Belki bu kulağa çılgınca gelebilir ama battaniye için çekmece koymaya ne dersin? | Open Subtitles | أتدري، هذا قد يبدو جنونياً ولكن ما رأيك في اضافة درج لوضع بطانية؟ |
Jimmy Hoffa'nın kol saatini alıp anı olarak çekmecesinde sakladığı söyleniyor. | Open Subtitles | يَقُولونَ بأنّه عِنْدَهُ ساعةُ يدّ جيمي هوفا في درج منضدتِه كتذكار. |
Bir saniye için kademeli, dev gibi bir merdivenden indiğinizi varsayın, New York Kütüphanesi'nin önündeki merdiven gibi. | TED | لذلك، لثوان، فكر في التنحي عن درج تدريجي ضخم مثل الدرج الموجود أمام مكتبة نيويورك العامة. |
- Yanılmıyorsam senatör üst çekmecede tutuyor. - Ben alırım! | Open Subtitles | ـ اعتقد انه يضعه في درج الأول ـ اتوفر عليه |
...ama çekmecesi hastalık derecesinde sayılabilecek kadar ağzına kadar oyuncakla dolu. | Open Subtitles | بعد ان حصلت على درج كامل من الهدايا المميزة من حبيبها |
Bunu eski postalara, soya sosuna ve ölü pillerin olduğu çekmeceye koyma. | Open Subtitles | ولا وضع ذلك في البريد القديم، صلصة الصويا، و ميت درج البطارية. |
Ayrıca hiç giymediğim seksi iç çamaşırlarımın hepsini atmamı istemiyorsan hayatımızın geri kalan süresi boyunca dolabının en alt çekmecesine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ايضاً، إلا إذا كنت تريد مني أن ارمي جميع ملابسي الداخلية المثيرة التي لم ارتديها أنا سأكون بحاجة إلى درج ملابسك السفلي |
Çamaşır çekmecesini onun parmak izleriyle kaplı halde bulduğumuzda anlatmıştı. | Open Subtitles | هذه كانت قصته بعدما وجدنا بصماته تملأ درج ثيابها الداخلية |
Her çekmece, her lanet soyunma, ve hiçbir kanıt yoktur | Open Subtitles | , كل درج , كل خزانة لعينة وليس هناك دليل |
Eğer Capponi Kütüphanesinde bir çekmece veya kitabın içinde... herhangi bir not gözüme ilişirse, hemen sizi ararım. | Open Subtitles | إذا وجدت شيئاً صدفة في مكتبة كابوني داخل درج ما أو كتاب سأتصل بك في الحال |
Kadının, spor salonunda takmak için bir çekmece dolusu elmas tacı var. | Open Subtitles | أعني،لديها درج كامل من الأكليل الماسية لصالة الالعاب الرياضية. |
Kaç tane kadın çer çöp çekmecesinde 100.000$'lık bir bileziğe sahiptir ki? | Open Subtitles | كم امرأه تمتلك سوار تعارف بـ 100,000 دولار فى درج الخردوات ؟ |
Her vezne memurunun çekmecesinde boya paketleri ve takip cihazları olur. | Open Subtitles | وقد تم تجهيز كل درج درج مع حزم صبغ وتتبع الأجهزة. |
Kavraması zor ama bu aslında sürekli bir merdiven. | TED | لذا , فهو غير مدرك البتة ولكنه في الواقع درج مستمر الخطوة |
Arkadaki kırık merdiveni yıkıp yerine, şu köşeye döner merdiven koyuyoruz. | Open Subtitles | ونهدم الدرج المخرب في الخلف ونضع درج لفاف في الزاوية |
Alttan üçüncü çekmecede. | Open Subtitles | ثالث درج في الأسفل كان ينبغي علينا إحضار شاحنة |
- Babamda, çekmecede gizli bir resmi vardı ve beni sürekli ona bakarken yakalardı, bu yüzden bana verdi. | Open Subtitles | حسنا لأن أبي لديه صورة لها خباها في درج الجوارب ولقد رآني و انا أراها كل الاوقات لهذا لقد أعطاها لي |
Biliyorum zamanı değil, ama, biliyorsun ki, teknik olarak, buzluğun ikinci çekmecesi benim. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ليسَ وقتاً مناسباً ولكن، تعلمين، تقنياً، درج الثلاجة الثاني ملكي. |
Onları gördüğünüz gibi etiketledim ve onları dışarıda birkaç saat güneşte bıraktım sonra onları çekmeceye koydum bu şekilde fotografik plakaların üzerine ve sonucu bekledim. | Open Subtitles | أنا وصفت لهم كما ترون وتركهم خارج في الشمس لعدة ساعات. ثم وضعت لهم في هذا درج |
Belki de şu mayo çekmecesine bakmak istersin. | Open Subtitles | ربما عليك القاء نظرة داخل درج ملابس السباحة. |
Şeker çekmecesini nasıl açtığını hep merak etmiştim. | Open Subtitles | لطالما تساءلت كيف دخلتِ إلى درج الحلويات |
Yürüyen merdivenler varsa ayakkabı bağlarının bağIı olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تاكد من ان حذائه مربوط في حال كان هناك درج متحرك |
Günün birinde eski haline getirebileceğimi umuyordum ama artık başka biri yapacak benim de içinde çorap olmayan bir çorap çekmecem var. | Open Subtitles | كنت آمل أن أستعيدها يوما ما لكن الآن شخص ما حصل عليها لدي الآن درج جوارب بدون جوارب |
Geri döndüğümde otum çekmecemde olsa iyi olur. | Open Subtitles | عندما أعود، يكون هناك أفضل مشترك في درج بلدي. |
Onunla çoktan konuştum ve Chelsea'nin iç çamaşırı çekmecesinden uzak duracağını söyledi. | Open Subtitles | انا بالفعل تحدثت اليه.وقد وعدني ان يبقى بعيدا عن درج ملابسها الداخلية |
çekmecende demek? | Open Subtitles | لقد غيرت درج النقود لقد بدأت التوفير غيرت الدُرج ؟ |
Onuncu kat merdivenleri. Yukarıya adam yollayın. | Open Subtitles | أنا عند درج الطابق العاشر ، فالتحضروا بعض الرجال معى هنا |
Bende kendi kendime soruyordum. Neden cevap vermiyolar diye. Sonra çekmeceni kontrol ettim. | Open Subtitles | سألت نفسي لماذا لم تكتب لي مره اخرى ذهبت لاتحقق من درج مكتبك |