Birkaç ay Afganistan'da bulundum. Kuzey İttifakı'nın yanında Taliban'a karşı mücadele veriyorduk. | TED | كنت في أفغانستان لبضعة أشهر مع حلف شمال الأطلسي وهو يقاتل حركة طالبان. |
Ana Gezegen Komutanlığı, Lucian İttifakı'nın Dünya'ya bir saldırı planladığı konusunda kesin kanıta ulaştı ve bu esirlerde o saldırıyı önlemeye yarayacak bilgiler olması oldukça mümkün. | Open Subtitles | قياده عالمنا استلمت تاكيد ان حلف لوشيان يخطط للهجوم على الأرض وإنه محتمل |
Bunun arkasında derin ve ciddi bir anlaşma yatıyor. | Open Subtitles | هناك علاقة قوية و حلف جدّي خلفه. على هذه المؤسسةِ. |
Bu krallıkta benim çocuğumu gayrimeşru bir varis olarak kabul etmeye yetkisi olan herkes eğer sana Kilisenin Başı olarak bağlılık yemini etmiyorlarsa bu yasanın ne yararı olabilir? | Open Subtitles | لن أقوم بذلك الفعل ما لم يقم كل رجل بالمملكة ايملك القوة طفلتى كوريثة شرعية. أولا حلف على يمين الولاء لك كرئيس للكنيسة؟ |
Lucian önce ittifak in aranan herhangi bir ölümcül radyasyon var mı? | Open Subtitles | قبل ان يدخل حلف لوسيان. هل هناك ايّة اشعاع قاتل ؟ |
NATO'nun bu problemi çözmek için ortak sorumluluğu var . | Open Subtitles | منظمة حلف شمال الأطلسي لَها مسؤولية مشتركة لحَلّ هذه المشكلةِ. |
Cuma öğleden sonra Air Force One'ın yola çıkışı, bir uçağın kalkmasından çok... içinde yeni yemin etmiş Başkanla birlikte bir kaçışa benziyordu. | Open Subtitles | رحيل سلاح الجو الأول بعد ظهر الجمعة تم سريعاً كما وكأنه مهرب تزامن ذلك مع حلف الرئيس الجديد اليمين |
Lucian İttifakı Destiny'i ele geçirmek için geliyor. | Open Subtitles | حلف لوشيان إنهم أتون لاخذ ديستنى |
Lucian İttifakı Destiny'i ele geçirmek için geliyor. | Open Subtitles | حلف لوشيان إنهم أتون لاخذ ديستنى |
Lucian İttifakı üyelerinin hepsine birer muhafız koydum. | Open Subtitles | لقد وضعت مرافق لكل عضو من حلف لوشيان |
Lucian İttifakı Destiny'i ele geçirmek için geliyor. | Open Subtitles | حلف لوشيان انهم أتون لاخذ ديستنى |
Bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | دعنا نَعْقدُ a حلف الذي طالما نحن ضيوفَ ليليث، |
Bunun arkasında derin ve ciddi bir anlaşma yatıyor. | Open Subtitles | هناك علاقة قوية و حلف جدّي خلفه. |
Öncelikle silahşörler gibi giyiniyoruz Ve özel bir anlaşma yapıyoruz. | Open Subtitles | أولا، نتأنق كفرسان ونصنع حلف خاص جدا |
Ben de o yemini en kısa sürede etmek istiyorum. | Open Subtitles | إنه حلف باليمين أنوي القيام به في القريب |
Kraliçe Elizabeth Fransa daki gücünü artırmak istiyor, soylu ve güçlü bir aile ile ittifak yapmak istiyor. | Open Subtitles | الملكه اليزابيث تريد شيء قوي في فرنسا حلف مع سيد نبيل وقوي وباسم مشهور |
Bu simülasyona göre tüm NATO operasyonları için burası kontrol merkezi olacak demek. | Open Subtitles | وبخصوص هذه المحاكاة .. هذا يعني سيكون هذا مركز التحكم لعمليات حلف الناتو |
Gerçekten parmağını kesip, yemin ettin mi? | Open Subtitles | أريد أن أعرف إذا كان عليك فعلاً جرح أصبعك و حلف اليمين |
Ve GLAAD, Medya Ödülleri Töreni'nin açılış konuşmasını senin yapmanı istiyor. | Open Subtitles | (حلف الشواذ والسحاقيات ضد التشهير) يريدونكِ كمتحدثه رئيسية بمراسم الجوائز الإعلامية |
Avusturya'yı düşünerek Macaristan'ın tarafsızlığını ilan etti ve Varşova Paktı'ndan ayrıldığını bildirdi. | Open Subtitles | وفي باله النمسا أعلن ناج حيادية هنغاريا وانسحابها من حلف وارسو |
Nazilerin Belgrad'ta 1941'den beri yıkamadıklarını müttefik bombardımanı yıkmakta. | Open Subtitles | قوات حلف الناتو قامت بقصف وتدمير ما أبقاه النازيون من بلغراد |
Vatandaşlık yeminini ettiği o an, hayatındaki en gururlu anıydı. | Open Subtitles | عندما تمكن أخيراً من حلف اليمن المواطنة كانت واحدة من أكثر اللحظات الجديرة بالفخر في حياته |
Savaşabilirsin bir NATO antlaşması yapabilirsin. | Open Subtitles | # يُمكنكَ أن تشنّ حـرباً # # وأن تقـوم بعمل حلف شمال الأطلسي # |