Orada görmeniz gereken bir kadın var ve oraya girebilmenizi sağlayacağım. | Open Subtitles | هناك إمرأة يجب أن تراها و أنا سأتأكد من أن تدخل |
Ama endişelenme. Eğitmenin olarak tüm bunları atlatmanı sağlayacağım, çünkü-- | Open Subtitles | لكن لا تقلق, كمعلّمك، سأتأكد من إجتيازك لكلّ هذا, لأنّ.. |
Kurtulduğunda haber var, ben de ucunun bana dokunmadığından emin olayım, tamam mı? | Open Subtitles | دعني أعرف عندما تفعل وأنا سأتأكد أن كل شيء واضح من طرفي ؟ |
Bir daha kimseyi incitemeyeceğinden emin olmalıyım. Boş şanslar sana. | Open Subtitles | سأتأكد من عدم أذية أحد مجدداً حظاً موفقاً في ذلك |
Bir daha onun yanına yaklaşacak olursan seni geldiğin yere geri postalamalarını sağlarım. | Open Subtitles | إذا قربت منها مرة أخرى سأتأكد بنفسي أن يتم ترحيلك من حيثما أتيت |
Bu şeyi kontrol ettirdim. Tadı şeker gibi olsa da bu kokain. | Open Subtitles | سأتأكد من هذه المواد، بالرغم من أنّ طعمها مثل السكّر، لكنه كوكائين |
Bekle. Bir bakayım. Hiç "Koca Kıçımı" gören oldu mu? | Open Subtitles | فلتنتظر سأتأكد أرأى أحدكم مايا نورموسبت؟ |
"Ölmek istiyorum" gibi bir cümleyi bir daha bu kadar lakaytça kullanamamanızı sağlayacağım. | Open Subtitles | سأتأكد من أنكم لا تستعملون الكلمات مثل : أريد الموت , مرة أخرى |
Şimdi nerede ve nasıl olacağını bildiğime göre, Şansın onun tarafında olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | بما أنني أعلم المكان والزمان الآن سأتأكد من أن تكون الإحتمالات في صالحه. |
Jason cehennemlik ve oraya gitmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | جيسون مكانه الجحيم وأنا سأتأكد من وصوله لهناك |
Açılan soruşturmaların sonuçsuzluğunu sağlayacağım. | Open Subtitles | أنا سأتأكد من ان التحقيق لن يذهب الى أي مكان |
Gelecekte, tanıştığın her insanın sana bir lazer gösterisi sunmasını sağlayacağım ki ilgin azalmasın. | Open Subtitles | بالمستقبل, سأتأكد ان كل من أجريت معه مقابلة.. يزود بعرض ليزر لكي نبقي اهتمامك مستمراً |
Bu ağaçlardan geçip, dere yatağını takip edip kaçın. CTU'nun sizi bulmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | اذهبوا مباشره عبر هذه الغابه و اتبعوا طريق النهر ، سأتأكد ان يجدكم افراد الوحده |
Çünkü orta vadede, kampanya kasana bir tek kuruş girmeyeceğine emin olacaktır. | Open Subtitles | لأن في الحملة القادمة، سأتأكد ألا تملك دايماً في خزينة حملتك الانتخابية |
Kervanı alacağız, ama önce bir tuzak olmadığından emin olmalıyız. | Open Subtitles | سننهب القافلة ولكن أولا سأتأكد إنها ليست فخاً ذهبية |
Siz dönene kadar, madama iyi bakacağımdan emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | سأتأكد من الرعاية التامة لوالدتك اثناء غيابك |
Sınıf arkadaşların gezinin tadını çıkarırken senin teknede kalmanı sağlarım. | Open Subtitles | سأتأكد بأنكِ ستبقين في الداخل بينما زملائكِ في الخارج يرون المشاهد |
O zaman kralın yanlış adamın kellesini vurdurduğu için suçlu hissetmesini sağlarım. | Open Subtitles | حسناً, إذاً أنا سأتأكد من أن الملك سيشعر بالذنب حول قطع رأس الرجل البريء |
Bana bu küçük kan hücresi kokteylinin kaynağını söylemeni öneririm. yoksa INS'in seni bir sonraki uçakla pencere kenarında Pyongyang'a göndermesini sağlarım. | Open Subtitles | أقترح بأن تخبريني بصفيحة دمك الأصلية أو سأتأكد بأن الـ آي إن إس تحجز لك مقعد بنافذة على الرحلة القادمة لـ بيونج يانج |
Tamam, kontrol edeceğim. Yine de bu hiçbir şeyi kanıtlamıyor. | Open Subtitles | حسناً ، سأتأكد أني أفعل هذا لازال لايثبت أي شيء |
Gitmeden önce,herşey hazır mı diye bir bakayım. | Open Subtitles | قبل أن أذهب سأتأكد أن كل شيء سيكون جاهزاً لعودتك |
Bunu yaparak, Nassau'nun başına her ne gelecekse İngilizlerin olmamasını emniyete alacağım. | Open Subtitles | وبفعل ذلك، سأتأكد أنه بحلول عيد الميلاد لن تكون إنكليزية |
Eskiden gittiğimiz yerlere bakacağım. | Open Subtitles | فقط سأتأكد من أماكنه التي يتردد عليها سابقاً |
Tablonun orada olacağını ve onu ani bir saldırıyla yakalayacağımızı garanti ediyorum. | Open Subtitles | سأتأكد من أن اللوحة فى مكانها وألقى القبض عليه فىهجوممباغت. |
Ve bende eve döndüğünüzde kurtarılacak bir şeylerin olmasını sağlayayım. | Open Subtitles | وأنا سأتأكد أن هناك شيئاً باقي لإنقاذه عندما تعودين للوطن |