"خلط" - Traduction Arabe en Turc

    • karışıklık
        
    • karıştırmak
        
    • karıştırmış
        
    • karıştırma
        
    • karışık
        
    • karışmış
        
    • karıştırdı
        
    • karıştırmayı
        
    • karışımı
        
    • karıştırıp
        
    • yanlış
        
    • karıştır
        
    • karıştırmaya
        
    • karıştırmanın
        
    • karıştırmaktan
        
    - Akşamki karışıklık için özür dilerim. - Daha fazla yanlışı kaldıramayız. Open Subtitles ــ آسف علي خلط الأرقام ــ لا يمكننا تحمل المزيد من الأخطاء
    Faturayla ilgili bir karışıklık olmuş ve telefonumu kapattılar. Open Subtitles حسناً , كان هناك خلط فى الفاتورة واقفلوا تليفونى
    İlaç karıştırmak, her zaman kötü fikirdir. Özellikle biri sakinleştirici, diğeri aktifleştirici ise. Open Subtitles إن خلط الأدوية فكرة سيئة دائما وخصوصا عندما يكون أحدها منشط والثاني مخدر
    Birileri zarfları karıştırmış, bu yüzden iki gün kaybettik. Nereden arıyorsun? Open Subtitles ضيّعنا يومان بسبب أنّ شخصًا خلط بين المظروفات، من أين تتّصل؟
    Bu yüzden, bir daha karıştırma sırası size geldiğinde bir dakika ayırın ve dünya üzerinde daha önce hiç var olmamış ve asla olmayacak bir şeyi elinizde tuttuğunuzu hatırlayın. TED لذا، عندما يأتي دورك في خلط الورق، توقف لبرهة لتتذكر أنك تحمل شيئاً لم يوجد من قبل ولن يوجد بعد الآن.
    Büyük bir karışıklık olduğunu söylemek istiyorum çünkü, aslında, biz birlikte değiliz. Open Subtitles أردت فقط أن أقول إن هناك خلط من نوع ما لأن فى الحقيقة هو ليس معنا
    Öyleyse hastane de bir karışıklık olmadığını kabul edersek Open Subtitles وبفرض أنه لم يجري خلط كبير بين أطفال المستشفى
    Faturayla ilgili bir karışıklık olmuş ve telefonumu kapattılar. Open Subtitles حسناً , كان هناك خلط فى الفاتورة واقفلوا تليفونى
    Siz burada ne yapıyorsunuz? Uh? Bir karışıklık olmuşa benziyor, ve kendimizinkini bulduk Open Subtitles ما الذي تفعلونه هنا يارفاق؟ حسنا, يبدو أنه حدث خلط
    Ve hastanede bir karışıklık olduğunu öğrendik. Open Subtitles و هذا عندما اكتشفنا وجود خلط فى المستشفى
    Bir ara canın bir şeyler karıştırmak ister diye düşünmüş. Open Subtitles ظن بأنكي قد تريدين خلط شيء في يوم ما و هذا كل شيء
    Ama işle aşkı karıştırmak... Bilmiyorum, buna değer mi? Open Subtitles أوه ,خلط العمل بالرومنسيه هل حقاً الامر يستحق
    Salatayı dik olarak karıştırmak zorundaydınız, ve çorbayı kaynatıp insanlara sunmalıydınız. Open Subtitles يجب علي خلط السلطة تسخين الحساء و خدمة الجميع
    Birileri oyun kartlarımızı karıştırmış olmalı. Onlara kırk kere söyledim. Open Subtitles شخصاً ما خلط بطاقاتنا لقد حذرتهم مليون مره
    Marilyn'in şampanyayla uyku haplarını karıştırma huyu biliniyordu. Open Subtitles عادة مارلين في خلط الشامبانيا مع حبوب النوم كانت معروفة في هوليوود
    Ya da özellikle karışık ırklı çocuklar için bir yemek kitabı yaz. Ya da ölecek olan yaşlı bir zengin herifle evlen. Open Subtitles أو أكتبي كتاب عن خلط طعام الاطفال أو تزوجي شخص غني سيموت قريباً.
    Şu anda olan ise, elimizde, karışmış hava akımı modeli var. TED ماذا يحدث الأن، لدينا الأن خلط في تدفق الهواء.
    Sanırım beni başka biriyle karıştırdı. Open Subtitles لكني أظن أنه خلط بيني وبين شخص آخر
    Patlayıcı karıştırmayı bitirmen gerekiyor. Open Subtitles أنظر إليّ عليك إنهاء خلط الأدوات المتفجرة
    Tamam, bana "kılıç bebek bakıcılığı" eklemek istediğiniz ve benim yapılacaklar listesi bitmeyen asla "karışımı vanquishing iksir" . Open Subtitles حسناً ، إذاً تريدينني أن "أضيف "مجالسة السيف و "خلط جرع القهر" للائحتي الغير منتهية
    Burada ilgisiz kimyasalları karıştırıp, gereksiz malzemeler üretiyor soluduğumuz havayı kirletirken, ceplerini dolduruyordu. Open Subtitles هنا المكان حيث يملأ جيوبه بالنقود عن طريق خلط المواد الكيماوية لصنع منتجات غير ضرورية حينما يلوث الهواء الذي نتنفسه
    Bu günlerde keşif ve macera alanında yapılabilecek her şeyin yapıldığına dair yanlış bir düşünce var. TED هناك شيء من خلط المفاهيم اليوم كلها حصلت في مجال الاسكشاف و المغامرة.
    Kartları karıştır. Open Subtitles حتى تتمكن من شراء الحلوى. خلط الأوراق!
    İş hayatımla özel hayatımı birbirine karıştırmaya bir son vermeliyim. Open Subtitles أحتاج لأن أتوقف عن خلط حياتي الشخصية مع حياتي المهنية
    İlişki ile parayı karıştırmanın iyi bir fikir olmadığını düşünürüm. Open Subtitles تعلّمتُ أنّها ليست فكرة جيّدة أبداً خلط العلاقات مع المال
    Bunlar Kendimi beğenmişliğimden, düşük kan şekerimden ve kırmızı şarabı köpeğimin ağrı kesicileriyle karıştırmaktan kaynaklanıyor. Open Subtitles إنه تكوين من الأحترام القليل للذات و نسبة قليلة من سكر الدم و خلط النبيذ الأحمر مع مهدئات كلبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus