Sen köşeden döndüğünde gördüğün şeyi gördün, ...yerde bir gölge olduğunu gördün. | Open Subtitles | قمت بالدوران حول الزاوية , رأيت ما رأيت خيال على جانب الطريق. |
Yani odasında asılı olan şeyi gördün. | Open Subtitles | هذا يعني أنّك رأيت ما كان معلّقا في مكتبه. |
Bu yaz burada koca bir kitap yazacak kadar çok şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما يكفي هنا هذا الصيف لكتابة كتاب |
Yaptığın şeyi gördüm. Başkalarının bunu görmesi için uygun bir zaman değil bu. | Open Subtitles | لقد رأيت ما فعلتيه ذلك ليس الوقت لكي يشاهده الآخرين |
Yeterince gördüm. Böyle tipleri daha önce de gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما فيه الكفاية لقد رأيت هذا الصنف من قبل |
Dassey'in sorgusu aslında pek benzersiz bir şey de değil dürüst olmak gerekirse daha kötüsünü de görmüştüm. | TED | في الواقع، ليس استجواب داسي فريدًا، ولأكون صريحة معكم، لقد رأيت ما هو أسوأ. |
Bir gün için yeteri kadar gördüm. Bu tatil burada biter. | Open Subtitles | . لقد رأيت ما يكفي ليوم واحد - . هذه الأجازة أنتهت |
- Sen gördün ... - Benim istediğim şeyi gördün... | Open Subtitles | لكني رأيتك - لا رأيت ما أردت إظهاره لك - |
Sana söylediğim için görmeyi beklediğin şeyi gördün. | Open Subtitles | لقد رأيت ما توقعت أن تراه لأنني أخبرتك |
Şu tuhaf adamın yaptığı şeyi gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ما كان يفعله الغريب ؟ |
Ama karanlıkta bu okulda yürürken, silahımı elimde tutmayı gerektirecek yeteri kadar şey gördüm. | Open Subtitles | ولكنّي رأيت ما يكفي في تلك المدرسة حتى أُبقي مسدساً في يدي حين أتجوّل فيها بعد حلول الظلام. |
Çocuğu bu evden çıkarabilmek için yeteri kadar şey gördüm iki çocuğu. | Open Subtitles | رأيت ما يكفي للحصول على الطفل اقصد الطفلين من المنزل |
Birçok şey gördüm. Ama tek bir şey öğrendim. | Open Subtitles | رأيت ما فيه الكفاية، لكنّي تبيّنت شيئًا بعينه |
Selam ucube. Kulübede yaptığın şeyi gördüm. | Open Subtitles | أنت يا مسخ، إنّي رأيت ما فعلتَه في الكوخ |
Carter'ın görmemi istediği şeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت ما كان كارتر يريدني أن أراه |
Yaptığın şeyi gördüm. Acıtmış olmalı. | Open Subtitles | رأيت ما فعلته، لا بد انك تألمت |
Şu kapıdan daha kötülerinin girdiğini de gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما هو أسوء بكثير يأتي من هذه الأبواب |
Daha kötülerini de gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما هو أسوأ أعطني كمدا.. |
Bu tepeye çocukken tırmanmıştım. Ve şehrim olacak yeri görmüştüm. | Open Subtitles | أنا فى البدايه صعدت هذا التل عندما كنت غلاما و رأيت ما قد أصبح مدينتى |
Yeteri kadar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما يكفي |
44'lük Magnum'un bir kadının yüzüne neler yapabileceğini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ما يمكن ان يفعلة مسدس ماجنوم بوجة امرأة؟ |
Fakat pelerinin onu dönüştürdüğü şeyi gördüğümde pelerini geri aldım. | Open Subtitles | ولكن حينما رأيت ما أحدثته العباءة به.. استعدتها.. |
Mara'nın peşinden buraya geldiğimde o insanlara neler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت اتعقب مارا هنا رأيت ما فعلته لهؤلاء الناس |