Lucille'nin ölümüyle, ilaçlarımı alamaz hale geldim. | Open Subtitles | ومع موت لوسيل ، لا أَستطيعُ الحُصُول على دوائي |
Günlerdir hiçbir şey yemiyorum ve ilaçlarımı almıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أَكل أيّ شئَ أَو أَخذتُ دوائي لأيامِ الآن |
Belki de konuşma öncesinde ilacımı almalıydım. | Open Subtitles | ربما كان يجب أن أتناول دوائي قبل المحاضرة |
Gidiyorum. Arabam dışarıda ama ilacımı buraya bıraktığımı hatırladım. | Open Subtitles | إنّي على طريقي، سيارتي بالخارج، لكنّي تذكّرت تركت دوائي هنا. |
Bu benim ilacım. Hastayım. Doktor her akşam alacaksın dedi. | Open Subtitles | هذا دوائي فأنا مريض كما ترى الطبيب قال أن عليَ تناوله كل ليلة |
Anti-HIV ilaç bileşikleri ve karışımları üzerinde genetik ilaçların etkisi üzerine DSÖ (WHO) tarafından etkileyici bir çalışma yapıldı. | TED | هذا هو البحث الرائع من منظمة الصحة العالمية الذي يظهر تأثير العقاقير الوراثية المضادة للفيروسات على مركب دوائي مشكّل. |
İlaçlarım için her gün geliyorum. | Open Subtitles | لذا انا يجب ان اُجهد نفسي هنا كل يوم حتى احصل على دوائي |
İlaçlarımı almak için hatırlatma olsun diye kullanıyorum. | Open Subtitles | إستعملته كثيراً كمنبه للدواء يذكرني لأخذ دوائي |
Başka yerde çalışırken ilaçlarımı buradan almam garip. | Open Subtitles | من الغريبِ أن أحصلَ على دوائي من هنا بينما أعملُ في مكانٍ آخر |
Yani, ilaçlarımı alabilmek için yemekleri günde iki öğüne indirdim. | Open Subtitles | أعني ، حتى لأتمكن من شراء دوائي قلّلت عدد الوجبات في اليوم إلى وجبتين |
-Kusura bakma, ilaçlarımı almadığımda... Şey konusunda zorlanırım. | Open Subtitles | آسف عندما لا أتناول دوائي لا أكون مهذباً مع |
48 saat içinde senden ilacımı nereden ve ne zaman alabileceğime dair arama bekliyorum. | Open Subtitles | أتوقع مكالمة منك في خلال 48 ساعة تخبرني بمتى وأين ستعطيني دوائي |
Ve bittiğinde işin içindeki herkesi tatmin, ...edecek. ilacımı almama izin vermeni öneririm. | Open Subtitles | اذا كان ليكتمل لاشباع كل اقترح عليك ان تدعني اخذ دوائي دارتاجنان |
Çok kez ilacımı istedim. Ama vermediler. | Open Subtitles | لقد قمت بطلبهم العديد من المرات أن يحضروا لي دوائي |
Sadece kan basıncı ilacım biraz başımı döndürüyor o kadar. | Open Subtitles | الدم لضغط دوائي الأمر مافي كل هذا ما، حد إلى معتوه يجعلني |
Bu sayede yüzlerce askerin arasında güçlü ilacım sayesinde tek bir kurşun bile yemeden çıktım. | Open Subtitles | حتى يعرفوني الجنود " رغم انه كان هناك المئات من الجنود لم تصبني رصاصة واحدة بسبب دوائي القوي |
Neyse ki ilaç rejimimi çok kararlı uyguluyorum ve aklım yerinde kalabiliyor, bilirsin. | Open Subtitles | من حسن الحظ أنـني ألتزم بنظام دوائي صارم لكي أبقي عقلي، كما تعلمين، صاحي |
İlaç tedavim ücretsiz yani. Bunu sigorta şirketime falan bildirmem gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إذن , دوائي مجاني ولا داعي لتسجيله في شركة التأمين أو ما شابه |
Tek istediğim, ağrı kesici ilaçlarım. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة، لإعادة تعبئة لحبوب دوائي |
Sağ ol, Tadeo. Mavi haplarım olmadan ne yaparım bilemiyorum. | Open Subtitles | شكراً يا (ثاديوس) لا أعرف ماذا أفعل بدون دوائي الأزرق |
Ve ayrıca kendi ilacımdan da koydum. - Ne? | Open Subtitles | مزجتهم بـ مرخيات العضلات بالإضافة إلى دوائي الخاص بمرض الفرط الحركي |
İlaçlarıma ihtiyacım var! | Open Subtitles | لكنكلاتستطيعأن.. دوائي .. |
Hayatım. Biraz su bulup, hapımı içeceğim. | Open Subtitles | عزيزتي سأذهب لأعثر على ماء لأتناول دوائي |
Ben gidip biraz su bulacağım ve lanet Haplarımı içeceğim. | Open Subtitles | سأذهب للعثور على بعض الماء لتناول دوائي. |
Haplarıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | -أحتاج دوائي |