Hava durumu spikeri, sıcaklığın aniden sıfırın altına düşmesiyle birlikte tıpkı filmlerdeki gibi Gök gürültüsü ve Yıldırım görebileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | الارصاد الجوية اخبرونا اما قد نرى رعد وبرق اثناء العاصفة وان درجة الحرارة ستصل ال تحت الصفر |
Demek istediğim, bu kahpe eğer Gök gürültüsü isterse, bu şeye yaptırır! | Open Subtitles | ما أقوله هو، أن تلك العاهرة ! تريد فقط رعد منهم، لتنفجر |
Thor çekicini salladığında, denir ki Şimşek ve Gökgürültüsü oluşurmuş. | Open Subtitles | عندما كان ثور يطرق بالمطرقه قيل انها تولد رعد وبرق |
aniden, bir Şimşek çakmış, ve bir Şimşek kadını yakmış. | Open Subtitles | وفجاة, ظهرت هناك ضربة رعد قوية وضُربت بصاعقة من البرق |
Schwarz ile o sırada şakalaştığımızı hatırlıyorum, çünkü dışarıda fırtına ile şimşekler çakıyordu, | Open Subtitles | مع جون شوارز فى هذه اللحظة, --لأنه كان هناك رعد وبرق كان هناك عاصفة جبلية كبيرة فى اسبن |
Baba, baba! Sıralama; Gök gürültüsü, Şimşek, sis şeklinde olacaktı! | Open Subtitles | وأنت يا أبي بالترتيب تأتي، برق ثم رعد ثم ضباب! |
Sonra rüzgarlar üzerimize geldi ve sonra, bom! Çok büyük bir Gök gürültüsü ve bardaktan boşalırcasına yağmur. | TED | ثم جاء الغيوم فوق رؤوسنا، ومن ثم، بوم! قصف رعد قويّ، وهطل المطر بغزارة. |
Gök gürültüsü ve Şimşek! Şimşek ve Gök gürültüsü. | Open Subtitles | رعد و برق عاصفة رهيبة في الغابة الآن |
O gece de Gök gürültüsü ve Yıldırım mı vardı? | Open Subtitles | أكان هناك رعد وبرق تلك الليلة؟ |
O anda dört canavardan birinin Gök gürültüsü gibi bir sesle "Gel ve gör" dediğini duydum. | Open Subtitles | "وسمعتُ، كما كان واضحًا" "دويّ رعد" "أحد الوحوش الأربعة يقول: |
Efsaneye göre ilk duyduğun şey korkunç bir Gök gürültüsü ve uğultulu bir rüzgâr. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي تسمعه هو صوت رعد مدوٍ |
Çok yağmur yağacak. Rüzgar, Gökgürültüsü ve Şimşek. | Open Subtitles | سيكون هناك مطر كثير, و رياح و رعد و برق. |
Sonra Şimşek çaktı ve ardından metal bir nokta bulutların arasından ortaya çıktı. | Open Subtitles | وبعد ذلك سمعنا صوت رعد مرعب . وطرف معدنى مدبب ظهر من وسط النجوم |
Ben "Şimşek" dediğimde sen "Gökgürültüsü" diyeceksin Evet efendim Gökgürültüsü. | Open Subtitles | ــ حين أقول وميض تقول رعد ــ أجل سيدي ، رعد |
Marley, hadi. Sadece bir fırtına. | Open Subtitles | مارلى, اهدء أنه مجرد رعد |
Thunder Monkey üstüme atladı. | Open Subtitles | قرد رعد في جميع أنحاء تغوطي، رجل. |
Kalbini sadece bir dağın gürlemesi karıştırmadı bence, senin benimkini karıştırdığın gibi. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن رعد الجبال يحرك من قلبك كما حركت أنت قلبى |
Dün gece patlamalar yaşandı gök gürlemedi Kutsal Babamız. | Open Subtitles | كانت تلك انفجارات ليلة امس, ابانا المقدس, لم يكن رعد. |
Güneyle savaşırken öğleden sonra şimşekler çakıyordu. | Open Subtitles | الرياح قادمة للجنوب سيكون هناك رعد بعد الظهر |