"ذلك الوقت كان" - Traduction Arabe en Turc

    • O zamanlar
        
    O zamanlar hukuk sürecinin gerekli bir parçası olarak görülüyordu. Open Subtitles في ذلك الوقت كان يُعتبر جزءا ضروريا من العملية القضائية.
    O zamanlar, ABD'de politik hava oldukça gergindi. Göçmenler hakkında tartışmalar devam ediyordu. TED الجو السياسي في أمريكا في ذلك الوقت كان متوتراً. وكان هناك جدلاً يدور حول الهجرة.
    Bu 2004'teydi, O zamanlar bu çok çok devrimsel bir gelişmeydi. TED هذا الفيديو من عام 2004 وفي ذلك الوقت كان هذا النموذج يمثل ثورة بكل ما تحمل الكلمة من معنى
    Adamlar O zamanlar hala adam gibi görünüyorlardı. Open Subtitles في ذلك الوقت كان ما يزال الرجال يبدون بمظهر الرجال
    O zamanlar davranışları tamamen kontrolden çıktığı için onu oraya göndermiştim. Open Subtitles و لكنني أرسلته هناك فقط لأن سلوكه ذلك الوقت كان كلياً خارج الحدود
    O zamanlar öyle davranmak için bir sebebim vardı. Open Subtitles في ذلك الوقت , كان هناك سبب لأتصرف مثل ذلك
    Ama O zamanlar sigara kaçakçılığıydı ve herkes yapıyordu. Open Subtitles لكن في ذلك الوقت كان تهريب السجائر والجميع كان يفعلها
    bu doğru. O zamanlar seninle evlenmeliydim. Open Subtitles صحيح, في ذلك الوقت كان يجدر بي الزواج بك
    Dürüst olmak gerekirse, tüm O zamanlar çok bulanık. Open Subtitles لأكون صادق معكما، ذلك الوقت كان غشاوة كبيرة نوعاً ما
    O zamanlar, burası çok soğuktu, çünkü Alpler 2500 metre kalınlığında, buzullarla kaplıydı. Open Subtitles و في ذلك الوقت كان الجو بارداً جداً هنا لأن جبال الألب كانت مغطاة بالجليد قرابة 2500 متر في السمك
    O zamanlar Otizm hastalık olarak görülüyordu. Open Subtitles حتَّى في ذلك الوقت كان التوحُّد يُعتبر من الأمراض
    O zamanlar etrafı onun için ölmeye hazır düzinelerce adamla dolu 800'e yakın ev ve çiftliği vardı. Open Subtitles في ذلك الوقت كان لديه أكثر من 800 منزلٍ ومزرعة محاطة بعشراتِ من الحراس مستعدون للموت من أجله
    O zamanlar Kolombiya polisi olmaktan daha tehlikeli bir şey varsa o da Kolombiya başkan adayı olmaktır. Open Subtitles في ذلك الوقت كان الشيء الأكثر خطورة من كونك شرطي كولومبي أن تكون مُرشحًا لرئاسة كولومبيا
    O zamanlar evimizin yakınlarında büyük bir market açılmıştı. Open Subtitles في ذلك الوقت كان هنالك محل تسوق كبير بقرب منزلنا لذا
    Stanford Üniversitesi'nde doktora öğrencisiyken çok seçkin bir süpermarkete giderdim, en azından O zamanlar çok lüks bir yerdi. TED عندما كانت طالبة دراسات عليا في جامعة ستارفورد, اعتدت الذهاب الى محل بقالة راقي جدا جدا على الاقل في ذلك الوقت كان حقا راقي
    Çalışmasının arkasındaki fikir şu : O zamanlar herkes hayatı bölmek lazım diyordu. TED الفكرة من وراء عملها هذا -- تعلمون ، في ذلك الوقت كان الجميع يقول، يجب عليك حقاً تقسيم حياتك.
    O zamanlar inşaat mühendislerinin, enkaza girdiğimiz sırada kutu kiriş, seri numaraları, lokasyonları kaydederken elde edilen veriyi istediklerini, ihtiyaç duyduklarını bilmiyorduk. TED ما لم نكن نعلمه في ذلك الوقت كان أن المهندسين المدنيين كانوا سيحبون ويحتاجون إلى بيانات الحزم المربعة، والأرقام التسلسلية، والمواقع، خلال مرورنا في الركام.
    O zamanlar, zavallı bir adamdı. Open Subtitles في ذلك الوقت , كان مجرد رجل فقير
    O zamanlar onları uçurtmak çok daha zordu. Open Subtitles في ذلك الوقت كان من الصعب جدا طيرانها
    Çünkü O zamanlar daha kolaydı. Open Subtitles لانه فى ذلك الوقت , كان من الامر أسهل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus