Bir damla gözyaşı dökmediği gibi seni eleştirmekten geri durmuyor! | Open Subtitles | لم تذرف دمعة واحدة من آجلها لكنها ما زالت تنتقدك |
Ruh gözyaşı Buz Yığını Dünya Ağacı Çiğ Tanesi Yıldıztozu Kumu Antik Meyve | Open Subtitles | دمعة الروح قطعة جليدية قطر الندى لشجرة العالم رمل الغبار النجميّ الفاكهة القديمة |
Aslında imparator bu gece ölse tek damla gözyaşı dökmem. | Open Subtitles | لو قضى الامبراطور نحبه الليلة لن أذرف عليه دمعة واحدة |
Uzun zaman önce, Tokyo'daki Güneşin Gözyaşını çaldım ve Busan'a götürdüm. | Open Subtitles | منذ زمن طويل سرقت "دمعة الشمس" في طوكيو، وأخذتُها إلى "بوسان". |
Huysuzluk ve hoşnutsuzluk. Mezarı başında kimse tek damla dahi gözyaşı dökmedi. | Open Subtitles | الغضب والمرارة، لم تنزل دمعة واحدة من أي شخص في موقع القبر |
Tek bir damla gözyaşı bile dökmeden elveda diyebilirsin. | Open Subtitles | فبإمكانك توديع ذلك دون أن تذرفي دمعة واحدة |
Onun maskesinin altından, aşağıya doğru yuvarlanan, gerçek bir gözyaşı görmüş. | Open Subtitles | و شاهد دمعة تنهمر منها لتسقط أسفل قناعها |
Eğer halkım bu karakter imtihanına dayanamıyorsa tek bir gözyaşı bile dökmem. | Open Subtitles | إذا كان شعبى لا يستطيع تحمّل هذه المحنة لن أذرف عليه دمعة واحدة |
Eğer halkım bu karakter imtihanına dayanamıyorsa tek bir gözyaşı bile dökmem. | Open Subtitles | إذا كان شعبى لا يستطيع تحمّل هذه المحنة لن أذرف عليه دمعة واحدة |
Birbirimizi sevdiğimizi inkâr ederek geçirdiğimiz her dakika başka bir yavru köpek gözyaşı döküyor. | Open Subtitles | كل دقيقة تمر دون أن نحب بعضنا يذرف جرو دمعة أخرى |
İşte ben, bir kutunun üstünde, boş bir dairede, ölü bir köpekle beraber ve yanağımda bir damla gözyaşı. | Open Subtitles | ها أنا ذا, أجلس على صندوق في شقة فارغة مع كلب ميت و دمعة واحدة على خدي |
Bu arada yanağımdaki gözyaşı değil. Tavanım su sızdırıyor. | Open Subtitles | و تلك ليست دمعة التي على خدي فهي قطرة من تسريب الماء الذي في السقف |
Tüm evren gözyaşı biçimini almış, uzay boyunca düşüyor. | Open Subtitles | الكون كله على شكل دمعة نازلة تسقط من خلال الفضاء |
Hayatımın en acı anıydı ve tek damla gözyaşı bile dökmedim. | Open Subtitles | لقد كانت اشد اللحظات تعاسة في حياتي أنا لم أرق دمعة واحدة |
Babamın ölümünden beri tek bir damla gözyaşı bile dökmedim, biliyor musun. | Open Subtitles | أتعلمين , أنا لم أذرف دمعة واحدة منذ وفاة أبي |
Her kalp kırıklığını, her Gözyaşını. Ve birden bire dışarıya atılıyorum. | Open Subtitles | كل مرة تحطم قلبها و كل دمعة و بعد ذلك وجدتُ نفسي خارجا |
150)}Öteki benin firar ettiği gerçeği yansıtmamaktadır 150)}Öteki benin firar ettiği gerçeği yansıtmamaktadır | Open Subtitles | {\pos(200,30)} ♪أرى اليوم يتجسد في كل دمعة أنزلتها♪ {\pos(200,30)} ♪حتى مع أنها♪ |
Uzay-zaman sürecindeki bir yırtık. | Open Subtitles | تلك دمعة في إستمرارية المكان الزمان. |
bundan daha fazlasını biliyorsun, ama ölünün bir tek göz yaşı,ve denge sarsıIır anahtar sadece oğlun. | Open Subtitles | أكثر مما تعلمين لكن مجرد دمعة واحدة وكفة الميزان يمكن أن ترجح لهم وإبنك المفتاح |
Peki ya çok tutkulu bir sevişme yaşarken zirveye ulaştığında, "Glory"deki Denzel Washington gibi yüzünden bir damla yaş akarsa? | Open Subtitles | ماذا عن الوقت الذي تمارسن الحب فيه ويصل إلى ذروته وتنزل دمعة واحدة على وجهه مثل ـ دنزل واشنطن ـ في فيلم ـ غلوري ـ |
"Beni hiç bir zaman ağlarken görmeyeceksin." | Open Subtitles | لن أدعَ أبداً دمعة تظهر في عيني |
Ciğerleriniz eriyene kadar iç çekseniz her iç çekişiniz gözyaşına her gözyaşınız da kandamlasına dönse dahi itaatsizliğiniz yüzünden girdiğiniz günahtan arınamazsınız! | Open Subtitles | لو أنكم نفثتم حتى تفسد رئاكم ومع كل نفثة دمعة ومع كل دمعة قطرة دم |
"'Ellerini nasıl sıktı? Birdenbire gözyaşları içinde mi ayrıldı?"' | Open Subtitles | "هل أمسك يدك بحنان؟" "هل أسقط دمعة وغادر فجأة؟ |