Bunun hakkında daha çok şey öğrenmek için bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لنقم ببعض التحركات لنرى إن كنا نستطيع أن نستوضح ذلك أكثر |
Ameliyat yapıyormuş gibi yapmaktansa onu izleyerek daha çok şey öğrenirim. | Open Subtitles | سأتعلم من مشاهدة ذلك أكثر مما سأتعلمه من تمثيل القيام بجراحة. |
Eğer size durumu tarif edebildiysem, daha fazla uzatmak istemiyorum. | TED | أوضحت لكم هذه الصورة، ولا أودّ الإطناب في ذلك أكثر. |
En iyisinin bu olduğuna karar verdi ve ben de daha fazla dayanamadım. | Open Subtitles | لقد قال أنّ هذا لمصلحة الجميع و لم يعد يمكنني تحمّل ذلك أكثر |
Böylesi daha güvenli olur. | Open Subtitles | سيكون ذلك أكثر أماناً |
Ve zorlu geçen 20'li yaşları gibi, yaşamının başları daha da zorlu bir hal almıştı. | TED | و بصعوبة مرحلة العشرينيات التي عاشتها، كانت حياتها قبل ذلك أكثر صعوبة. |
Bunu daha sık yapmalıyız. Kesinlikle. | Open Subtitles | يجب علينا فعل ذلك أكثر - بالتأكيد يجب علينا ذلك - |
Perşembeyi iple çekiyorum. Umarım bu seferkini diğerlerinden daha çok beğenirim. | Open Subtitles | أتطلع ليوم الخميس آملاً بأن يروق لي ذلك أكثر من الآخرون. |
Sanırım buna beyazların daha çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس البيض يحتاجوننى فى ذلك أكثر |
Kabul edeceğimden daha çok inanmıştım buna. Bu kadar enayiyim ben. | Open Subtitles | لقد صدقت ذلك أكثر مما أعترف به أكره فى التفكير أننى مغفلاً |
Ama düşünmeden edemiyorum belki senin hayatında bunu daha çok hak eden birisi vardır. | Open Subtitles | ولكن لا يسعني إلا أن أفكر بأن ربما هناك شخص ما في حياتك يستحق ذلك أكثر منّي. |
Onun için yapamayacağım, evet, evet yapamayacağım şey yoktu. Bahisler yükseldikçe daha çok hoşuma giderdi. Hem de çok hoşuma giderdi. | Open Subtitles | لا شيء ينفعني و كلما علت المخاطر أحببت ذلك أكثر |
Siz muhtemelen olan biten hakkında benden daha fazla şey biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنت ربما تعرفين اكثر حول الذي يحدث حول ذلك أكثر مني ألست كذلك؟ |
Beni, daha fazla burada tutmasanız. | Open Subtitles | سيكون ذلك أكثر دقة ان لم تبقيني واقفاً هنا لمدة أطول |
Sizin başınız benimkinden daha fazla belaya girecekti. | Open Subtitles | تخيلت أنكِ ستقعين فى مشاكل على ذلك أكثر منى |
Çok etkilendim Bunu senden daha fazla kimse haketmiyor | Open Subtitles | أنا مندهش كثيراً لا أحد يستحق ذلك أكثر منك |
Böylesi daha güvenli. | Open Subtitles | ان ذلك أكثر أمانا |
Söyleme. Böylesi daha güvenli. | Open Subtitles | لا تخبرني ذلك أكثر أماناً |
Sadece otobüs alanı için mücadele etmedik, aynı zamanda insanlara alan için de mücadele ettik, ve bu daha da zordu. | TED | لم نكافح فقط من أجل فضاء للحفلات، بل أيضا من أجل فضاء للناس، وكان ذلك أكثر صعوبة. |
- Hepsini bitirdik! - Bunu daha sık yapmalıyız. | Open Subtitles | لقد إنتهت تماماً يجب أن نفعل ذلك أكثر |