Size vermek istediğim en son örnek. Bu Washington, Soap Gölü haritası. | TED | المثال الأخير الذي أرغب بتقديمه لكم. هذه هي خارطة بحيرة سوب، واشنطون. |
Bu sıcaklık haritası sistemin beyninin nasıl çalıştığını size gösterecek. | TED | الآن خارطة الحرارة هذه ستعرض لكم كيف يعمل دماغ النظام. |
İşte su işletmesinin yanında kaç ev olduğunu gösteren bir avukatın yapmış olduğu harita, hangi evler suya bağlanmış. | TED | ها هي خارطة إنشأها محامي، وضعها في محطة مياة، ليرى أي المنازل هناك، أي المنازل تم توصيل الماء إليها؟ |
Son olarak, bulunulan yerin, duygu ifadelerinin coğrafi dağılımını gösteren bir harita üzerinde, duyguların yerlerini değiştirmelerine yol açtığını görüyoruz. | TED | أخيراً، يسبب المكان تحريك المشاعر لأوضاعهم في خارطة العالم مظهرة التوزيع الجغرافي للمشاعر. |
Ve bu şekilde, karınca kollektif araştırma algoritmasının küresel haritasını çıkarabiliriz. | TED | بتلك الطريقة، نستطيع عمل خارطة عالمية لخوارزميات البحث الجمعي للنمل. |
Birleşik Devletler'in haritasına baktığımızda, grafikte gözüktüğü üzere, 10 milyon insan burada, 10 milyon insandan bahsediyorum. | TED | عند النظر إلى خارطة الولايات المتحدة – البيان هذا ١٠ ملايين شخص هنا، ١٠ ملايين هنا |
Kore Yarımadasının birleşmesi için bir yol haritası oluşturmak istiyorum. | Open Subtitles | الذي أريده هو إيجاد خارطة طريق لتوحيد شبه الجزيرة الكورية |
Yüzyıllar boyunca hayatın ahlaki tehlikelerinden korunabilmek için bize bir yol haritası oldular. | Open Subtitles | خارطة الطريق , تبين لنا كيف نتجنب الأخطار الأخلاقية المحتملة للحياة , ولكن |
Ve yolculuk sırasında, hayatımın haritası iyileşti. | TED | ومع مرور الزمن، خارطة حياتي أصبحت أفضل. |
Örnek olarak, bu ABD'nin haritası. | TED | فكمثال على ذلك، هذه خارطة الولايات المتحدة |
O sokak haritası herkesin üzerine düşen parçayı yapmasından ibaret ve muazzam bir kaynak oluşturur çünkü herkes kendi sokağını ekliyor. | TED | إذا أنا -- خارطة الطريق تلك هي أن يقوم كل شخص بجزئيته وهي توفر مورداً لا يصدق لأن الجميع يقوم بدوره. |
Bu, bugün tadını çıkardığımız yepyeni bir yaşam tarzını yaratan ölülerin haritası. Çok teşekkür ederim. | TED | هي خارطة الوفيات التي يرجع الفضل في رسمها إلى تكوين نمط حياتي حديث, الحياة التي نتمتع بعيشها اليوم. وشكراً جزيلاً |
Ve daha sonra size bunun bir harita olduğunu söylemek isterim. | TED | ومن ثم أود أن أقول لكم أن هذه هي خارطة. |
Ancak tüm İnternet'i kapsayan bir harita yok. | TED | ولقد وضح أنه لا توجد خارطة تغطي كل الإنترنت. |
Au-Prince limanının 2009 haritası olabileceği harita gibi değil, yani California haritası gibi değil. | TED | هذه خارطة بورت أو برينس في نهاية عام 2009 لم تكن كما يمكن أن تكون، ليست جيدة مثل خارطة كالفورنيا. |
Bu kapalı yolları gösteren eş zamanlı harita hasarlı binalar, sığınma kampları. İhtiyaç duyulan şeyleri gösteriyor. | TED | هذه خارطة فورية تعرض الطرق المغلقة المباني المدمرة، مخيمات اللاجئين. إنها تعرض الأشياء التي تحتاجها. |
Dolayısıyla biz de bütün genlerin bir haritasını yaptık ve böylece "önemli olmayan genler" dediğimiz transpozon eklemelerini yapabildik. | TED | لذا فقد أنجزنا خارطة لكل الجينات التي يمكن أن تستقبل طفرات وقد أطلقنا على أولئك " جينات ليست أساسية." |
Bu yüksek çözünürlük geometrisine ek olarak, kameralarla çekildiğinden beri, yüz için kullanmak üzere müthiş bir doku haritasına sahibiz. | TED | بالإضافة لهذا النوع من الهندسة عالية الدقة، حيث أنها ملتقطة بالكاميرا، فأننا حصلنا على خارطة عظيمة لنسيج الوجه. |
Bir haritam var ve senin Los Angeles'te olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أملك خارطة و قد كنتُ أعلم بشأن إقامتكِ في "لوس أنجليس" |
Bak yol haritan burada, parmaklarının arasında. | Open Subtitles | تبدو وكأنها خارطة للطريق هنا مع أصابع في جميع الأنحاء |
Bu görev için yol haritamız Birleşmiş Milletler'in 17 Sürdürülebilir Gelişim Hedefinden geliyor. | TED | وتأتي خارطة الطريق لهذه المهمة من أهداف التنمية المستدامة السبعة عشر لبرنامج الأمم المتحدة. |
Yumuşak damak sesimizin yol haritasıdır. | Open Subtitles | اللهاة هي خارطة طريق لكيفية أصواتنا |
Yakın zamanda, beyni haritalamayı sağlayacak sıvı bazlı bir teknik buldum. | Open Subtitles | اخترعت مؤخراً سائلاً لمساعدتي على تنظيم خارطة دماغي |
Olabilecek her olası haritayı internetten kontrol ettim ve bir liste çıkardım. | Open Subtitles | جمعتُ قائمة بجميع المواقع المحتملة بإستخدام كلّّ خارطة طريق على الإنترنت |
Beyin haritalama projesiyle yapılabilecek şeyleri anlasaydın teknolojini paylaşırdın. | Open Subtitles | لو فهمتِ ماذا يمكن لمشروع خارطة الدماغ أن يفعل، كنتِ ستشاركين تقنيتك. |
*BİR AY ÖNCE* Beyin haritalaması henüz tam bir bilim değil. | Open Subtitles | رسم خارطة الدماغ ليس علما حقيقيا حتى الآن. |
Her bir flash bir düzeltme. Birileri bir yerden bakmış ve açık sokak haritasının daha iyi olabileceğini farketmiş. | TED | كل ومضة هي تحرير. شخص ما في مكان ما ينظر على خارطة الشارع المفتوحة، وأدرك إنها يمكن أن تتحسن. |