| Belki senin arkadaşın değildi, ama o küçük bok parçası olaya yardım etti. | Open Subtitles | ربّما لم يكن صديقك لكن ذلك التافه الصغير تسبب في موته |
| Belki göründüğü kadar önce ölmemiştir. | Open Subtitles | ربّما لم يكن ميّتاً بالقدر الذي يبدو عليه |
| Belki de nereyi deleceğini bilmiyordu ya da unuttu. | Open Subtitles | ربّما لم يكن يعرف أو نسي أين كان يُفترض به الحفر. |
| Yani Belki, biz hiçbir zaman birlikte olmamalıydık. | Open Subtitles | أعني، ربّما لم يكن يفترض بنا أبداً أن نكون معاً |
| Belki de düşündüğümüz gibi değildir. | Open Subtitles | ربّما لم يكن ما نفكر به تلكَ الـ10.000 دولار التي أودعت إنّها من مصرف |
| Belki de buraya hiç gelmeyecek. | Open Subtitles | أو ربّما لم يكن قادماً إلى هنا على الإطلاق. |
| - Belki çocukluk karakteriyle bütünleşik olmaktan mutlu değildi. | Open Subtitles | ربّما لم يكن سعيداً بعدم إندماج شخصيته في الطفولة. |
| Belki onu öldürmek isteyen ailelerden biri değildir. Belki onun ilaç satıcısıdır. | Open Subtitles | ربّما لم يكن أحد الآباء المستقبليين من أراد موته، بل من كان يزوّده بالعقار. |
| Belki de orospuluklarının fark edilmediğini sanıyordun. | Open Subtitles | ولكن ربّما لم يكن لديكِ أدنى فكرة بأنّ عهرك تمّت ملاحظته. |
| Belki de mayınlı olduğunu söylemesen daha iyiydi. | Open Subtitles | ربّما لم يكن عليك القول أنّه ملغّم |
| Belki de beni aslında hiç sevmedi. Belki de, aramızdaki hiçbir şey gerçek değildi. | Open Subtitles | ربّما لم يكن بيننا شيء على الإطلاق |
| Belki çalışmalıydım. | Open Subtitles | حسنـًا، ربّما لم يكن يفترض بي فعل ذلك |
| Belki de benimle gelmene hiç izin vermemeliydim. | Open Subtitles | ربّما لم يكن علي السماح لك بالمجيء معي |
| Belki intihar anlaşmasıydı Belki de değil. | Open Subtitles | ،ربّما كان يحاول الإنتحار ربّما لم يكن |
| Kadının başka şansı yoktu Belki de. | Open Subtitles | حسناً، ربّما لم يكن لديه خيارْ. |
| Belki de aptalın tekiydi. | Open Subtitles | ربّما لم يكن ذكيّاً جدّاً |
| Belki de Bob değildi. | Open Subtitles | ربّما لم يكن بوب؟ |
| Tamara'nın yaşadığını bilseydi Belki bunu yapmazdı. | Open Subtitles | ربّما لم يكن ليفعلها لو كان يعلم أنّ (تمارا) حيّة |
| Belki de dışarıda değildi. | Open Subtitles | ربّما لم يكن من الخارج |
| Belki, uzun süreli ilişkilerde, tam tatmin olamıyordu. | Open Subtitles | ربّما لم يكن راضٍ تماماً في علاقة طويلة الأمد -بونز) ) |