"حل" - Traduction Arabe en Turc

    • oldu
        
    • çözmek
        
    • çözmeye
        
    • çözümü
        
    • yolu
        
    • bir çözüm
        
    • yol
        
    • olduğunu
        
    • yolunu
        
    • çözme
        
    • çözüldü
        
    • çöz
        
    • çözebiliriz
        
    • çözüme
        
    • çözümüm
        
    Son büyük anlaşmazlık 20 yıl önce oldu. Hiçbir şey çözümlenmedi. Open Subtitles الصراع الأساسي كان منذ 20 عام ولم يتم حل أي شيء
    Dünyanın en büyük sorunlarını çözmek istiyorsanız küçük kızlara ve kadınlara yatırım yapın. TED أولًا: إذا كنت تريد حل أكبر المشاكل في العالم، استثمر في النساء والفتيات.
    Ne kadar önemli olursa olsun, standart testleri çözmeye yatkındırlar ve başarıya ulaşırlar. TED و يستطيعون حل و يعملون جيدا في الاختبارات القياسية مع ان هذا مهم
    "Tele-hekimlik" çözümünü geliştirdik. Fikri mülkiyeti bize ait bu işle ilgilenmek isteyen herkesle bu çözümü paylaşmaktan mutluluk duyarız. Yine de kar edebilirsiniz. TED و صممنا حل التطبيب عن بُعد. هذا ملكيتنا و نحن سعيدون بمشاركة ما تعلمناه مع أي أحد من المهتمين. يمكنك أن تنتج أرباحا
    Eleştirel düşünmeye yaklaşımın farklı birçok yolu var fakat birçok sorununuzu çözmenizde yardımcı olabilecek 5 adımlı bir süreç mevcut. TED توجد طرق عديدة للوصول للتفكير النقدي. لكن هذه طريقة من 5 خطوات قد تساعدك في حل أي عدد من المشاكل.
    Ekonomi üzerindeki bu tehlikeyi gördükten sonra, bu soruna bir çözüm bulmamız gerektiğini düşündüm. Tüm bunlara yaklaşımım bu. TED وبالتالي بالنظر إلى هذا الخطر على الاقتصاد، فكرت أننا في حاجة إلى حل لهذا المشكل. هذه مقاربتي لكل هذا.
    Davasını çözmek de buna başlamak için iyi bir yol. Open Subtitles بالرغم من أني أظن حل قضيتها سيكون طريقة رائعة للبدء
    Babanın seni incittikten sonra hediye ettiği bebeklere ne oldu? Open Subtitles الدمى التي أهداكِ إياها والدكِ بعد إيذائكِ، ماذا حل بها؟
    Şu geçen yıllar içinde Şili'nin çektiği acılar hepimizin acısı oldu. Open Subtitles الألم الذي حل بتشيلي كل هذه السنوات الماضية كان ألمنا جميعاً
    Her türden insan Birinci Dünya Savaşı sırasında ve iki savaş arasında bu problemi çözmeye çalıştı, ama neredeyse hepsi başarısız oldu. TED ان جميع الاطياف العسكرية منذ الحرب العالمية الاولى و حتى الثانية حاولوا حل هذه المعضلة ولم يستطع احد ان يصل اليه
    Sonra madenciler, bazı zor sorunları çözmek için işe koyuluyorlar. TED يشرع بعدها المنقبون في العمل، محاولين حل بعض المشاكل الصعبة.
    Hayalgücü bile şüpheli ancak dünya sorunlarını çözmek için o gerekli. Open Subtitles حتى التخيل يشتبهون فيه حتى الآن فإنه مطلوب حل مشاكل العالم
    Sorununuzu çözmek için yalvaran 10 tane bilim adamı bulacaklardır. Open Subtitles اتصل مع شبكات الاذاعة سيأتي عشرات العلماء يتمنون حل مشكلتكم
    Ancak ben kendimi küresel ısınma sorununu çözmeye ve füzyonu gerçekleştirmeye adadım. TED لكنني قررت أن أستغل حالتي في حل مشكل الاحتباس الحراري، وتحقيق الانصهار.
    Herkese selam, bu bilmeceyi sevdiyseniz bu ikisini çözmeye çalışın. TED أهلا جميعا، إذا أحببتم هذا اللغز، حاولوا حل هاذين اللغزين
    çözümü olmayan bir problem. Ben de problem çözerim zaten. Open Subtitles إنها مشكله , بدون حل وهذا عملى, أنا أحل المشاكل
    Arada bir belki, ama bu durumdan kurtulmanın yolu oldukça basittir. Open Subtitles ربما من مرّة إلى أخرى, لكن يمكن أن يكون أسهل حل.
    Bir takım hasta üzerinde cihazı test ederken farkettim ki bütün gece çorapla uyumak istemeyenler için bir çözüm bulmam gerekiyordu. TED اختبار الجهاز على عدد من المرضى جعلني أدرك أني بحاجة لأخترع حل للناس الذين لا يريدون ارتداء جوارب أثناء النوم ليلًا.
    Eğer ödeyebileceğinizden fazlasını sipariş ettiyseniz eminim bir orta yol bulabiliriz. Open Subtitles اذا طلبتوا أكثر من قدرتكم على الدفع نستطيع حل هذا الامر
    Söylediğim şey, bu soruya cevap olarak, Snowden'a karşı herhangi bir hafifletici eylem ile ilgili tartışmaların gülünç olduğudur. Konuşmaya değer olduğunu söyledim. TED ما قلته في الحقيقه, كرد على سؤال هل سترد على اي نقاش حول تخفيف العقوبات على سنودين, قلت نعم, يمكن الحديث حل الامر,
    Kimseyi incitmeden bu problemi çözmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles نحاول اكتشاف طريقة حل هذه المشكلة دون إيذاء مشاعر احدنا
    Problem çözme yeteneklerin sayesinde, ekibin Schrödinger'in kedilerini tam zamanında kutudan çıkartıyor. TED شكراً لمهاراتك في حل المشكلات، فريقك أمسك بقط شرودنغر في الوقت المناسب.
    O sorun şimdi, tamamen mühendislik bakış açısı kullanılarak çözüldü. TED و لقد تم, من الناحية الهندسية البحتة, حل هذا المشكل.
    Bunu çözmek mi istiyorsun, çöz o zaman ama ben gidiyorum. Open Subtitles وما الذي تريدينه مني أتريدين حل لتلك الأشياء، إذاً قومي بحل ذلك لأنني ذاهب من هنا
    Ve ben inanıyorum ki birlikte çalışarak, tüm paydaşlarımızla, Afrika'nın en acil sorunlarını gerçekten çözebiliriz. TED وأعتقد أن العمل معكم، جميع أصحاب المصلحة، يمكننا حقًا حل أكثر التحديات إلحاحاً في أفريقيا.
    Bu kısa vadeli çözüm, ama bir de uzun vadeli çözüme ihtiyacınız var. TED هذا هو الحل على المدى القصير ولكنها تحتاج أيضا إلى حل طويل الأجل.
    Fizikçi bazi hesaplamalar yapmis ve "Bir çözümüm var." demis. Open Subtitles قام الفيزيائي بإجراء بعض الحسابات و قال : لدي حل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus