"ذاب" - Traduction Arabe en Turc

    • erimiş
        
    • eridi
        
    • eriyip
        
    • eridiğini
        
    • erirse
        
    • eriyen
        
    • eriyince
        
    • eriseydi
        
    • eriyordu
        
    • erimişti
        
    • erimis
        
    • eriyor
        
    • eriyerek
        
    • eridiğinde
        
    • çözüldüğünde
        
    Aslında Mars’ın kutuplarındaki buzlu sular erimiş olsa, gezegenin büyük bölümü dokuz metre suyun altında kalırdı. TED وفي الواقع، لو ذاب الجليد على قطبي المريخ فقط، لكان أكثر سطح المريخ تحت عمق 30 قدما من الماء.
    Bu demek oluyor ki, Ross denizi bölgesindeki bu buz şelfi tam 35 kez erimiş ve yeniden buz haline gelmiş. TED لذا ذلك ما يعني هو، ما يخبرنا منطقة بحر الروس، هي الجرف الجليدي، ذاب مرة أخرى و تشكل من جديد حوالي 35 مرة.
    Bir gün, hala hatırlıyorum... buzullar eridi ve buzdağları kuzeye doğru sürüklendi. Open Subtitles ذات يوم، لازلت أتذكر... فقد ذاب الجليد وانجراف الجبل الجليدي نحو الشمال
    Köpeğin eridi nasıl olsa. Artık yine dostuz. Open Subtitles لذا على أية حال، كلبك قد ذاب و الآن نحن أصدقاء ثانيةً
    Ancak heyecanı bir anda eriyip gitmişti tıpkı güneşte eriyen bir çikolata gibi. Open Subtitles ،ولكن سرعان ما ذاب حماسها كشوكولاتة في الشمس
    Doktor, beynimin neredeyse eridiğini söylemişti. Open Subtitles وقال لي الطبيب ان مخي ذاب تقريباً
    Yol da bir tuhaf görünüyor. Sanki biraz erimiş gibi. Open Subtitles الطريق أصبح غريبا يبدو بأنه نوعا ما قد ذاب
    Hız göstergemiz erimiş bu yüzden hızımızı söylemek çok zor. Open Subtitles لقد ذاب عدّاد السرعة وبالنتيجة فإنه من الصعب جدا أن أقول كم كانت سرعتنا بأي درجة من الدقّة
    Evet, aptalca. Bu şey erimiş. Bunu yemek lazım! Open Subtitles أتعلمين، لقد ذاب الثلج عن كل اللحم والآن يجب أن نتناوله على الفور
    ve ısıtıcı işlemi sürecine ikisi maruz kalmış. İkinci cesedin dokusu... temel olarak kurbanımızın üstünde erimiş. Open Subtitles وخلال عملية الإنصهار التي مرّ بها النسيج للضحيّة الثانية ذاب أساساً على ضحيتنا
    Ama magnezyumun kemiklerin kristalleşmesine ve sadece erimiş gibi görünmesine neden olduğuyla ilgili müthiş gözlemimden sonra giriş noktasını tekrar inceledim. Open Subtitles لكن بعد ملاحظتي الممتازة أن المغنيسيوم سبّب بلورة العظام وبالتالي يبدو وكأنه ذاب
    Yarısı sen gelene kadar eridi. Torba da... Burası sıcak. Open Subtitles لقد ذاب معظمه أثناء الطريق الجو حار ألم تسمع عن حالة الطقس ؟
    2.5 milyon mil karelik buz, açık denizlerle çevrili binlerce adayı ifşa ederek eridi. Open Subtitles ذاب أكثر من 2.5 مليون متر مربع من الثلج كاشفاً آلاف الجزر المحاطة بالمحيط المفتوح
    Icarus heykelinin kanatları eridi. Open Subtitles لذا الساخنة الأجنحة على تمثال ايكاروس ذاب.
    Ne kadar buz eridi göreceğiz, çünkü eridikçe buzla tabakası incelir ve incelen buzla, arkasındaki buzul örtüsünü tutamaz. Open Subtitles و ما مقدار الجليد الذي ذاب تقل سماكة الطبقة الجليدية بسبب هذا الذوبان و نتيجة لهذا فإن الطبقة الجليدية الرقيقة
    Dün geceye kadar kızımın avatarının kaybolduğuna, yok olduğuna veya eriyip gittiğine ikna olmuştum. Open Subtitles أترى، حتى ليلة أمس كنت مقتنعاً أن أفاتار ابنتي قد ضاع أو ذاب أو تمدر
    Eğer Kuzey Kutup'u erirse, " Jaws " gelecek. Open Subtitles اذا ذاب القطب الشمالي فان الفكوك المفترسة ستاتي
    Sıcak bir yaz gününde, eriyen bir dondurma gibi olmuş. Open Subtitles يبدة وكأنّه ذاب مثل الآيس كريم في يوم صيف حار
    Buzullar tamamen eriyince baba ayı tüm yıl boyunca nasıl avlanacak? Open Subtitles كيف يمكن للأب النجاة و قد ذاب الجليد تقريباً؟
    Buz daha fazla eriseydi, adam da kızarırdı. Anlıyor musun? Open Subtitles إذا ذاب الثلج أكثر من ذلك، سيلقى حتفه، أتفهم؟
    Buzluktaki buzlar ise bir kaç saat içerisinde eriyordu. Oldukça fena bir durumdu. TED الثلج في الحافظة ذاب في غضون ساعات، وكان الأمر فظيع للغاية.
    Tüylerini tutan balmumu güneş yüzünden erimişti. Open Subtitles و الشمع الذي كان يلصق الريش معاً ذاب بسبب أشعة الشمس
    Bu iki mutlu ruhu izlerken, buzdan kalbi erimis. Open Subtitles و عندما كانت تنظر إلى هذين الروحين السعيدين, قلبها الجليدي ذاب.
    Buzlar da eriyor hem, özledim. Open Subtitles الآن وقد ذاب الجليد هنا أنا أشتاق إليه
    İronik olan, buzulların hızla eriyerek görkemli şelalelerini oluşturmaları. Open Subtitles :و يُقالُ تهكماً كلما ذاب الجليد بسرعةٍ أكبر كلما كان سقوط مائه أعظم
    Ancak bu yakınlık, buzlar tekrar eridiğinde kayboluyor. TED ولكن ذلك الإحتمال تلاشى طالما ذاب الجليد مرة أخرى.
    Kodun buzların çözüldüğünde yerleştirildi. Open Subtitles تمّ زرع الرّقاقة لحظة ذاب الثلج عنك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus