"ذلك بشكل" - Traduction Arabe en Turc

    • bunu
        
    • bir şekilde
        
    • Gayet
        
    • işini
        
    • iyisini
        
    bunu küresel olarak yapmalıyız, ve bunu hemen şimdi yapmalıyız. TED يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان
    Eğer ben bunu sahnede canlı olarak yapabiliyorsam, her birinize beş dakika içerisinde bu tür cihazlardan birini nasıl kontrol edebileceğinizi gösterebilirim. TED وإذا استطعت فعل ذلك بشكل مباشر على المنصة، عندها أستطيع أن أريكم جميعًا في خمس دقائق كيف تشغلون واحدة من هذه الأجهزة.
    Benden ayrılmakla kalmıyorsun. bunu çok kötü bir şekilde yapıyorsun. Open Subtitles أنت لا تنفصلي عني فحسب, بل تجعلين ذلك بشكل سيء
    İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim. TED دعونى أقدم لكم عدد من الأمثلة حول كيفية عمل ذلك بشكل إيجابى.
    Sanırım, Thomas Jefferson bunu Gayet güzel ifade etti. TED أعتقد أن توماس جيفرسون عبرعن ذلك بشكل جيد.
    Bu zor ayrıca tehlikeli de olabilir ama işini iyi yapıyorsun. Open Subtitles إنها فوضى، ويمكن أن تكون خطيرة، لكنكِ أديتِ ذلك بشكل جيّد.
    Geçen sene iyiydik. Bu sene daha da iyisini istiyorum. Open Subtitles لقد عَملنَا ذلك بشكل جيّدٍ السَنَة الماضية أُريدُ عْمَلُ ذلك الآن بشكل أفضل
    bunu yapan aklım. Onu öyle çok istiyorum ki gerçekten orada olduğunu sanıyorum. Open Subtitles و ليس شبحه.إنه ذهني الذي يريد ذلك بشكل كبير، أعتقد أنه حقا هناك
    Madem değişimin anlamı insanları işten atmak, bunu dikkatli biçimde yaparım. Open Subtitles إذن فالتغيير يعني طرد الناس، حتى أستوعب ذلك بشكل صحيح فحسب.
    Eğer başaramazsak belki de bunu yeterince söyleyemedim ama hepinizi çok seviyorum. Open Subtitles اذا لم ننجوا، ربما لم أقل ذلك بشكل كافي، لكن أحبكم جميعا.
    Bak, eğer biri gerçekten bunu istemişse çok iyi bir şekilde ortadan kaybolabilir. Open Subtitles انظر لو اراد احد فعل ذلك يمكنهم ان يفعلوا ذلك بشكل جيد ويختفون
    Licklider bunu, insanları hedefler koyarken hipotezler hazırlarken, kriterler belirler ve değerlendirmeler yaparken izleyip sezgisel bir şekilde fark etti TED لاحظ ليكليدر ذلك بشكل حدسي، البشر المتفكرون يحددون الأهداف ويصيغون الفرضيات، ويحددون المعايير ويجرون التقييم.
    Ve bunu doğru şekilde yaparsanız insanlar bu değişimi sahipleneceklerdir ve bunu doğru şekilde yaparsanız, insanlar bunu sevebilirler bile. TED وان فعلت ذلك بشكل صحيح سيتبنى الأشخاص هذا التغيير حتى انهم سيعجبون بالتغيير
    Bilirsiniz, pek de üzerine konuşmayı sevdiğimiz ya da açık bir şekilde icra ettiğimiz bir şey değildir. TED كما تعلمون، هو أمر لا نود حقاً أن نتحدث عنه، وما زلنا نستمر بعمل ذلك بشكل خاص.
    Şu ana kadar Gayet işe yaradı. Open Subtitles ، أو أن تُبعد عني أحداً ما جرى ذلك بشكل جيد حتى الآن
    Peder geçen hafta Gayet açık anlattı. Open Subtitles قال القسّ ذلك بشكل واضح الأسبوع الماضي
    Gayet iyi gidiyorsun. İyi misin? - Evet. Open Subtitles تفعلي ذلك بشكل جيد عزيزتي أنتي بخير؟
    Çoğu adam işini yarım bırakıyor. Open Subtitles العديد من الأشخاص لا يفعلون ذلك بشكل تام
    Bakalım siz daha iyisini yapabilecek misiniz? Open Subtitles دعونا نرى إن كنتم تستطيعون فعل ذلك بشكل أسرع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus