Otobüse bindi. Yaklaşık on metre gittik, sonra birden delirdi. | Open Subtitles | نعم، لقد ركب الحافلة ثم بعد 4 خطوات جن جنونه |
Büyük bir güçle açtı ve aceleyle arabaya bindi. | Open Subtitles | لقد اغلقه بقوة ثم غادر و ركب سيارته سريعا |
Tekrar arabasına bindi, kasabaya doğru dönüyordu, ama sarhoştu ve kaza yaptı. | Open Subtitles | ركب مرة أخرى في السيارة , قادها عائدا إلى المدينة , لكنه كان سكران , فاصدطم. |
Okuyacak bir şeyi olmadan uçağa binmiş herhangi birisi onu çözebilirdi. | Open Subtitles | اي شخص ركب الطيارة بدون قراءة المادة استطاع معرفة ذلك |
Erkek arkadasın adamın kafasını yere vuruyordu sonra onunla arabaya binip gitti. | Open Subtitles | صديقك كان يضرب هذا الرجل و بقوة ثم ركب السيارة معه و ذهبوت |
Babam çocuklarının annesi ve çocuklarına çiçek almak için motosikletine bindi. | Open Subtitles | ,بعد أن سمع الأخبار ركب أبي درّاجته الرائعة جداً ليشتري لأمّ طفلته و أطفاله القادمين |
Stüdyoya geri gelmek ve bunu kendi başına halletmek için o uçağa bindi | Open Subtitles | جاريد لم يكن يرغب لذلك ركب الطائرة لكي يأتي الى الاستديو |
O ölü nasıl bir çift paten üzerinde nasıl dengede tuttuğunu bilemeyeceğim, ama partideki her çocuk ona bir kere bindi. | Open Subtitles | ..كيف حافظت على توازن ذلك المهر الميت على زوجين من المزاليج ..لن أعرف أبداً كيف ذلك لكن كل طفل في تلك الحفلة ركب عليه |
Atına bindi ve parçaları topladı ta ki kız kendini bok gibi hissedene kadar. " | Open Subtitles | لقد ركب على الحصان وجمع الاشلاء حتى ذلك اليوم لقد شعرت كالبراز |
Beşi de tanımadıkları birinin arabasına gönüllü olarak bindi. | Open Subtitles | كل واحد من الضحايا ركب في سيارة شخص غريب طواعية |
Sonra gitti. Arabasına bindi. Onu kovaladım. | Open Subtitles | ثم ركب سيارته و رحل، تعقبته مسرعاً حتى وصل منزله. |
Brooklyn'e giden bir feribota binmiş geç saatte. | Open Subtitles | لقد ركب عبارة في وقت متأخر إلى منزله في بروكلين |
Kadreşim yanlış trene binmiş. İniyoruz. | Open Subtitles | أخى ركب القطار الخاطىء سننصرف من هنا. |
O akşamın bitiminde herkes bir limuzine binip Langley'ye geri döndü. | Open Subtitles | بعد ذلك الاجتماع,كل شخص ركب الليموزين للعودة الى لانجلى. |
Arabasına binip evine dönecekmiş. | Open Subtitles | كان يشرب بصحبة اصدقائه ركب سيارته ليذهب للمنزل |
Müvekkilim idam cezası alacak, dizleri sakat kalacak ve hepsini hak etti. | Open Subtitles | و ركب سيئة لأنه يستحق هذا "و كل المتحررون و كل "هوليوود |
Gördüğün adamı görürsen, şu arabaya binen adamı, bana söyle. | Open Subtitles | و إذا رأيت الرجل الذي رأيتـه , الرجل الذي ركب السيارة كما أخبرتني |
Bisikletine biner, İstediğini alırdı, Ve kafası bir tahta kadar kalındı. | Open Subtitles | وقد ركب دراجته وأخذ معه كل ما يحبّ، وكان رأسه سميكًا كلوح الخشب. |
Çocukken üstündeki giysiler ve bindiği attan başka bir şeyi olmayan bir serseriydi. 14'ünde avare bir kovboydu. | Open Subtitles | مع الملابس فقط هو وقف و الحصان ركب. صعلوك سرجِ في 14 |
Ona sallanan oyuncak bir at gibi bindin. | Open Subtitles | أنت فقط ركب له مثل الحصان قليلا لعبة هزاز. |
Franz arabaya atladı ve ateşli bakışlarla üzgün ve yalnız başına etrafta dolandı. | Open Subtitles | ركب فرانز السيارة وتجول بالجوار حزيناً و وحيداً ، منفعل العينين |
Çünkü babam dizlerini keseceği için bir daha yürüyemeyecekler! | Open Subtitles | لأنهم سيكونوا بلا ركب لأن أبي سيقطعها بفأسه |
İvan, istasyona git, hangi trene bindiğini öğren. | Open Subtitles | ايفان ، أذهب إلى المحطة. أبحث عن القطار الذي ركب فيه. |