| sizin gibi klüplerin bir tür kabul töreni varmış diye duydum.. | Open Subtitles | لقد سمعت أن نوادي كالنادي خاصتكم لديها نوع من احتفال القبول |
| Fakat sizin tükenmez kalem için kullandığınız mürekkep değil bu. | TED | لكنني لا أعمل على الحبر الذي تستخدمونه في أقلام الكتابة خاصتكم. |
| - sizin O kutsal yazılar ne zaman yazılmıştı? | Open Subtitles | متى كتبت تلكم الملفوفات المقدسة خاصتكم ؟ |
| Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama, eğer sizin böreğinizden bir parça alıp yersem arkamdaki iki adam bana 50 dolar verecek. | Open Subtitles | أعلم أن هذا جنون ولكن الرجلان الواقفان خلفي، سيدفعان لي 50 دولار إن وقفت هنا وتناولت ملفوف البيض خاصتكم |
| Güzel, bize bizim Biz sizin hizmetinizdeyiz, sizin vereceğiz. | Open Subtitles | حسناً ، أعطونا خاصتنا و نحن سنعطيكم خاصتكم |
| Ben sizin o lanet olası aşırı pahalı pudinglerinizden alıyorum. | Open Subtitles | أنا اشترى واحدة من المعجنات اللعينة مرتفعة الثمن خاصتكم. |
| Evet, yapıyoruz. sizin kahve daha iyi. Aslında bu senin için. | Open Subtitles | أجل , لدينا , القهوة خاصتكم مذاقها أفضل , في الواقع إنّها لكِ |
| sizin antrenmanınız falan yok mu? | Open Subtitles | أليس لديكم تمرين يارفاق, أم فقدتم الكوره خاصتكم? |
| Siz burada demiryolunuzu inşa ederken, Amerikan denizaltıları sizin gemilerinizi imha ediyor. | Open Subtitles | بينما أنتم هنا تُشيّدون خط السكة الحديدية خاصتكم قامت الغواصات الأمريكية بتدمير أسطول سفن الشحن خاصتكم |
| sizin aracın GPS'ine göre sizin 1,5 km güneyinizde. | Open Subtitles | وإستناداً إلى نظام الملاحة خاصتكم فإنَّ ذلكـ المكانُ قابعٌ على بعدِ ميلاً جنوباً منكما |
| Yazılımımı sizin sıkıştırma algoritmanızla birleştirmek zamandan ve paradan tasarruf etmemi sağlayacak ve müşterilere daha düşük fiyatla satmamıza olanak sağlayacak. | Open Subtitles | الجمع ما بين برنامجي وخوارزمية الضغط خاصتكم سيوفر علي الكثير من الوقت والمال وسيمكنني من بيعه إلى المستهلك بسعر أقل |
| sizin Hollywood'unuzdan bahsetmiyorum. Gerçek Hollywood'dan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتحدث عن هوليوود خاصتكم بل أتحدث عن هوليوود الحقيقية |
| Ama sizin 50,000 dolar en eğlencelisiydi. | Open Subtitles | لكن الـ 500 ألف خاصتكم أكثرها متعة |
| Ancak bu olayın sizin kek işinizi kötü etkileyeceğini düşünmenize gerek yok. | Open Subtitles | ولكن لا يجب أن تقلقوا أن ينعكس هذا بشكل سيء على أعمال "الكاب-كيك" خاصتكم |
| sizin Bay Singer'in güzel bir kileri varmış. | Open Subtitles | -السيد (سينغر) خاصتكم لديه أدوات جميلة -مهلاً! أيتصيدك (رافاييل)؟ |
| Bu Glee kulübü artık sizin. | Open Subtitles | هذا نادي غلي خاصتكم. |
| sizin protein çubuğunuz. | Open Subtitles | هذه قطع البروتين خاصتكم. |
| Gördüğünüz gibi sizin kek işletmenizin reklamını yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بالدعاية لعمل الكاب-كيك خاصتكم |
| Ama artık sizin inancınızı iyileştirmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | لكن الوقت حان لإسترجاع خاصتكم |
| Bu mesajın ardından, Javier bize sizin petunyalarınızın bu hafta sonu yağış alıp almayacağını söyleyecek. | Open Subtitles | سنعودبعدتلكالرسالة، (جافير) يقول لنا، إذا كان نبات الـ"باتينيس" خاصتكم... سوف يرى المطر في عطلة نهاية الإسبوع |