Ve onları eve sağ salim götürmek için söz verdiğimi söyle. | Open Subtitles | وأَعِدكم بأن أبذل كل ما بوسعي لكي أعيدكم إلى الدِيار سالمين. |
Bu hacılara mutlu bir yolculuk ve huzurlu günler nasip et ki, senin kutsal meleğinin rehberliğiyle gidecekleri yere sağ salim ulaşsınlar. | Open Subtitles | ندعو أن يحظى هؤلاء الحجاج برحلة سعيدة و أيام من السلام و لتحيط بهم الملائكة فاليصلوا إلى وجهتهم سالمين |
Kalanlarımızı güvende tuttunuz ve bunu kolay bir iş gibi gösterdiniz. | Open Subtitles | حافطتم على الآخرين سالمين و جعلتم الأمر يبدو سهلاً |
Babanın ruhunu yatıştırmanın en iyi yolu ikimizin de güvende olması. | Open Subtitles | أفضل طريقة لتسكن روح ابيك هو أن نكون سالمين |
tek parça geri döneceğimize 500 dolarına bahse gireceğimi söyle. | Open Subtitles | قولي له انني اراهن ب٥٠٠ دولار اننا سوف نكون سالمين |
Evet. Eğer direnmeseydiniz belki Merkez Şehir'e kadar güvenle gidebilirdik. | Open Subtitles | نعم, ربما كنا سنصل الى المحطة الوسطى سالمين اذا لم نفعل شيئا |
Belki de kalan zamanımızı buradan güvenli bir şekilde ayrılmak için kullanmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نستغل الوقت المتبقي لنا لنخرج من هنا جميعاً سالمين |
Bombaları doğru yere atmak ve sağ salim dönmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل قصارى جهدي لأسقط القنابل فوق الهدف و نخرج سالمين |
Onları sağ salim bırakacaklarının garantisi yok. | Open Subtitles | ليس هناك ضمان أنهم سيتركونهم يذهبون سالمين |
sağ salim varmamız üzerine, bu kutsal amaç için biçilmiş bir kaftan gibi gözüken büyük bir kayayı takdis ettik. | Open Subtitles | بعد وصولنا سالمين فردنا اشيائنا على صخرة ضخمة وكأنها معدة خصيصاً لهذا الغرض |
Umarım, hep birlikte sağ salim bir şekilde evimize döneriz. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون معنوياتكم عالية مثلي كي نعود إلى وطننا سالمين |
Herkes o bankadan sağ salim çıkana kadar buradayım. | Open Subtitles | أنوي البقاء هنا حتّى يخرج الجميع من المصرف سالمين |
Gerbitz günün kutlu olsun. Oğullarımın eve sağ salim gelmesi çok iyi bir şey. | Open Subtitles | يوم ميلاد سعيد من الجيد عودة اولادي سالمين |
- Yani, güvende olmak için arkadaşımızdan vaz mı geçelim? | Open Subtitles | ولكن نحن لسنا مضطرون اذن ما نحن مضطرون لفعله هو التضحية بصديقتنا ونكون سالمين |
Burada kurallara uymak zorundayız. Kurallar bizi güvende tutar. | Open Subtitles | يجب أن يكون لدينا قواعدٌ هنا فالقواعد تبقينا سالمين |
Bizi uzakta ve güvende tutmanın tek yolu buymuş. | Open Subtitles | ،يقول أن هذه هى الطريقة الوحيدة لأبقائنا سالمين أن يبقى بعيدا |
Diğerlerinin ihtiyaçlarına duyarsız kaldıysam kusura bakma ama ikinizin güvende olması için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لذا فأنا أعتذر إذا ما كنت أظهر غير مهتم لحاجات الآخرين، ولكنك ترين ما أفعله لكي أبقيكما سالمين |
Yavaş Charlie. Oraya tek parça varalım. | Open Subtitles | على مهلك تشارلي دعنا نصل إلى هناك سالمين |
Ve buradan tek parça halinde kurtulursak Daniel'ı bir temiz dövmemi hatırlatın. | Open Subtitles | و لو خرجنا من هنا سالمين ذكرينى أن أضرب دانيال بشدة |
Onları kurtarmak ve güvenle geri dönmelerini sağlamak için her şey yapılıyor. | Open Subtitles | نفعل كل ما بوسعنا لإنقاذهم وإعادتهم سالمين. إن حصل أى تأخير فهذا بسبب مارين. |
Size cevabım, o adamları Dünya'ya güvenli şekilde indirmekle verilecektir. | Open Subtitles | جوابي لك سيدي .. هو أن أرجع هؤلاء الناس الى الأرض سالمين |
En hızlı yöntem olmayabilir ama en temizidir. Bütün ekip işi Zarar görmeden bitirirsiniz. | Open Subtitles | ليست الأسرع, و لكنها الأنظف, و ستخرج أنت و غنيمتك من المهمة سالمين |
Beni görevin başarısı ve adamları sağsalim getirmem ilgilendirir. | Open Subtitles | ما يهمني هو نجاح المهمّة وأن يعود رجالي إلى الديار سالمين |