Seyircilerin büyüklüğüne göre ölçeklenmiş bir amfi tiyatro şeklinde, sahnedeki birinin algıladığı büyüklükte. | TED | على هيئة مدرج الذي حجمه يمثل حجم الجمهور كما يبدو لشخص من على المسرح. |
Ortalama bir Boyu var. Araştırabilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، إن حجمه متوسط يمكنكِ البحث في ذلك ؟ |
Aptallar için de bir yer yapılması gerekebilir ama boyutunu bir düşünsenize. | Open Subtitles | من المفترض ان اخذ الاغبياء في الإعتبار عند بناءه لكن تخيل حجمه فقط |
Uzaylılarla savaşırız. Bir şey Hodgins'in boynundan çıkar ve büyür. | Open Subtitles | يمكننا محاربة المخلوقات الفضائية، كالشيء الذي خرج من عنق (هودجينز) وكبر حجمه. |
Bu ölçekli bir modeli değil gerçek Boyutu. | TED | هذا ليس بنموذج مصغر هذا هو حجمه الحقيقي |
Bazı gerçeklikler kadar büyük. Kaçmayı düşünmen olası bile değil. | Open Subtitles | حجمه بمثابه حجم بعض العوالم لا يمكنك حتى التفكير بالهروب |
Ve o bu mahareti vajinayı tümüyle atlamak ve spermlerini doğrudan diş uterusuna boşaltmak için kullanıyor ama bu ideal boyutta olduğu anlamına gelmiyor. | TED | وهو يستخدم هذه المهارة حتى يتعدى المهبل ويخزن الحيوانات المنوية مباشرة في الرحم. من دون ذكر حجمه الجيد |
Herhangi bir kediden dört kat daha büyüktü. | Open Subtitles | لقد كان حجمه أربعة أضعاف حجم أي قطة عادية |
Yaklaşık olarak Büyük Çin Seddi büyüklüğünde, bu neredeyse görünmesi imkansız bir yapı. | TED | حجمه يقارب حجم سور الصين العظيم لن يكون فقط بناءًا غير مرئي |
Artık geçmezler, kafan artık normal büyüklükte. | Open Subtitles | لن يفعلوا ذلك بعد الآن فرأسك حجمه طبيعى الآن |
Ya da ne büyüklükte olduğunu niye kayıp olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | او ما حجمه او لماذا هو مفقود او اى شىء |
Güneş'imizin 10 katı büyüklükte bir yıldız ancak Güneş'in binde biri kadar yaşayabilir. | Open Subtitles | نجم حجمه عشر أضعاف الشمس يعيش بعمر لا يتجاوز 1000/1 من عمر الشمس |
Bence 147 kilo kadar, Boyu da 1.82 falan olmalı Ajan Gibbs. | Open Subtitles | أقول أن حجمه 325 باونداً طوله ربما 6 أقدام يا عميل (غيبس) |
Teknik olarak tümör daha önceki boyutunu aynen koruyabilir ama hasta yine de iyileşme sürecine girer. | Open Subtitles | من الناحية التقنية يمكن أنّ يبقى الورم على نفس حجمه من قبل و بإستطاعة المريض البقاء في حالة تقلص |
Bu olay gittikçe büyür. | Open Subtitles | هذا الشيء سيزداد حجمه |
Doppler etkisi onlara buldukları gezegenin kütlesi hakkında bir bilgi veriyor ama gezegenin Boyutu hakkında bir bilgi vermiyordu. | Open Subtitles | تمكنهم من معرفة كتلة الكوكب الذي يكتشفونه ولكنها لا تخبرهم عن حجمه |
Boston'a vardığımız zaman, baldızımın poposu kadar büyük bir şeye dönüşür. | Open Subtitles | عند وصولنا إلى بوسطن سيكون حجمه بحجم مؤخرة زوجة أخى |
büyüklüğüne bakılırsa önüne geleni yiyecektir. | Open Subtitles | سأبدأ الإخلاء بالنظر إلى حجمه سيأكل كل شيء تقريبا |
Ne isterseniz olabilir, istediğiniz bir maddeden yapılabilir, herhangi bir şekil veya boyutta. | TED | يمكن أن يكون اي شيء تريده. مصنوع من أي شيء تختاره. أيا كان شكله او حجمه. |
Çekirdek sıcaklığı çok yüksekti, boyutları çok büyüktü,... ..ve halihazırda aklıllı yaşam barındırıyordu. | Open Subtitles | درجة حرارة القلب كَانتْ دافئةَ جداً، حجمه كَانَ كبير جداً،... وكان هناك شكل من الحياة الذكية موجودا |
öndeki hilal şeklindeki ay ise Enceladus. Yaklaşık Britanya adası büyüklüğünde bir uydu. | TED | و هذا الهلال هناك هو القمر إنسيلداس و الذي يقارب حجمه حجم أرخبيل الجزر البريطانية. |
Evet,evet bebeğim tamda.... ...kulaklıklar için uygun boyda. | Open Subtitles | نعم، نعم، يا حبيبي أفهم حقًا حجمه مثالي لسدادت الأذن |
O andan sonra her şey yine kendi boyutuna geri dönüyor. | Open Subtitles | بعد ذلك يعود كل شى الى حجمه الأصلى |
Önemli olan büyüklüğü değil, kutsallığı. | Open Subtitles | المهم هو مكان العباده وليس حجمه اليس هذا صحيح ايها الاسقف |
Yarım saniye içinde Dünya büyüklüğünde bir çekirdek sıkışıp yaklaşık 16 km genişliğinde bir cisme dönüşür. | Open Subtitles | ففي أقل من ثانية مركز الشمس الذى حجمه يساوي حجم الأرض يتقلص إلى كرة نصف قطرها 10 أميال فقط |
Bir litre bileşenin milyonda birinin onda birinden bahsediyoruz. Fakat bu bileşeni birkaç bin kez kendi sıvı hacminde seyreltebiliyor ve ardından birçok tehlikeli maddeye karşı test edebiliyoruz, kanser hücreleri veya bakteriler gibi. | TED | في الحقيقة نحن نتكلم هنا عن عُشر مليون من الليتر من المركب، لكننا نستطيع تخفيف المركب عدة آلاف المرات بنفس حجمه من الماء ومن ثم يتم فحص تأثيره على كل الأشياء السيئة، كخلايا السرطان أو البكتيريا. |