Lyndsey tekrardan birlikte olduğunuzdan bahsetti, ve ben de onu kaptırdıysam, kaptırdığım kişinin sen olduğundan dolayı memnun olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | حسناً، ذكرت لينزي بأنكما عدتما للتواعد مره أخرى وأنا أردت إخبارك بإنه لو توجب علي أن أخسرها فأنا سعيد بأنه أنت |
Çok fazla ağlayan kızları ara sıra vurduklarından bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت ان بعض الاحيان يقتلون الفتيات اذا بكوا كثيرا |
Sonrasında İntel ortalama elektronik tablonuzun her 27.000 yılda bir hatalı olabileceğini söyledi. | TED | وقد ذكرت إنتل بأن معدل جداولك ستتعرض الى خلل مرة كل 27000 عام. |
Onun bir bebek olduğunu sandığım için tanıştığımız söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت لك أيضا أننا تقابلنا .. لأنني أعتقدته طفل؟ |
Peder, ölü için dua ederken bir Damien Karras'tan bahsettin. | Open Subtitles | أبتي .. لقد ذكرت داميان كاراس في صلاتك على الموتى |
Ve bahsettim mi bilmiyorum ama, bize 3.5 milyon dolar borçlu. | Open Subtitles | و هل ذكرت إنه يدين لنا بمبلغ 3.5 مليون دولار ؟ |
Seninle çalışmaya ilk başladığımızda Londra'yı itibarsız olarak terk ettiğinden bahsetmiştin. | Open Subtitles | كما تعلم عندما عملت معك في البداية، ذكرت أنك غادرت بفضيحة. |
Bunu neden bilmek istiyorsun? Katara, Ba Sing Se'deki hapishane bana bundan bahsetmişti. | Open Subtitles | ذكرت لي كتارا من قبل عندما كنا محبوسين معاً في با سنج ساي |
Dur bir dakika. Tekine 100 sterlin teklif ettiğini söyledin? | Open Subtitles | انتظر لحظة لقد ذكرت أنه عرض 100 جنيه للمقعد الواحد ؟ |
Ertesi gün Carolyn Porco, Enceladus adında başka bir yerden bahsetti. | TED | في يوم اخر ذكرت كارولين بوركو قمر اخر إنسيلادوس. |
Kanın donmuş senin. Kadın vitaminlerden de bahsetti. | Open Subtitles | لهذا تتكاثف الدماء بجسدك، أيضًا ذكرت أنك تتناول الفيتامينات |
Sana hiç birinin üzerinde kelepçe kullandığından bahsetti mi? | Open Subtitles | هل ذكرت مره اى شئ عن اى شخص يضع اغلالا فى يديها ؟ |
Yeni silahımı ne kadar çok sevdiğimden bahsetmiş miydim ? | Open Subtitles | هل لديك ذكرت كيف كم أنا أحب بلدي السلاح الجديد؟ |
Buraya her lanet gün geldiğinden bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت بأنكِ تأتيت إلى هنا كل يوم ملعون؟ |
Biri kayalıklara 1 mil kadar uzaktaki bir domuz ahırında ışık gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | ذكرت شخص انه راى إنارة حول حظيرة في مكان نحو ميل من الصخرة |
Hayır ama bana biraz rahatsız edici bir şey söyledi. | Open Subtitles | لا ، لقد ذكرت شيءً مُزعجاً بعض الشيء ، الآن. |
Daha önce tanımadığımız çocukların peşinden koşmaya meraklı olmadığımı söylemiş miydim? | Open Subtitles | فقط غطيني عندما أدخل هل ذكرت أنني لست مُحباً بعمل مهمة |
Fakat sonra diğer faktörlerden bahsettin tıpkı, bilirsin, büyük zorluklar, ve tabii, farklı yönlere giden birçok başka veriler mevcut: Onbinlerce karışıklıklar, protestolar ve çevre protestoları, bunun gibi. | TED | لكنك بعد ذلك ذكرت عناصر أخرى مثل، كما تعلم، التحديات الكبيرة، وهناك، بالطبع، الكثير من البيانات التي تذهب في اتجاه مختلف: عشرات المئات من الاضطرابات والمظاهرات والاحتجاجات البيئية، الخ. |
Ve öğle yemeği. Önümüzdeki hafta yardım toplanacağından bahsettim mi? | Open Subtitles | والغداء 0 وهل ذكرت انه هناك مزاد الأسبوع القادم ؟ |
Ayrıca birleşik milletler savunma cemiyetinden ve uçağın bombalanmasından bahsetmiştin. | Open Subtitles | لقد ذكرت أيضا جبهة الدفاع الوطنية المتحدة والقنابل على الطائرات. |
Evet, eski erkek arkadaşıyla görüşmekten falan bahsetmişti. | Open Subtitles | ذكرت شيئاً عن العودة لصديقها القديم مجدداً |
Her Amerikan sapığının adını söyledin. | Open Subtitles | لقد ذكرت للتو كل مريض نفسي أمريكي دعونا نضيق النطاق قليلاً |
- söz ettiğim için beni affet sana yazdıklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ؟ اغفري أنني ذكرت ذلك، تصورتُ أنهم كتبوا لك بذلك |
Raporunda Mehdi'nin adamlarının yamalı cübbe giydiğini söylemiştin. | Open Subtitles | فى تقريرك ذكرت ان شعب المهدى يرتدون الجبة المغطاة بالرقع |
- söyledim çünkü kesinlikle iade kabul etmem. | Open Subtitles | أنا ذكرت ذلك لأنني عندي سياسة لإعادة المبالغ |
Biraz önce size müziğin somut olduğu için farklı bir yetenek olduğundan bahsetmiştim. | TED | لقد ذكرت في وقت سابق حقيقة أن الموسيقى هي قدرة مختلفة لأنها مجردة. |
Yalnızca oyalanıyordum ama şimdi bahsettiniz halbuki ona bir çok ders vermişsiniz. | Open Subtitles | لكن بما أنك ذكرت ذلك ارى أنك ألقيت عليها كثير من الدروس |
Sen bahsedince aklıma geldi yeni bir şeyler olabilir. | Open Subtitles | أجل ، ربما لدي أملٌ جديد الآن بما أنك ذكرت الأمر حقا ؟ |