Kiran'ın fotoğrafları, mektupları, telefon numaraları ve yazdığı son mektup. | Open Subtitles | صور لكيران وخطابات وأرقام هاتف وآخر خطاب هو الذي كتبه |
Ziyaretinizin bir hatırası olarak, hepiniz birer tane sahibini bulamayan mektup alabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً, كهدية لزيارتكم يمكن لكل وأحد منكم الحصول علي خطاب غير مرسل |
özel misafirimize, yıllardır kentte yapılan en iyi konuşma için. | Open Subtitles | ضيفنا الرائع الرجل الذى القى اروع خطاب سمعته منذ سنين |
Anlamlı bir konuşma yapıyor ve Anders da salak gibi davranıyor. | Open Subtitles | هي تقول خطاب كثير النسغ وهو يمثل الدور أكثر من المطلوب |
İlginç bir şey yok, hiç aşk mektubu da yok. | Open Subtitles | لاشئ مثير هناك, وهو ليس خطاب غرامى على اية حال |
Lincoln Anıtı: Gettysburg konuşması bir yanında İkinci başkanlık konuşması diğer yanında. | TED | هناك نصب لينكولن: خطاب جيتيسبورغ من جهة، والافتتاحية الثانية من الجهة الثانية. |
Hayır. Bu sadece sektörün genel durumuyla ilgili bir konuşmaydı. | Open Subtitles | لا ، لقد كان مُجرد خطاب عام عن حالة الصناعة |
Son sekiz yıldır sana yolladığım her kart ve mektup. | Open Subtitles | كل بطاقة، كل خطاب أرسلته لك خلال الثمانية أعوام الأخيرة. |
Londra'daki Royal Society arşivlerinde 1800'den kalma bir mektup bulunur. | Open Subtitles | في سجلات المجتمع الملكي بلندن،يوجد خطاب يرجع تاريخه لعام 1800 |
Sana ne yaptığımı anlatmam lazım. Cezaevi müdürüne mektup yazdım. | Open Subtitles | عليّ أن أخبرك بما فعلت كتبت خطاب إلى مأمور السجن |
Ev sahiplerine mektup yazıyorum, yanlış olan her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | سوف نكتب خطاب لمالكي العقار ونخبرهم بكل مشاكل هذا المكان |
Lütfen büromdan gelecek bir mektup için postanıza bakar olun. | Open Subtitles | هلا يمكنك تفقد بريدك لتستلم خطاب من مكتبي، من فضلك؟ |
Öğleden sonra saat 3'te Asya Umut Cemiyeti'nde yapacağı... bir konuşma dışında. | Open Subtitles | ما عدا خطاب هذا المساء. في 'إتفاق مجتمع آسيا' على الساعة الثالثة. |
Birkaç yıl önce bahsi geçtiği üzere dostum Richard Dawkins, Hiç Yoktan Bir Evren adlı buluşmada bir konuşma yapmamı istemişti, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | أريد أن أوضح منذ بعض السنوات صديقي ريتشارد دوكينز طلب مني أن أعطي خطاب في مقابلة و أن أسميه كون من عدم و هكذا فعلت |
Plan, mahkeme salonunun basamaklarında bir konuşma, vali sizi tanıtıyor, ...daha sonra da siz beş dakika kendinizi tanıtıyorsunuz. | Open Subtitles | الخطة هي أن تلقي خطاب تَدريجيّاً عن دار القضاء، سيقدمك الحاكم وستتحدثين بعدها لـــ 5 دقائق لتقديمي بها نفسك |
İyi bir tavsiye mektubu, mükemmel bir mülakat ve ilgili bir aile. | Open Subtitles | قوي خطاب توصية ، مقابلة كبيرة وأولياء الأمور التي أرادت أن تشارك. |
Millet, eğer bir daire bulursam birinizden bana referans mektubu yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | يا رفاق لو أعجبتني شقة أريد أحدكما أن يكتب خطاب توصية لي |
Önümüzdeki aylarda birkaç önseçim var, yani kağıt üzerinde bir zafer konuşması değil. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الاساسيات فى الشهور القادمه لذا .. فعلياً ليس خطاب نصر |
En son isteyeceğimiz şey, Nobel Ödülü konuşması arifesinde müvekkilinize suç duyurusunda bulunmaktır. | Open Subtitles | آخر شيء نريد أن نفعله هو اتهام عميلك قبل خطاب احتفاله بجائزة نوبل |
Konuşman, son zamanlarda duyduğum en iyi konuşmaydı. | Open Subtitles | خطابك من المحتمل أن يكون أفضل خطاب ضد حكم الإعدام سمعته من سنوات لكن الحكم كان لزاما عليه أن تكون كما كان |
Gecen senenin sıkıcı konuşmasını yazdığımdan, maalesef ki bu doğru. | Open Subtitles | بعد أن نشرت خطاب العام الماضي المقرف، نعم لسوء الحظ |
Ken Clawson bana Canuck mektubunu kendisinin yazdığını söyledi. | Open Subtitles | كين كلوسون أخبرني أنه هو من كتب خطاب كانوك |
Canım, gördüğüm en iyi Konuş... | Open Subtitles | حبيبي، لقد كان أفضل .. خطاب |
Pastel boya konuşmanı birkaç kez duyduk. Harika olmadığını söylemiyoruz tabii ki. | Open Subtitles | لقد سمعنا خطاب القلم للتلوين ولكنه عظيماً بالطبع |
Hem iç işleri bakanından bir mektubum hem de Liberya vizem var. | Open Subtitles | لدي خطاب من وزير الداخلية و تأشيرة ليبيرية صالحة |
Mimari terimler içeren konuşmayı konuşma ingilizcesine çevirdikten sonra tıpkı bir logo yapmak kadar basit. | TED | والذي فهمته بعد أن قمت بترجمته من خطاب عِمَارَةٍ إلى الإنجليزية العادية، أساسا عند صنع الشّعار. |
yemekhane masasında olabilir, bazı kişiler için okul yönetim toplantısı konuşmasında olabilir. | TED | من الممكن أن تكون لبعض الأشخاص التحدث في اجتماع مجلس الإدارة للجامعة، من الممكن أن يكون إلقاء خطاب |
Bu teklif konusunda düşündüğünü bildiğim için harika bir sağdıç konuşmam olduğunu söyleyerek ortamı biraz neşelendirmek istedim. | Open Subtitles | أعرف أنك تفكرين ملياً في مسألة الزواج فسأسهل عليك الأمر وأعلمك بأن خطاب الأشبين رائع |
Bu yüzden de rektör yardımcısı, dostum Scully'nin yerime konuşmasına izin vereceğim. | Open Subtitles | لهذا السبب سأتيح لصديقي العميد، سكالي مهمة إعداد خطاب لهذه الليلة |
Senatörün elçilik balo salonundaki konuşmasından sonra Koloni odasında özel bir basın toplantısı olacak. | Open Subtitles | بعد خطاب السيناتو في قاعة رقص السفارة سيكون هناك مؤتمر صحفي خاص في غرفة كولونيال |