Daha kötüsü, birçok gelişmekte olan ülkede ülke dışına para göndermek tamamen yasak. | TED | والأسوأ من ذلك أن الكثير من البلدان النامية تفرض حظرًا شاملًا على تحويل النقود خارج البلاد |
Koca Oğlan. Malları ülke dışına çıkarıyor. | Open Subtitles | إنه الرأس الكبير وهو الذي ينقل هذه الأشياء خارج البلاد |
Herkes benden bir parça istiyor. Terapistim bile ülke dışında. | Open Subtitles | كل منهم يريد قطعة من لحمي طبيبي النفسي خارج البلاد |
Robbie'nin ailesi yurt dışına çıktıklarında.. hemen eve kabul etti. | Open Subtitles | فقد دعت روبي الى العش عندما سافرو ابويه خارج البلاد |
Birkaç şey var ama çoğu yurtdışında oldu yani. Sonra anlatırım. | Open Subtitles | بعضة اشياء ، لكن أغلبهم حدث خارج البلاد ، سأخبرِك لاحقاً |
Bu kadarına yetecek insan gücümüz yok. Tüm savunma birimleri Deniz aşırı ülkelerde! | Open Subtitles | ليس لدينا ما يكفي من القوة فالحرس الوطني بأكمله خارج البلاد |
- Özür yok! Annemin şehir dışında olması işleri gevşetmeniz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس لان امي خارج البلاد فسيعني هذا اني سأتهاون معكي |
Daha fazlası. Ben ortalığı yatıştırana kadar yurtdışına çıkmanı istiyorum. | Open Subtitles | هذا تقريباً, لذا اريدك خارج البلاد إلى أن أرتب الأمور |
Niçin olaylar unutuluncaya kadar ikiniz de ülke dışına çıkmıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا يقوم كلاكما بالتسلل خارج البلاد حتى تهدأ الأمور ؟ |
ülke dışına kanıt götürüyor muydunuz? | Open Subtitles | أكنتِ تحميلن أية أدلة أو مُستندات إلى خارج البلاد ؟ |
- Götürmüyor muydunuz, ülke dışına mı? | Open Subtitles | ـ ليست بحوزتكِ أم لم تحميلها خارج البلاد ؟ |
ülke dışına para çıkartmak istiyorlardı. | Open Subtitles | واردو طرق امنة لاخراج النقود خارج البلاد |
Şu andan itibaren kardeşimin ölümüne 24 saat var; ancak benim düşünceme göre 24 saat içinde biz ülke dışında olacağız. | Open Subtitles | بعد 24 ساعة من الآن سيتم إعدام أخي لكن من وجهة نظري أنا بعد 24 ساعة من الآن سنكون خارج البلاد |
Biri bana tüm Navy SEAL'lerin kaçış planı olduğunu söylemişti, ülke dışında gizli bir yerde başka bir kimlikleri ve banka hesapları varmış. | Open Subtitles | شخص ما اخبرنى ذات مرة ان كل اعضاء البحرية لديهم مكان سرى خارج البلاد حيث لديهم هوية اخرى و حساب بنكى اخر جاهز |
Zengiz bir kızı yurt dışına çıkarmak için yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أن أساعدة في تهريبه هو ومعه فتاة غنية إلى خارج البلاد |
Biliyor musun, daha önce hiç yurt dışına çıkmamıştım. | Open Subtitles | تعلمين, أنا لم أخرج خارج البلاد أبداً قبل الآن |
Ve son olarak, kız kardeşim, Cora Lansquenet'e, 30 yıl yurtdışında yaşayıp beni rahatsız etmediği için, şükranlarımla. | Open Subtitles | وأخيرا, اختى, كورا لانسكنيه, الناكرة للعرفان و الأمتنان وذلك لبقائها خارج البلاد لأكثر من 30 عاما دون ان تعبأ بى |
Biri yurtdışında, diğer ikisi de başka suçlardan hapiste. | Open Subtitles | احدهم يدرس من خارج البلاد الآخران عادا للسجن بتهم اخرى |
İlk Deniz aşırı görevinde, hakkında çok az şey bildiğin bir şey için bir program hazırlamak gerçekten bayağı komik olabilir. | Open Subtitles | أول مهمة لك خارج البلاد مطلوب منك فيها أن تنجز تقريراً ببلد يبدو أنك تعرف القليل جداً عنها |
şehir dışında olduğunu söylediler, ulaşamayız. | Open Subtitles | قالوا أنه خارج البلاد ولا يمكن الوصول إليه |
Bu gala, bu gece tabloyu yurtdışına çıkarmak için bir dolap olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الأمر برمته حيلة لمحاولة تهريب تلك اللوحة خارج البلاد الليلة. |
Çocuk kaybolduğunda yurtdışındaymış. | Open Subtitles | كان خارج البلاد عندما فقدت الضحية |
15 yaşındakiler pek yurtdışı için son dakika uçuşları yapmaz. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من الأطفال الذين تتراوح أعمارهم من العمر 15 عاما يأخذون رحلات اللحظة الأخيرة إلى خارج البلاد. |
yurtdışından gelen sandıklar Fransız gümrüklerinden geçip onun fabrikasına gidiyorlarmış. | Open Subtitles | صناديق من خارج البلاد وصلت إلى مصنعه بعد مرورها بالجمارك الفرنسية |
Hükümetimiz Yurt dışında fazla kalmamıza izin vermiyor. | Open Subtitles | حكومتنا لا تجعل البقاء خارج البلاد لفترة طويلة أمراً ممكناً لنا. |
Sınıflandırılmış progamcıları ülkeden çıkarmak, ulusal güvenliği ilgilendiren bir konudur. | Open Subtitles | أخذ مُبرمج سرّي خارج البلاد يُعرض الخطر للأمن الوطني. |
Başkan ölürse denizaşırı ülkelerde olma riskini ise alamam. | Open Subtitles | خطر لن أخوضه خارج البلاد إذا ما الرئيس مات |
(ÇN: offshore: kıyıdan uzak) | Open Subtitles | قدمت إلى أحد الحسابات المصرفية لمايبورن خارج البلاد |
Ülke dışındayken biri elçiye bilgi sızdırmasaydı, onu tam avcumuzun içine almıştık. | Open Subtitles | كان عندنا السفير عند خط التقاطع. حتى تسربت بعض المعلومات عندما كان خارج البلاد. |