"خطؤه" - Traduction Arabe en Turc

• hatası
• onun suçu
• suçu değil
• onun hatasıydı

Hiçbir zaman. Olsa bile, geri döner kendi hatası olmadığını söyler dururdu.
لم يحدُث، و لو حدث فإنَّه يُجادل ليخبرك بأنَّه لم يكُن خطؤه

Şunu bilmelisin ki kocam seni kurtarmayı istedi ama yapamadı ve bu onun hatası değildi.
عليك أن تفهم بأن زوجي حاول أن ينقذك ولكنه لم يستطع وهذا ليس خطؤه

Onun hatası değil, Karim. Balık için para istemişti.
إنه ليس خطؤه لقد أراد المال من أجل السمك

Boşanmanızın onun suçu olduğuna inandığını biliyorsunuz ve bu tamamen doğal.
هل تعلمان أنه يعتقد أن الطلاق خطؤه هو وهذا طبيعي تماماً

onun suçu olduğunu anlamıyor musun?
ألا تعلم حتى ان كل هذا هو خطؤه

Neler olduğunu bilmemesi onun suçu değil. Eninde sonunda öğrenecek.
وهو ليس خطؤه أنه لا يعرف مايحدث

Bunun tamamen Michael Bay'ın hatası olduğunu söylemek istemiyorum ama o adam her şey onun hatası olduğu için durdurulmalı.
لكن على هذا الرجل أنْ يتوقف لأنّ هذا خطؤه

Ama bu şansı reddettiğinde, ...kendi hatası olmamasına rağmen, ...doğrudan aslanın ağzına yolladılar.
لكن عندما كان ممتنعاً عن تلك الفرصة ,لم يكن ذلك خطؤه فقد سمحوا له لأن يُرسل إلى مكمن الخطر

Bu kötü bir fikir. Ben onun hatası eminim.
هذه فكرة سيئة أنا متأكدة أنه كان خطؤه

Sanırım olanların kendi hatası olduğunu düşünüyor.
لدي شعور أنه يعتقد أن الأمر كله خطؤه

Ama vinç operatörü kendi hatası olduğunu sanıyor.
لكن مشغل الرافعة ظن أن هذا كله خطؤه

Bak not bir erkeğin hatası diyor.
انظري ، الرسالة تقول بأن هذا كان خطؤه

Bunun kendi hatası olduğunu düşünüyor.
يشعر و كأن الأمر كان خطؤه

İşsiz olman onun suçu değil.
ليس خطؤه انك عاطل

Anne, bu onun suçu değil.
أمي, هذا ليس خطؤه

Bu onun suçu değildi.
لم يكن هذا خطؤه.

Bu onun suçu değil Alicia.
ليس خطؤه يا أليشا

Bu sadece onun suçu!
أنه خطؤه هو وحسب

onun suçu değildi.
إنه لم يكن خطؤه

- Seni kurtarmaya gelmişti. - Bu onun hatasıydı.
- لقد عاد لينقذك هذا كان خطؤه -