"رغماً عن" - Traduction Arabe en Turc

    • rağmen
        
    • dışında mı
        
    Bu bütün planlamaya rağmen evrimleşmiş bütünleşik bir sistem. TED إنه نظام متكامل والذي تطور رغماً عن كل التخطيطات وهلم جرا
    Fakat ben tüm bu ihtilaflara rağmen yine de birçok ortak yanımızın olduğu kanısındayım. TED لكني أعتقد أن ذلك في الواقع، رغماً عن فوارقنا، لدينا الكثير من المشترك حقاً.
    Bugün artık sorgusuz sualsiz kabul etmemize rağmen bu, o günler için büyük bir birleştirme idi. TED كان ذلك توحيد كبير لتلك الأيام، رغماً عن أننا نأخذها اليوم كأمر مسلّم به.
    Böyle olmasına rağmen, önümüzdeki bir kaç dakika için size tavsiyem şu: buna ümit verici bir tepki de vardır. TED ما أريد أن أقترحه عليكم، رغماً عن ذلك، في الدقائق القادمة بأن هناك رد فعل متفائل أيضاً لهذا.
    Bunu sormak istemedim. Sorduğum şey, bir FBI ajanı bilinmeyen adamlar tarafından isteği dışında mı tutuluyor? Open Subtitles سألتك إنْ كان عميل فدرالي محتجز رغماً عن إرادته بواسطة أشخاص مجهولين؟
    Bu dünyadan özgür iraden dışında mı ayrıldın? Open Subtitles هل غادرتِ العالم رغماً عن إرادتك؟
    Ne zaman vatanıma gelsem, çoğu Nijeryalının rahatsızlık kaynağı olan sorunlarla yüzyüze gelirim: bozuk altyapımız, başarısız hükümetimiz. Ama aynı zamanda, hükümet yüzünden değil, fakat hükümete rağmen, çabalayan insanların inanılmaz esnekliği. TED في كل مرة في وطني أواجه ب المصادر المعتادة التي تثير سخط معظم النيجيريين: بنيتنا التحتية الفاشلة، حكومتنا الفاشلة. لكن أيضاً القدرة العجيبة للناس الذين يزدهرون رغماً عن الحكومة، بدلاً عن بسببها.
    Ve tüm o soğuk füzyon saçmalıklarına rağmen masa üstünde füzyon yapamadığımızı görüyoruz. TED وقد وضح أنه لا يمكنك عمل الإنصهار على قمة الطاولة رغماً عن أن كل ذلك الهراء عن الإنصهار البارد.
    Ve genellikle bu yerlerden hatta, iyi bir küresel gezgin olmama rağmen fazla uzaklaşmıyorum. TED وأنا لا أهيم بعيداً عن ذلك المكان لمعظم أوقاتي، رغماً عن أنني أجوب العالم كثيراً.
    Ancak bu emek yoğunluğuna rağmen, mutluluk hakkında doğru düzgün düşünmeyi engelleyen bazı bilişsel tuzaklar mevcut. TED لكن رغماً عن هذا الفيضان من العمل، فهناك عدة فخاخ معرفية التي تجعل من المستحيل تقريباً التفكير مباشرة حول السعادة.
    Şu anda, AIDS hastalarının neredeyse yüzde 100'ünün evde tedavi edilmesine rağmen ayda 325 kişinin tedavisini yapıyoruz. TED نحن الآن نعالج 325 شخص شهرياً، رغماً عن حقيقة أن 100 في المائة تقريباً من مرضى الإيدز الآن يتعالجون في البيت.
    Kısaca, müşteriler daha az protein almalarına rağmen buradan beklediklerini elde ettiler. TED باختصار حصل الناس على أكثر مما جاءوا من أجله، رغماً عن حصولهم على بروتين أقل.
    O kadar ilerlemeye rağmen, şu Moskvitchlerin sorununu çözemedik. Open Subtitles رغماً عن الأمور التى أنجزناها لم نحل بعد مشكلة الرجل من موسكو
    İtirazına rağmen Pierre Fond de L'etang'a gönderilince, annesi hâkime, en azından günde iki kez sıcak yemek yiyecek demiş. Open Subtitles عندما أرسل بيير إلى مدرسة فون بلوتون رغماً عن إرادة والدته قالت للقاضي : سيحظى على الأقل بوجبتين دافئتين في اليوم
    Tüm şartlara rağmen, büyük kişisel risk alınarak yapılmıştı. Open Subtitles نجح الأمر رغماً عن العواقب العتيدة والمخاطر الشخصيّـة.
    "İşlediğim günahlar için beni affet peder." "Bir sürü genç kadını istememelerine rağmen hapsettim." Open Subtitles سامحني أبتِ، لأني خطئت، لقد حبستُ فتيات شابات رغماً عن إرادتهنّ
    Kendine rağmen, görevini eksiksiz yapmışsan bile sonradan boşuna uğraştığını anlıyorsun. Open Subtitles إذا أنهيت عملك بشكل ملائم رغماً عن نفسك, ستجدين بإنك لست بحاجة لذلك بتاتاً.
    Bu noktaya farklı noktalardan gelmiş olmamıza rağmen, insanların gıdalar hakkında düşüncelerini değiştirmek için bilgimizi eyleme dönüştürme vaktimiz geldi. TED رغماً عن أننا جئنا من خلفيات مختلفة، يجب علىينا جميعا أن نفعل شيئا كلا حسب علمه لتغيير الطريقة التي يفكر بها الجميع حيال الغذاء.
    Bu dünyadan özgür iraden dışında mı ayrıldın? Open Subtitles هل غادرتِ العالم رغماً عن إرادتك؟
    Booth, isteğin dışında mı orada tutuluyorsun? Open Subtitles (بوث)، أأنت محتجز رغماً عن إرادتك؟ بربك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus