"ساعده" - Traduction Arabe en Turc

    • yardım et
        
    • yardım edin
        
    • ona yardım
        
    • yardım etti
        
    • yardımcı ol
        
    • yardım etmiş
        
    • yardım ettiğini
        
    Şundan kurtulmasına yardım et. Bununla, hiçbir yere götüremem adamı. Open Subtitles ساعده في نزع هذه لايمكنني اخذه الى اي مكان بهذه
    - Ona yardım et, O yüzme bilmez. - Öğrenme vakti geldi. Herkes yüzebilmeli. Open Subtitles ـ ساعده ، لا يستطيع السباحة ـ حان الوقت ليتعلم ، الجميع يجب أن يسبحوا
    Billy Mahoney' i bulmak için ona yardım et, olur mu? Open Subtitles ساعده على إيجاد بيلي ماهوني إفعلها فقط، حسنا؟
    - Lütfen ona yardım edin. Open Subtitles أنه صديقي أرجوك ساعده أنا لا أعلم أين هو الآن
    Yumurtalarımı yok etmesi için ona yardım eden varsa, yüzleri ortaya çıkacaktır. Open Subtitles عمله الأخير، إن كان هناك من ساعده على تدمير بيوضي، سيظهر وجهه.
    -Veya biri yardım etti. İkinci kapının, yani odanın arka tarafına açılan kapının--. Open Subtitles أو ساعده أحد ما، لقد أدركوا أنه كان من الباب الثاني
    Ona çıkış yolu göster ve böyle kötü bir cezadan kurtulmasına yardımcı ol. Open Subtitles أظهر له السبيل للشجاعة، و ساعده على تحرير روحه من هذا العقاب القاسي
    Mimar değildi, lakin bir mühendis ona planlarda yardım etmiş. Open Subtitles هو لم يكن مهندسا، لكن هناك مهندس ساعده في التخطيط
    Bir dahaki sefere yardıma muhtaç birilerini bulduğunda, sadece onlara yardım et, ve bu sikkeyi onlara ver, ve onlara başkalarına da aynı şeyi yapmalarını söyle. Open Subtitles في المرة القادمة عندما تجد شخصا بحاجة الى مساعدة ، ساعده ، وأعطه هذه العملة، وقل له أن يفعل نفس الشيء لشخص آخر.
    Toparlanmasına yardım et ki uzasın hemen buradan. Open Subtitles نعم ساعده في وضع كل هذه الأدوات جانباً حتى يستطيع الخروج من هنا
    509, malzemeleri çıkartmada ona yardım et 502, Bilgisayara bak, ve sen, timi kontrol et. Open Subtitles يا 509, إفتح معداتك و ساعده ,يا 502, عليك بالكومبيوترو أنت تفقد الأمور مع الفريق
    Sonra en güzel yürüyüş ayakkabısını bulmasına yardım et. Open Subtitles وبعد ذلك ساعده على العثور علي أفضلزوجمن الأحذيةليمشىبه.
    Norman, herkesi bir an önce o madenden dışarı çıkar. Ve Shep, bir değişiklik yapıp sen de ona yardım et. Open Subtitles نورمان ، ابعد كل شخص خارج المنجم فورا وشيب ساعده على التغيير
    Şimdi kalkmasına yardım et ki ilişkimizde hâlâ umut var sansın. Open Subtitles ساعده الآن على النهوض حتى يظن أنه مازال هناك أمل في علاقتنا
    Lütfen ona yardım edin. Lütfen, lütfen! Open Subtitles إذن أرجوك ساعده ، أرجوك ، أرجوك ، أرجوك
    - Ona yardım edin! - Tamam. O'Haver, Miller, bizimle gel. Open Subtitles فقط ساعده حسنا هيفر ميلر تعال معنا
    yardım edin. yardım edin. Open Subtitles ساعده في الخروج ساعده في الخروج
    Güçlü dostların var. ona yardım etmeye çalış. Open Subtitles أنت لديك أصدقاء ذوو نفوذ، ساعده اذا استطعت
    Yani ya başka yerde yaptı ya da biri ona yardım etti. Open Subtitles مما يعني إنه قد صنعها في مكان ما أو شخص ما ساعده ما رأيك؟ يبدو جيداً
    Büyük ihtimal flört edecek karım olmadığı için... yardım etti bana. Open Subtitles الذي ساعده على الأرجح عدم وجود زوجة لديّ حتّى يغازلها
    Ona yardımcı ol ve onunla birlikte ülkene dön. Open Subtitles ساعده في ذلك، واركب معه للعودة الى الوطن.
    Bir samuray yardım etmiş diyorlar. Open Subtitles يقولون بأن أحد الساموراي قد ساعده على الهرب
    Ama onun bu zorlu zamanlarını geçirmesine benim babamın yardım ettiğini biliyor muydun? Open Subtitles ولكن هل تعلمي أنه والدى. هو من ساعده خلال ظروفه الصعبة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus