Bu çok-aileli kompleksi inşa etmekle büyük bir hata yaptık- para kaybettik. | Open Subtitles | عندما قُمنا ببناء مُجمع الأُسر المتعددة هذا ارتكبنا خطأً كبيراً خسِرنا المال |
Eğer bir hata yaptıysam cezasına katlanmak benim görevimdir. Görev mi? | Open Subtitles | إذا ما ارتكبت خطأً فيتوجب عليّ أن أتحمّل عقوبة ما اقترفته |
Sen bir hata yaptın o kadar. Herkes hata yapar. | Open Subtitles | لقد ارتكبتى خطأً, هذا ما فى الأمر كلنا نرتكب الأخطاء |
Vücudum bana hiç ihanet etmedi ve hiçbir zaman yanlış değildi. | TED | لم يخنّي جسدي على الإطلاق، ولم يكن جسدي خطأً على الإطلاق. |
Giriş sözünü yanlış söylemiş olmalıyım. Bir hatırlıyorum, bir unutuyorum. | Open Subtitles | لابدَّ وأني فَهمتُ اللهجة خطأً ، إنها تجيءُ و تذْهبُ |
Yaşanan şey bir hataydı. Bir daha tekrarlanmayacak, tamam mı? | Open Subtitles | ماحدث كان خطأً ولن يحدث مُجدداً أبداً , حسناً ؟ |
Bütün yayıncılar olarak hata yaptık ve Florida'nın Al Gore'un olduğunu söyledik. | Open Subtitles | كل الشبكات مثلنا ارتكبت خطأً وإعتبرت فلوريدا في نطاق سيطرة آل جور |
Bir hata yapıyorsunuz. Müebbet hapis cezası aldım, ölüm değil. | Open Subtitles | إنكم ترتكبون خطأً إنه حكم بالسجن مدى الحياة وليس الاعدام |
Burdan çıkıp, kız kardeşimi arayamazsam çok büyük bir hata yapacak. | Open Subtitles | إذا لم أخرج من هنا حالا وأحذّرها، اختي سترتكب خطأً كبيرًا. |
hata yaptığımı ve ona ihtiyacın olduğunda Sam'in senin yanında olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | أعلمُ أنّي إقترفتُ خطأً و أعلمُ أنهُ كان هناك عندما إحتجتِ إليه |
hata yaptığımı kabul ettim ve sen bana kaba davrandın. | Open Subtitles | فقد اعترفت بأني ارتكبت خطأً وأنت تعاملني بأسلوب غير مناسب |
hata ediyorsun, baba. Ben iyi bir dedektifim. Bunu sana göstereceğim. | Open Subtitles | أنت ترتكب خطأً يا أبي، أنا محققة جيّدة، سأثبت ذلك لك. |
- Her dört barda tekrarlarsan artık hata olmaz ama. | Open Subtitles | كان خطأ هل كان خطأ كل اربع دقات وتسميه خطأً |
Birimiz, umarım bu ben olurum hata yapacağız ve sizi boşluğa atacağız. | Open Subtitles | أحدنا, و أتمنى أن يكون أنا سأعمل خطأً و سأرميكما في الفراغ |
Yani yaptığının yanlış olduğunu biliyor ama hiçbir önem hissi duymuyor. | Open Subtitles | أعني، أنهُ علمَ أنهُ ارتكبَ خطأً لكنهُ لا يُدرِك مدى فداحتهِ |
İnandığın şey başkalarına yanlış da gelse onun peşini bırakma. | Open Subtitles | تمسك بما تعتقد به حتّى وإن كان خطأً لبعض النـاس. |
Joel'i severim, beni yanlış anlamayın, ama Joel'e gidelim demiyorum. | TED | أنا أحب جويل، لا تفهموني خطأً. ولكنني لا أقصد أن نذهب جويل. |
Çok iyi oldu bak bu. İyi ki söyledin, hataydı bu. | Open Subtitles | هذا ممتاز، أنا سعيدٌ لأنكِ قلتِ هذا لأن ذلك كان خطأً |
- Hiçbir şey değişmedi. Bu bir hataydı. - Hadi ordan! | Open Subtitles | لا شئ تغير , لقد كان خطأً اللعنة , لقد كانت مجاهرة |
Onun yarışta koşmasına izin vermek bir hataydı. | Open Subtitles | أكان خطأً من أننا سمحنا له بالمشاركة بالسباق؟ |
Eger bir PayPal kullanıcısıysam ve Paypal beni yanlışlık eseri dolandırıcılık ile suçlarsa, buraya kadar. | TED | إذا كنت عميل في باي بال وقام الباي بال خطأً باتهامي بالتزوير، فهذا يكفي. |
Sizin bu arabayı yanlışlıkla tarifeli bir sefer sandığınızı nasıl anladım. | Open Subtitles | بامكاني ان ارى كيف ارتكبت خطأً باعتقادك اننا العربه الصحيحه. |
Sonraki gün tırnak makasımı ve tentürdiyot getirmedim fakat tekrar yazım hatası yaptım. | Open Subtitles | اليوم التالي لَمْ أَجْلبْ حتى ..مقصّ الجلدالميتوَاليود خاصتي . لَكنِّي عملت خطأً آخر في الطباعة. |
ters giden bir şey olursa her şey sana bağlı olacak, Martha. | Open Subtitles | لو أن خطأً ما قد حدث فسيكون كل شئ بيدكِ يا مارثا |
Ama kapanlar gelişigüzel ve binlerce başka hayvan Kazara yakalanıyor. | Open Subtitles | لكن المصائد لا تميّز أحدًا فيقع ضحيّتها خطأً آلاف الحيوانات |
Aklının almadığı sihirle oyun oynadın. Ben de asla güzel bir hatanın çöpe gitmesine izin vermem. | Open Subtitles | لعبتَ بسحر لا تفهمه وما كنت أبداً لأهدر خطأً جيّداً |
Şimdi anlıyorum ki bu bir hataymış. | Open Subtitles | و أدركت الآن أن ذالك كان خطأً |