Öyle olabilirim ama zeki biriyim, ve yakışıklı, aynı zamanda okuyabilirim. | Open Subtitles | ربما أكون رث الثياب و لكننى ذكى ووسيم و يمكننى القراءة |
Bunu yapmanın sebebini bilmiyorum, evlat. zeki birisin, öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم ماذا ستفعل بهاذا لكنك ذكى انا اعلم ذلك |
Yo yo yo Micheall-- sen zekisin, ama Jimmy kadar zeki değilsin. | Open Subtitles | لا لا لا. أنت ذكى يا مايكل ولكن لست فى ذكاء جيمى |
akıllı bir polisin benim için yapabileceği çok şey var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء يمكن لشرطى ذكى ان يقدّمها لى |
Sen akıllı bir çocuksun bebeğim. Sence zayıf yönleri nedir? | Open Subtitles | أنت ذكى يا صغيرى ما هى نقطة ضعفهم فى رأيك؟ |
Baksana. Hilelerle dolu. zekice hazırlanmış. | Open Subtitles | انها مليئة بالاشياء الشاذة من فعلها شخص ذكى جدآ ايضآ |
Oh , bu akıllıca , böylece zenci olan üstüne alınmayacaktır. | Open Subtitles | اوه هذا ذكى بهذه الطريقه الرجل الملون لن ياخذها بطريقه شخصيه |
Yo yo yo Micheall-- sen zekisin, ama Jimmy kadar zeki değilsin. | Open Subtitles | لا لا لا. أنت ذكى يا مايكل ولكن لست فى ذكاء جيمى |
Ve inanılmaz derecede önemli ve popüler ve zeki birisinin odaya girdiğini düşünün. | TED | و تخيل شخص مهم بشكل لا يصدق و له شعبية كبيرة و ذكى يدخل الغرفة. |
- İnan, hata yapmadın. - Senin gibi zeki biri bana yardım edebilir. | Open Subtitles | .انت لن تندم , صدقنى - .أستطيع الاستفادة من شخص ذكى مثلك - |
Biliyor musun, Sterling gibi zeki biri sana kesinlikle çok güveniyor, değil mi? | Open Subtitles | أتعلم بالنسبه لرجل ذكى مثل "ستيرلنج"، لابد وانه يثق بك، أليس كذلك ؟ |
- ...ihtiyacı yok. O çok zeki biri. | Open Subtitles | مُشكلة ديفيد، إنه ليس عليه المذاكرة إنه ذكى جداً. |
Ben her zaman senin cesur biri olduğunu düşündüm ama şimdiye dek bu kadar zeki olduğunu bilmiyordum.. | Open Subtitles | لطالما ظننت أنك شجاع لكننى لم أعرف أنك ذكى غير الآن |
"akıllı, sempatik ve genç bir adamla, isimsiz olarak kültürel konularda mektuplaşmak isteyen modern bir bayan." | Open Subtitles | فتاة متحضرة تود المراسلة مجهولة عن مواضيع ثقافية مع شاب ذكى و عاطفى |
akıllı gibi görünmene rağmen bir aptal gibi hareket edebiliyorsun. | Open Subtitles | بالنسبهلرجليبدوانه ذكى ، يمكنكانتمثلانك احمق. |
akıllı bir kumarbazsın ama hayatını riske atıyorsun. | Open Subtitles | بالنسبة لمقامر ذكى فإنك تخاطر بحياتك بشدة |
- Teşekkür ederim. Belki çok akıllı. Yollarımız iki kez kesişti. | Open Subtitles | ربما ذكى جدا ، طريقينا تقاطعا مرتان لندع ذلك هكذا |
Crawford seni kullandığına göre akıllı, öyle mi? | Open Subtitles | كراوفورد ذكى حقا لاستعانته بك اليس كذلك؟ |
Sen olsaydın beni kandırmak için zekice bir yol olurdu diyorum. | Open Subtitles | أذا كنت أنت فكنت ستكون ذكى للغاية لفعل هذا. |
Anne bana hep söylüyordu Ali, Sen zekisin ve hızlısın | Open Subtitles | أمي كانت دائماً تقول لي يا علي أنت ذكى وسريع |
Hiç bir oyunda akıllıca davranan birini gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق ورأيت أحدهم فى مسرحية يمثل أنه ذكى ؟ |
İlk olarak, başarısızlığa uğrayacağımı bilecek kadar zekiyim. İkinci olarak asla böyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | أولاً ، أنا ذكى بما فيه الكفاية لأعرف أننى سأخفق و ثانياً ، يستحيل أن أفعل ذلك |
Evet öyle. Avukat olacak kadar zekidir ama dolandırıcılığı pek beceremez. | Open Subtitles | هذا ما قد حدث حينهـا , إنه صديـق إنه ذكى بما فيه الكفاية ليصبح محامى.. |
Milletin dediği gibi değilim. Yani, budala. akıllıyım ve saygı görmek istiyorum! | Open Subtitles | أنا ذكى و أريد أن أحصل على احترام الأخرين |
- Siz de onunki gibi akıllısınız. | Open Subtitles | انت ذكى مثله هو مثله |