En azından mesajlarını nasıl gönderdiğini biliyoruz, böylece iletişime müdahale edebiliriz. | Open Subtitles | على الأقل علمنا كيف يرسل رسائله ونستطيع أن نعترضها |
Böylece ne hisse senetlerini kontrol edebilsin ne de mesajlarını. | Open Subtitles | لا يمكنه التحقق من أسهمه أو رسائله عن العمل |
Hayır efendimiz, yalnız dediğiniz gibi mektuplarını geri çevirip görüşmeye de yanaşmadım. | Open Subtitles | كلا يا مولاى غير اني تبعا لما امرت به اعدت اليه رسائله وابيت عليه ان يلقاني |
mektupları ya da telefonla aramaları işe yaramamış. | Open Subtitles | حسنا ، فإن أيا من رسائله / / أو عمل مكالمات هاتفية. |
Telefon konuşmalarını dinliyormusun? mesajlarına bakıyormusun? | Open Subtitles | هل راقبتِ مكالماته , هل تحققتِ من رسائله النصية ؟ |
Telefon görüşmelerini, mesajlarını kızla olan ilişkisini biliyorum. | Open Subtitles | معى مكالماته و رسائله النصيه و معي علاقته بالفتاه |
Öyle. Kocam havaalanında mesajlarını kontrol etmeseydi uçakta olacaktık. Balayımda olmam gerekiyor. | Open Subtitles | إنها كذلك، زوجي لم يقم بتفقّد رسائله في المطار، لقد كنا على متن طائرة، ومن المفترض بأن أقضي شهر العسل |
15 kere sizi aradım çocuklar ve kimse mesajlarını kontrol etmedi mi? | Open Subtitles | حوالي 15 مرة , هل أيَّ منك يتحقق من رسائله ؟ |
mesajlarını okuyabileceksin, gelen giden çağrıları görebileceksin. | Open Subtitles | ستكونى قادرة على قراءة رسائله النصية ومعاينة المكالمات الصادرة والواردة له |
Onu tanısaydınız mektuplarını okusaydınız, telefonda konuşsaydınız, bilirdiniz... | Open Subtitles | لو أنك قرأت رسائله أو لو أنك تكلمت معه في الهاتف . . سوف تعرف هذا |
Hayır, belki birilerinin mektuplarını okuduğunu düşünmüştür. | Open Subtitles | لا ، ربما اعتقد ان شخصا ما كان يقرأ رسائله. |
diye sordum. "Şey, elbette. Aslında onu, tanıştığı herkesten iyi tanırım çünkü bütün mektuplarını okuma imkanım oldu" diye cevap verdi. | TED | فقال، "حسنا، بالتأكيد، و لكن في الواقع، أنا أعرفه أكثر ممن قابلوه شخصيا، لأنني قرأت كل رسائله." |
Yaşamı son bulmuştu, mektupları da bulacaktır. | Open Subtitles | إنتهت حياته، وكذلك سوف تنتهي رسائله |
Kendimi suçlu hissediyordum. mektupları, gittikçe daha kızgın ve acılı bir hal alıyordu. | Open Subtitles | رسائله بدأت تصبح أكثر غضباً ومرارة |
Onun yazdığı tüm mektupları sakladım. Çok sevgi doluydular. | Open Subtitles | لقد احتفظت بكل رسائله انها رائعة |
Beş yıl önceki bütün maillerine ve mesajlarına baktım.. ...elde ettiğim tek sonuç depresyona girmek oldu. | Open Subtitles | اخترقت كلّ رسائله الإلكترونيّة والهاتفيّة منذ 5 سنوات، وما وجدت إلّا الإحباط. |
Şu mesaj olayında da kesin onun parmağı vardır. | Open Subtitles | لكن هذا النوع من هراء رسائله يلائم ذلك الأبله |
Fakat Shane'in son mesajını kurtarabilirsin,değil mi? | Open Subtitles | لكن لا يمكنك استعادة آخر رسائله ؟ |
Katil son mektubunda iki gün içinde yeniden saldıracağını yazmıştı. | Open Subtitles | القاتل كتب في آخر رسائله انه سيقتل مجددا خلال يومين |
Mektuplarında, Tru Heart hep şunu der: "Herkesin sevdiği yeni şey ne?" | Open Subtitles | : فى رسائله , القلوب الصريحة قال ما هو الشئ الجديد , الذى يحبه كل الناس ؟ |
Eğer mektuplarından birine cevap verseydim... | Open Subtitles | مازلت أفكّر بأنني لو استجبت لأحد رسائله لما... |
Cevap vermiyor ama, mesaj kutusu da dolmuyor, öyleyse, mesajları dinliyor demektir. | Open Subtitles | انه لا يجيب لكن صندوق رسائله ليس معبأ وعلى ذلك افترض انه يسمع لها |
Sadece koç seninle aynı adreste s*çacak ve postalarını alacak. | Open Subtitles | إذا ماذا... المدرب سيصبح شيطانا؟ ويتلقى رسائله في نفس عنوانك |
Mesajlarında Rusları masada tutmayı sağlayacak bilgisi olduğundan da bahsediyordu. | Open Subtitles | رسائله تشير إلى أنّ لديه معلومات قد تثبت فائدتها بإبقاء الروس على طاولة المباحثات |
Kurbanın e-postalarına bakarken bir başkasının, kendi e-postalarına bakmak için cesedi bulmanızdan 38 saat önce bilgisayarı kullandığını buldum. | Open Subtitles | عندما تحققت من رسائل الضحية وجدت أن أحد غيرها استعمل الكمبيوتر ليرى رسائله قبل 38 ساعة من اكتشاف الجثة |