Yani üç Sigaran varsa ikisini başkasına vermiyorsun. | Open Subtitles | أعنى ، إذا كنت تملك ثلاثة سجائر فإنك لا تمنح إثنتين |
Borcunu ödemezsen, bir kaç paket Sigaran varsa birinin eldivenini alırsan ya da birine yalan söylersen öldürülürsün. | Open Subtitles | إذا لم تسدد دينك، إذا كنت مديناً بحزم سجائر أو سرقت قفاز أحدهم، أو كذبت فالموت مصيرك.. |
Ve kazaya... patlayan bir puro kutusunun sebep olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ولديه انطباع أن الحادثة تسببت من سجائر متفجرة ماذا ؟ |
O halde kendime bir İngiliz koltuğu, birkaç kitap iskambil kağıdı ve İngiliz sigarası alacağım. | Open Subtitles | كرسى مريح أوراق للعب , بضعة كتب سجائر أنجليزية |
sigaralar, bir çanta dolusu eşya, eğer isterseniz çocuğunuzun okul mezuniyetini kutlamak için bir şişe brendi. | Open Subtitles | سجائر زجاجة براندى لتحتفل بنجاح أولادك فى الثانويه |
Gıda karnesiyle eline sigara geçen ama kullanmayan biri sigaraları memnuniyetle alırdı çünkü daha faydalı şeylerle takas edebilirdi. | Open Subtitles | غير المدخنين الذين حصلوا على سجائر من كروت المعونة سيأخذونها برحابة صدر لإنهم أمكنهم مقايضتها بسلعة أخرى أكثر نفعًا |
- Sigaranız var mı? - Sigara bu tarafta, efendim. | Open Subtitles | هل عندك أية سجائر Have you any cigarettes? |
Sigaran yok sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّك لم عندي أيّ سجائر |
Tanrılarınızı üzmekten nefret ediyorum kardeşim ama bir karton Sigaran varsa, zamanın yok. | Open Subtitles | -لكن مالم يكن لديك علبة سجائر فلتنس الأمر |
- Sigaran yok sanıyordum. - Yalan söyledim. | Open Subtitles | اعتقدت انك لا تملك اى سجائر لقد كذبت |
Evet, evet. Sigaran var mı? | Open Subtitles | حسنا حسنا هل لديك أي سجائر هناك؟ |
Bir valiz, palto ve bir puro kutusundan başka hiçbir şey görmediğini... söyledi. | Open Subtitles | وقال لي أنه لم يكن من شيء في تلك السيارة عدى حقيبة ومعطف وعلبة سجائر |
- Sen malzeme raporu tutuyordun değil mi? Kaç puro kutusu vardı burada? | Open Subtitles | كنت تجرين الاستطلاع دائماَ للخزانة كم علبة سجائر كانت هنا ؟ |
Meksika sigarası içen tek zenci sensin. | Open Subtitles | إنك الزنجي الوحيد الذي تدخن سجائر مكسيكية |
On paket makarna, dört paket kibrit yedi paket de Harvardin sigarası... sekiz paket Montana sigarası. | Open Subtitles | عشر من علب الباستا أربع علب كبريت سبع علب سجائر هارفردين ثمان علب سجائر مونتانا |
Masadaki sigaralar ve kapıdakiler farklı markalardı. | Open Subtitles | سجائر على الطاوله وغيرها عند الباب ومن أصناف مختلفه |
Denemeniz için bu esrarlı sigaraları dağıtıyorum böylece sivil polis olduğunuzda kokusunu farkedebilecek uyuşturucu şüphelilerindeki etkisini anlayabileceksiniz. | Open Subtitles | أريد أن أمرر سجائر الماريوانا هذه عليكم لتتفحصوها ولكي عندما ترتدون الزي المدني تستطيعون التعرف على رائحتها القوية |
Affedersiniz, efendim. Bir Sigaranız var mıydı? | Open Subtitles | عذراً يا سيدى , هل معك سجائر ؟ |
Bir spor sahasında, bir paket sigaraya onu becerdim! | Open Subtitles | لقد كنا نمارس معها الجنس خلف الملعب الرياضى من أجل علبة سجائر |
İyi günler, ben Almanca bilmiyorum. Bir paket sigara verir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | مرحبا انا لا اتحدث الهولندية انا فقط احتاج علبة سجائر لو سمحت |
- Sigara alacağım. - Bana da al, tamam mı? | Open Subtitles | ـ سأذهب لأحضار سجائر ـ أجلبي المزيد منها، إتفقنا؟ |
Aslında sigara içilmeyen oda aldım ama küllük falan koymuşlar. | Open Subtitles | في الواقع أنها ليست غرفة التدخين لكن لديهم منفضة سجائر |
- Küba purosu mu içiyorsun? | Open Subtitles | بالإضافةِ إلى أنَّكِـ تدخني سجائر كوبيّة؟ |
- Sigaram yok. - Sorun değil, birkaç ay önce bıraktım. | Open Subtitles | ـ ليس لديّ سجائر ـ لقد أقلعت عنها منذ بضعة أشهر |
Dört yaşında bir çocuğa Sigara mı sattın ? Ne iğrenç bir şey ! | Open Subtitles | بعت سجائر لطفل بالرابعه من عمره؟ |
Sorun ne biliyor musun? bu sigaradan bir karton kaldı | Open Subtitles | انت تعرف مشكلتي فلا يوجد معي الا علبة سجائر واحدة |
Çiçek falan kokar sandım ama sigarayla Hindistan cevizi kokuyor. | Open Subtitles | ظننت أنها ستبدو مثل رائحة الورود ولكنها سجائر وجوز الهند |