| Bir güneş paneli yedi veya sekiz senede kendini amorti eder. | TED | إن اللوحة الشمسية تغطي تكاليفها الذاتية خلال سبعة أو ثمانية سنوات. |
| Düşünün, yarın yeni bir sektör işe başlıyor ve önümüzdeki Haziran sonunda bu sektörün ürünleri yedi milyon kişiyi öldürmüş oluyor. | TED | فقط تخيلوا، أن صناعة جديدة قد بدأت اليوم، وبحلول نهاية يونيو المقبل، ستكون منتجات هذه الصناعة قد قتلت سبعة ملايين شخص. |
| Roman, yedi kuşak boyunca Buendía ailesinin talihini ve talihsizliğini anlatıyor. | TED | تؤرخ الروايةُ الحظَّ وأيضًا سوءَ الطالع لعائلة بوينديا خلال سبعة أجيال. |
| Mets seriyi Yedinci ve son maça taşıyabilmek için çok çabalıyor. | Open Subtitles | الـ"ميتس" يحاولون بكل قوه إن يرسلون الجدول إلى سبعة, ومباراة أخيرة. |
| Dr Rosenblatt, Yedinci odada ön sevişme lütfen. Dr Rosenblatt. | Open Subtitles | يا دكتور روزنبلات تعالى إلى غرفة رقم سبعة |
| En az 20 kişi yaralanmış, yedisi de hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ما لا يقل عن 20 جريح سبعة منهم في المستشفى |
| ## One, two, three, four, five, six, Seven eight | Open Subtitles | واحد,اثنان,ثلاثه,اربعة, خمسة,ستة ,سبعة ,ثمانية |
| İkisinin altı yukarıda: Birisi dört ile mühürlenmiş ve diğeri yedi ile. | TED | اثنان مقلوبان على الوجه السفلي: أحدهما موسومٌ برقم أربعة، والآخر برقم سبعة. |
| Neden yedi küçük sandalye var? yedi küçük çocuk olmalı... | Open Subtitles | ماهذا، يوجد سبعة مقاعد صغيرة يبدو أنها لسبعة أطفال صغار |
| Her şeyden önce, yedi tane güvenilir samuray bulmak o kadar kolay değil. | Open Subtitles | في المقام الأول ليس من السهل أيجاد سبعة من الساموراي الممكن الأعتماد عليهم |
| Evi yanmış. yedi çocuğu var ve hiçbir güvenceleri de yok. | Open Subtitles | لقد احترق ، إن لها سبعة أطفال وليس هناك تأمين لها |
| Bugün yüzüğünü, yarın zincirini yedi gün içinde saatini satacaksın. | Open Subtitles | اليوم تبيع خاتمك , غداً السلسة بعد سبعة أيامٍ الساعة |
| Ben yedi numaraya oynamıştım. Bunu kabul ederseniz çok memnun olurum. | Open Subtitles | لقد راهنت على الرقم سبعة سأكون سعيدا لو أنك اخترتيه أيضا |
| Ters giden aptalca oyunlar oynamaktan pişmanlık duymak için yedi yıl. | Open Subtitles | سبعة سنوات لكى تندم على ممارسة الألعاب التى تسير بشكل خاطئ |
| Onu bir hafta tuttular, savaşın en güzel yedi günüydü. | Open Subtitles | إحتفظوا به لمدة اسبوع، وكان أفضل سبعة أيام من الحرب |
| Biz, Kalima'dan gelen paralı askerleriz. Uçakta yedi yaralımız var. | Open Subtitles | وحدة مرتزقة، مكان المغادرة كاليما سبعة جرحى على متن الطائرة |
| Eğer isteklerimiz yedi gün içinde karşılanmazsa üçüncüsünü insafsızca konuşlandırağız: | Open Subtitles | لوطلباتِنا لَمْ تُقابلْ خلال سبعة أيام، سَنَنْشرُ الثلثَ بدون رحمة |
| Bu kazanın Yedinci yıldönümü üç gün sonra. | Open Subtitles | الذكرى سبعة سَنَوات ذلك الحادثِ في ثلاثة أيامِ. |
| Yedinci kompartıman görevi yerine getirmek için bekliyor Kaptan. | Open Subtitles | المقصورة سبعة تقف جاهزة لعمل واجبنا, كابتن الرّفيق |
| Onlar altı kişi Jenna. Olay bu zaten. Yedinci bir Altı Fıstık olamaz. | Open Subtitles | هناك ستّة منهم، تلك هي النقطة ولا يمكن أن يكونوا سبعة واسمهم ستة يانعين |
| Bunlardan yedisi insanları enfekte edip hastalığa yol açabilir. | TED | تُصيب سبعة منها الإنسان ويمكن أن تُمرضه. |
| ## One, two, three, four, five, six, Seven, eight | Open Subtitles | واحد,اثنان,ثلاثه,اربعة خمسة,ستة ,سبعة ,ثمانية |
| maliyeti mekan başına yaklaşık 70.000 dolar. Yani katlanma ve otonomi özelliğiniz varsa, bunu mekanın yedide biri kadarına yapabilirsiniz. | TED | في داخل المبنى. لذلك إذا كانت تلك المساحة قابلة للتحريك والطي ، يمكنك عمل ذلك في واحد على سبعة من المساحة. |
| - Bakalım, bir, iki, üç dördü al, yediye böl. | Open Subtitles | دعينا نرى.. مرة، اثنتان، ثلاثة اتركى الرابعة اقسميها على سبعة |