevgilisinden ayrıldığından yada benzeri birşeyden dolayı... ağlayıp duruyordu. Open Subtitles كانت تبكي بسبب افتراقها عن حبيبها أو شيء ما شبيه
    Ne yazık ki kazadan 4 yıl sonra aşığı ortaya çıktı Open Subtitles ولسوء الحظ, فقد توفي حبيبها بعد أربعة سنوات في حادث.
    Tabi, erkek arkadaşının yanında bayanı heyecanlandırmak istemem. Open Subtitles لا أريد أن أثير السيدة و بالأخص إذا كان حبيبها هنا
    Filmlere peri masalları izlemek için gideriz... Bu arada şu senin için geldi. Gerçek aşkı tarafından uyandırılan kraliçe... Open Subtitles بالمناسبة، هذا وصل لك .. ملكة نائمة، أوقضت بقبلة حبيبها هذا هو نتاج علمنا
    Bu iş, ona erkek arkadaşından ayrılması için bir sebep verdi. TED لقد أعطاها عرض العمل ذلك السبب لترك حبيبها الذي كانت تعيش معه.
    Bir kadın aşkıyla ölmekten başka ne isteyebilir ki? Open Subtitles ماذا تطلب المرأة أكثر من هذا .. أن تموت برفقة حبيبها.
    Ve sen burada işleri berbat etmeye Geldin, eski sevgili olarak Open Subtitles وانت هنا لتفسد الامر يصفتك حبيبها السابق
    Mezhebi 3 ay önce bırakmış ve erkek arkadaşıyla oradan taşınmış. Open Subtitles لقد تركت الطائفة منذ 3 أشهر و إنتقلت للعيش مع حبيبها
    Şu kızın kayboluşu hakkındaki yazınızı okudum. Onun erkek arkadaşıyım. Open Subtitles لقد قرأت مقالك عن اختفاء تلك الفتاة,أنا حبيبها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus